ÂAbdullah Öcalan'ın iadesi için milletçe haklı bir istek... Ä°talya'nın aldığı tavırla ilgili haklı bir tepki gösteriyoruz. Basınımız da ortak bir ruh ve bilinç yaratılmasına katkıda bulunuyor... Ä°yi güzel... Ancak bu heyecan eÄŸer tahrike dönüşürse iÅŸte o kötü... Ä°stanbul'da en az 1 milyon Kürt vatandaşın yaÅŸadığı tahmin ediliyor. PKK yandaşı gösterilere ise çok çok 100 - 200 kiÅŸi katılıyor... Toplumun birlikteliÄŸi adına çok olumlu bir tablo ortaya çıkıyor... Bu tabloyu bozacak tahriklere karşı uyanık ve dikkatli olmak zorundayız... Kendi kendimizi daha fazla tahrik etmenin bir yararı yok... Önemli olan sesimizi Ä°talya'ya ve Dünya'ya duyurmak.
      Haklı olmak yetmez.. Haklı olduğumuzu anlatmak zorundayız da...
      Doktor Ergun Sümer'in dün anımsattığı gibi:
     Â- Åžu günlerde en olumlu giriÅŸim Ä°talyan ve dünya basınına verilecek ilanlarla PKK'nın vahÅŸetini Ä°talyan ve dünya kamuoyuna anlatmak olacaktır...
      Sayın okurumuza katılıyoruz... Böyle bir organizasyon için kolları sıvamak, şu sırada en etkili girişimlerden biri olacaktır...
      Bizim henüz başlatmadığımız bu girişimi PKK'nın internette yoğun biçimde başlattığını dünkü Güneş gazetesinde Ahmet Çavuşoğlu haber veriyor:
     Â- Ä°nternette Kürtlere ait 5 bine yakın adres var, diyen ÇavuÅŸoÄŸlu web sayfalarında Apo'nun beyanatlarının yayınlandığını, terörist liderin bu beyanatlarda "Terörün tümüne - bizden de kaynaklansa- karşıyım" gibi sözlerle kendi lehine propaganda yaptığını anlatıyor. Neden biz de bu ve benzer yolları kullanarak Apo'yu ve PKK'yı Ä°talyan ve dünya kamuoyuna anlatmayalım?
      Enerjimizi içerden çok dışarıya yöneltmek zorundayız.
      Spor sayfalarından birinde başlık:
     Â"Ä°ntikam alacağız..."
      Nasıl mı alacakmışız?
      Juventus'ü 25 Kasım'daki maçta İstanbul'da yenerek...
      Peki ya olur da Juventus bizi yenerse ne olacak?
      Bu davada yenilmiş mi olacağız?
      Sapla samanı, sporla savaşı birbirine karıştırmayalım. Kendimizi gereksiz gerilimlere sokmayalım. Hem... Spor alanında Juventus'ü, siyaset sahasında PKK'cileri ayrı ayrı yenmemizin bir sakıncası mı var?
      ***
      Fanatik okurumuz Selçuk Şenliol'un şakası:
     Â- Juventüs gelirken Apo'yu da getirsin. Yoksa Del Piero'yu rehin alır takas pazarlığına baÅŸlarız...
      Buyrun burdan yakın!
      Hürriyet Gazetesi'nin 18 Aralık 1993 tarihli nüshasında kocaman başlık:
     Â"Ä°talya'nın ayıbı"
      Haberi okuyoruz:
     Â"Avrupa'nın dışladığı PKK'ya Ä°talya kucak açtı. PKK Ä°talya'da `Kürdistan Enformasyon Bürosu' adı altında yeni bir büro kurdu. Büronun açılışını PKK liderlerinden Ali Sapan yaptı. Ä°talya `Kürd - Ha' ajansının faaliyetine de izin verdi..."
      İtalya'nın PKK ile flörtü beş yıl önce işte bu olayla başlıyor.
      O tarihteki gazeteleri karıştırıyoruz...
      Hükümetten bu olaya bir tepki demeci göremiyoruz... O zaman muhalefet lideri olan Mesut Yılmaz, İtalya'nın PKK'ya büro açma izni vermesini eleştirdikten sonra diyor ki:
     Â- Hükümetin bu konuda da pısırık ve aciz bir tutum içinde olduÄŸuna inanıyorum....
     ÂHükümet bu demece de sessiz kalarak Mesut Yılmaz'ı doÄŸruluyor.
      Eğer hükümet ve halk olarak... Bugünlerde gösterdiğimiz isyancı tepkinin onda birini o zaman gösterseydik belki bugünkü İtalya - PKK ittifakı oluşmayacak, Apo Avrupa'da ayak basacak yer bulamayacaktı. Devlet çıkarlarının korunmasında gösterilen "ihmal"i zaman affetmiyor. Başı küçükken ezilmeyen yılan bir gün karşınıza ejderha olarak dikiliveriyor. Siz de kendi eseriniz olan bu sona şaşırıyorsunuz!
      İTALYA'NIN DERDİ
      Türkiye'de hemen herkesin kafasında bir büyük merak... İtalya PKK'ya kucak açmaktan ne gibi bir siyasi ve ekonomik çıkar umuyor? İtalyanlar ne uğruna koskoca Türkiye ile aralarının bozulmasını göze alabiliyor? Bu tehlikeli ilişkinin ucunda hangi beklentiler yer alıyor?
      Bu sorunun net bir cevabı henüz ortaya çıkmış değil...
      Bir diplomat dostumuz tahminini söylüyor:
     Â- Ä°talya Avrupa'da spagetti, pizza ve bavul hırsızlarıyla tanınan, daha tutarlı bir kimlik arayan, ama bulamayan bir ülke. Sanıyorum kendilerine daha ciddi bir imaj için insan hakları savunuculuÄŸuna soyundular. Ama onu da yanlış yerinden tuttular...
      Bir başka tahmin de şu:
     Â- Ä°talya bu rolü kendiliÄŸinden üstlenmedi... Bu rol kendilerine ABD tarafından verildi...
      İtalya - PKK flörtü bir araştırma konusu yapılmalıdır bizce...
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr