Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       Vatandaş, Papirüs Sanat Dergisi'ne Trabzon'dan mektup yazmış; "Klipler ne demek istiyor?" diye sorduktan sonra izlediği klipteki anlamadığı yerleri sıralıyor. Pek haksız da görünmüyor. Okuyalım bakalım:
       "Ha bu klipler ne manaya celiy? Bakiyrum şarkicu gari kumsalda yüriy... Denize ayağını sokiy... Derken yanına helikopter koniy... Gari içine piniy... Kalkıp gidiy... Gari, pilotu nerden taniy?
       Derken, bi tane tren geciy... Gari vagona oturmuş şarkıya devam ediy... Peşinden gece vakti Beyoğlu'na yüriy, karşısına bi zenci arap çıkıy, gariya biçak çekiy... gari da ona güliy... Tepeden aşağı güller dökiy... Lakin şarki devam ediy. Gari pilotu nerden taniy?..
       Peşinden güneş doğup, gemi gidiy... Haçan benim de kafam karişiy! Bütün bunlar ne pok yemek oliy... Garinun söylediği şarkı ilen ha bu görüntülerin ilgisi nedur? Ayrica, gari pilotu nereden taniy?..

       Pendik Atatürk Kültür Merkezi'nde yarın Pendik Belediyesi'nin düzenlediği ilginç bir panel yapılıyor. Konusu: "21'inci Yüzyıl Perspektifinden Batı, İslam dünyası ve Türkiye..." Panele Fazilet Partili Pendik Belediyesi'nin davetlisi olarak ilginç bir isim de katılıyor: Graham Fuller...
     Â
Sabah Yayınları'ndan çıkan "İslam ve Batının Jeopolitiği..." adlı kitapta bu kitabın yazarı Graham Fuller bakınız nasıl tanıtılıyor:
     Â"RAND Corporation'da üst düzey siyaset bilimci olarak çalışmaktadır. DışiÅŸleri'nde 20 yıl boyunca görev yapmış, bu dönemde üç yıl boyunca Ä°stanbul'da kalmış ve CÄ°A'de OrtadoÄŸu ile ilgili Uzun Vadeli Öngörüler Bölümü'nde ulusal istihbarat görevlisi olarak çalışmıştır..."
       Düne kadar ABD'ye şeytan gibi bakan Fazilet Partililer artık CİA ajanlarının görüşlerinden fayda umar hale geldiler. Acaba ABD mi değişti, yoksa FP'mi?.. Yoksa ikisi birden mi?..

       Bugün büyük maç var yine... Fenerbahçe ile Galatasaray karşı karşıya geliyor. Stadyum inleyecek. Takımlar dinleyecek. Hakemler alkış yerine muhtemelen yine bol küfür alacak... Küfür dedik te... Futbol hakemlerinin çok onursuz kişiler olduğu düşünülür. Zira binlerce kişiden her hafta küfür yedikleri halde hiç oralı olmadan bu işi sürdürürler...
       Gerçekten onursuz mudur hakemler? Bu kadar küfüre nasıl dayanırlar? Bakın bir hakem kendisini bu konuda nasıl savunuyor:
     Â- Size de birçok kiÅŸi küfür ediyordur. Ancak küfür edenler cesaretsiz kiÅŸiler olduÄŸundan yüzünüze karşı yüksek sesle söylemezler. Bize küfür edenler ise açık sözlüdürler. Ãœstelik uzakta ve toplu halde olduklarından cesaret de bulurlar. Küfürleri yüksek sesle dile getirirler. Fark budur...

       İstanbul Belediye Başkanlığına adaylığını koyan her yiğit lafa "İstanbul'a aşığım" diye başlıyor demiştik dün. Bir dostumuz bu sütunda yayımlanmış bir fıkrayı anımsattı.
       Çıplaklar kampında adam kadına yaklaşmış:
     Â- Size aşığım hanımfendi...
       Kadın adamı tepeden tırnağa bir süzmüş:
     Â- Evet görüyorum...

       Mucize nedir?.. Öğretmen öğrencisine bunu anlatmaya çalışıyormuş...
     Â- Evladım, mucize ÅŸudur, budur...
       Çocuk anlamıyormuş.
       Öğretmen örnekleme yoluyla anlatmayı denemiş:
     Â- Bak oÄŸlum, bir adam Ankara'daki gökdelenin 15'inci katından aÅŸağıya düştü, birÅŸey olmadı. Bu nedir?..
       Çocuk:
     Â- Tesadüf öğretmenim...
       Hay Allah, gel de şimdi tesadüfü anlat... Öğretmen devam etmiş:
     Â- Peki oÄŸlum, aynı adam yerden kalktı, çıktı 15'inci kata, yine düştü, yine bir ÅŸey olmadı. Buna ne denir?
       Çocuk bu kez anladığını belli eden bir coşkuyla yanıtlamış:
     Â- Öğretmenim, adam antrenman yapıyor...

       TBMM Başkanı Hikmet Çetin, en çok sevdiği yemeğin karnıyarık değil imambayıldı olduğunu söyledi. Çetin, "Lice Senfoni Orkestrası"nın konserini izlemek üzere geldiği Diyarbakır'da hemşerileriyle sohbet ederken bir yurttaşın, "Efendim hep merak eder dururdum, sizin en çok sevdiğiniz yemek nedir acaba?" şeklindeki sorusuna en küçük bir tereddüt göstermeden şu karşılığı verdi:
     Â- Bazı kiÅŸiler, en sevdiÄŸim yemeÄŸin karnıyarık olduÄŸunu zannederler ki bu doÄŸru deÄŸildir. Benim en çok sevdiÄŸim yemek imambayıldıdır...
       Hiçbir konuda taraf olmaması ve hemen her konuda "Ne şiş yansın ne kebap" politikasıyla tanınan Hikmet Çetin'in sevdiği yemek konusunda böylesine karnıyarık sevenleri karşısına alma pahasına net bir şekilde imambayıldıdan yana taraf olduğunu açıklaması vatandaşlar tarafından takdirle ve alkışlarla karşılandı. Hikmet Çetin'in daha sonra, "İsterseniz size en sevdiğim meyve suyunun ne olduğunu da açıklayabilirim" şeklindeki önerisi vatandaşlar tarafından, gerek yok, denilerek geri çevrildi.
       ***
       Takımlarının Galatasaray'la 2 - 2 berabere kalmasından sonra zafer kutlaması için sokaklara dökülen Juventus taraftarları Torino'nun altını üstüne getirdi. "Türkiyeee, Türkiyeee duy sesimiziii! Bu gelen Avrupalıların ayak sesleriii!" sloganlarıyla şehrin bütün meydanlarını dolduran taraftarlar zaman zaman polisle çatıştı, çıkan olaylarda 8 kişi yaralanırken toplam 236 kişi de gözaltına alındı. Yaklaşık 500 taraftarın imzasını taşıyan bir protesto mektubu alan Fatih Terim, yaptığı kısa özür konuşmasında, "Sonucun böyle olmasını biz de istemezdik. Torino'ya asıl takımı değil de PAF takımını götürmemin faturası ağır oldu. Herkesten özür diliyorum" dedi.
       ***
       Cumhurbaşkanı Demirel ve Başbakan Mesut Yılmaz programlarındaki tüm yurt içi gezileri iptal ettiklerini açıkladılar. Cumhurbaşkanı Demirel bu konuda gazetecilere yaptığı açıklamada şöyle dedi:
     Â- Yurt içi geziler belki gönlümdeki baÅŸkanlık sistemi için iyi bir yatırım ama ülkeye hiç faydası yok. Ãœlkenin sorunları olduÄŸu gibi duruyor. O yüzden bir süre Ankara'da kalarak çalışacağım. Yarın akÅŸam emekli büyükelçilerle Kıbrıs'ta çözümü konu alan uzun bir toplantı yapacağım. Sonraki akÅŸam eÄŸitim uzmanlarıyla bir yemek yiyerek ezberci eÄŸitimden soruÅŸturmacı eÄŸitime geçmenin olanaklarını ve maliyetini inceleyeceÄŸiz. Önümüzdeki günleri 2000 yılının sorunlarına çözüm araÅŸtırmaya ayırdım. Hergün benzer toplantılar olacak...
       Başbakan Mesut Yılmaz da önümüzdeki akşam ekonomi bürokrasisiyle toplanarak enflasyonu, bir sonraki akşam Yaşar Kemal ve diğer yazarlarla yiyeceği yemekte düşünce suçları affını görüşeceğini belirttikten sonra şöyle konuştu:
     Â- Deli danalar gibi oradan oraya koÅŸuÅŸturmanın memlekete bir faydası yok. Sayın Demirel'le birlikte bir süre Ankara'da kalıp ülkenin beyin gücünü sorunların çözümü yönünde seferber etmeyi kararlaÅŸtırdık. Sanıyorum iyi de yaptık. Bir süre Ankara'dayız...


Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr