Kıbrıs’la ilgili 2’nci Annan planı açıklandığında yüzlerce sayfalık planın kapağını bile görmemiş olan bizim çok bilmiş kimi meslektaşlar ve özellikle 2’nci cumhuriyetçiler
- Bu bizim son şansımızdır. İmzayı basalım, verip kurtulalım, kampanyası başlattılar. Cumhuriyetçiler ve Denktaş direndi. Üçüncü plan hazırlandı. Aynı şekilde... ABD ile Irak konusundaki mutabakat belli olmadan kendilerini işadamlarının sözcüsü olarak gören kimileri "Efendim savaşa karşıyım ama..." diye söze başlayıp savaş çığırtkanlığına başladı.
Oysa bu savaş Türkiye’nin iş dünyasını da sarsacaktır.
Düşününüz ki ABD’den geleceği söylenen tüm para 24 milyar dolar. Türkiye’nin bu yıl ödeyeceği borç 73 milyar dolardır.
Türkiye’nin işadamıyla, işçisiyle, köylüsüyle tek kurtuluşu "uluslararası meşruiyet" arayışı ve "BM Kararı" bekleyişi içine girmesiydi. Zaman kazanmasıydı. Türkiye’nin olumsuz tavrı ABD’yi durdurabilirdi. Bunu Amerikalılar da itiraf ediyor. Ancak şubat başında alelacele ABD’nin yanında yer aldığımızı açıklayıp birinci tezkereyi Meclis’ten geçirince fırsatı kaçırdık. Türkiye’yi aceleye getiren de yukarda saydığımız türden savaş çığırtkanlarıydı... Washington’a iyi çalıştılar. Ama Türkiye’nin veya iş dünyasının çıkarlarına aynı ölçüde hizmet ettiklerini söylemek mümkün değil...
Şimdi daha iyi anlıyorum Turgut Özal’ın heykeli neden dikildi. Vatana ihanet yasasını kaldıran oydu.
Mevlut Ünver
Irak Devlet Başkan Yardımcısı Taha Yasin Ramazan "Türkiye’yi vururuz" mesajı gönderdi. Manzaraya bakalım... TBMM’nin Amerikan askeriyle ilgili tezkereyi kabulüyle Türkiye Irak’a karşı savaşa girmiş olacak... Irak’ın Türkiye’yi vurması, Türkiye’nin Irak’ı vurması fiilen gündeme girecek. İletişim kampanyalarında çok başarılı olan ABD acaba (bizim çığırtkanların da doğrudan yardımıyla) Irak ile Türkiye arasındaki söz düellosunu tırmandırarak... Türkiye’yi ABD’den önce Irak’la kapıştırır mı? Bu soruya kafadan ‘hayır’ diyebilir misiniz?
Amerikan Körfez Savaşı Askerleri Derneği Başkanı Joyce Riley, yaptığı basın açıklamasıyla (www.stratiawire.com) Körfez Savaşı sonrasında Kuveyt’teki petrol kuyularını bizzat Amerikan ordusunun yaktığını duyurdu. 7 aylık dönemde bir milyar varil petrol yanmış, Körfez ülkeleri üzerinde zehirli bulutlar oluşmuştu. Kuyuları Saddam’ın yaktığı yayılmıştı dünya kamuoyuna. O çevre faciasının etkileri bugün hâlâ sürüyor... İlginçtir... ABD yetkilileri şimdi de sık sık Saddam’ın petrol kuyularını ateşe vereceğinden söz ediyor.
Yoksa bir "kılıf hazırlama" kampanyası mı?
Ankara’nın zirvesinde voleybol oynanıyor. Sorumluluk topu elden ele atılıyor. Hükümet topu TBMM’ye atmıştı... TBMM de tezkere görüşmesini cumartesiye uzatarak sorumluluğu MGK’nin üzerine atmayı, en azından onunla paylaşmayı düşündüğünü belli etti.
Çünkü ABD ile yapılan pazarlıklardan istenen sonuç alınamadı.
Türkiye’nin geleceği sağlama bağlanamadı.
Önceki akşam, Teke Tek programında Fatih Altaylı, Recep Tayyip Erdoğan’a soruyor:
- Dünyada pekçok örneği var... Ya Amerikan askerleri bizim ülkemize de yerleşip kalırlarsa? Bir daha geri gitmezse? Bu ihtimali hiç düşündünüz mü?"
Erdoğan’ın yanıtı:
- O kuşku bizde de var. Umarım öyle bir yanlışlık yapmazlar...
Demek ki mutabakat ana kuşkuları gidermiyor. Ama buna rağmen AKP kurmayları tezkerenin kabulü için körü körüne oy vermeleri yönünde AKP grubuna baskıyı sürdürüyor.
Arkadaşımız Fahrettin Fidan, tezkereye "hayır" oyu vereceğini bildiren AKP Milletvekili Emin Şirin’e hangi konularda tatmin olmadığını soruyor... Emin Şirin’in yanıtı:
- Ne güvenlik ne ekonomik ne de Irak’ın geleceği konularında tatmin olmuş değilim. Şu sorulara yanıt alamadım:
Askerimiz 20 kolometre mi gidecek yoksa daha mı ileri?
Bir silahlı çatışma çıkarsa ABD’nin tavrı ne olacak?
Kürtlerin silahsızlandırılması ne olacak?
Tezkerede bu soruların yanıtı yok
Tabii ABD söz verse dahi bu sözleri tutmasını sağlayacak bir yaptırım söz konusu değil. Partinin lideri bile ABD’nin Türkiye’ye girerse bir daha çıkacağına emin değil... Meclis’ten böylesi karanlık bir geleceğe oy vermesi nasıl istenebilir?
Irak Devlet Başkan Yardımcısı Taha Yasin "Türkiye’yi vururuz" demiş. Bizim vurgunculara rakip çıktı...
Haldun Ertem
TIME dergisi internette anket başlatmış...
Millet birbirine şu mesajı atıyor:
"Tıklayıp Atatürk’e oy verelim, millet olarak zamanı gelince nasıl tek bir yumruk olduğumuzu herkese gosterelim..."
Evet... Memleket işgale uğrarken susup oturalım... Ankete tıklayıp ne kadar Atatürkçü olduğumuzu gösterelim. Ne kadar kolaylaştı Atatürkçü olmak...