Kartal yaşayacak...

Kartal istimbotu, Atatürk’ün 13 Kasım 2018 tarihinde Anadolu’dan gelip Haydarpaşa’dan karşı yakaya geçerken bindiği tekneydi. Hani o güvertesinden düşman gemilerini seyrederken “Geldikleri gibi giderler” diye mırıldandığı tekne.

Kartal, 2016 yılında Tuzla’da bir limana çekilmiş olarak denizci Arif Ertik tarafından hurda halde bulundu. Milliyet’in deniz kültürü muhabiri Gökhan Karakaş haberi alınca teknenin geçmişini araştırdı. E. Amiral Cem Gürdeniz’in katkılarıyla Atatürk’ün istimbotu olduğu ortaya çıkarıldı. Ardından Cem Gürdeniz başkanlığında “Kartal İstimbotunu Kurtarma ve Yaşatma Platformu” kuruldu... Kaptan Levent Akson, tasarımcı Tanju Kalaycıoğlu, iş adamı İbrahim Benli, denizci Arif Ertik ve Adil Tuğcu ile gazeteci Gökhan Karakaş platformun kurucuları arasında yer aldı. Sonradan Melih Berk, Nasuh Mahruki, Prof. Dr. Bingür Sönmez, Alp Armutlu, Cem Melikoğlu, Ferhat Acuner, İhsan Altun, Serkan Koç, dalgıç Cemil Şen, Edhem Dirvana, Barbaros Büyüksağnak gibi isimler de platforma dahil oldu. Yardım kampanyası başlatıldı. Yaklaşık 5 bin yurttaşımız para yardımında bulundu. Teknenin onarımını Çiçek Tersanesi sahibi Celal Çiçek üstlendi. Deniz Ticaret Odası ve Deniz Haber Ajansı en büyük para bağışını yaptılar. SANMAR ve UZMAR firmaları onarım için gerekli sacı verdiler. Boyayı NİPPON Boya sağladı. Gürdesan, dümen makinesini ve ırgatı üretti. Hidrodinamik Tersanesi teknenin orijinaline yakın perçinlerini yaptı. Rahmi Koç Müzesi’nin deposundan köprü üstü çan, çıpa gibi malzemeler verildi. Selim Akgül, kaptan Alev Tunç, Kenan Avcı, ressam Devrim Erbil, mimar Doğan Hasol ve Berna Karadoğan sürece katıldılar. Kartal istimbotu 19 Mayıs 2019 tarihinden itibaren Beşiktaş Vapur İskelesi’nin yanındaki alanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle sergilenecek... Kartal’ı hayata döndürme serüvenini değerli meslektaşımız Gökhan Karakaş kitaplaştırıyor. O da aynı tarihte kitapçılara ulaşacak. Bu süreçte emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler diyoruz...

YADSI

Edebiyat öğretmeni çocuklara bir kelime vermiş, cümle içinde kullanın demiş. Kelime, ‘Yadsınamaz’... Öğrencinin biri şu müthiş cümleyi yazmış: - Hava soğuk olduğunda dedem yadsınamazını evde kılıyor. (Twitter’dan)

MAHCUP

Osmanlı’da paşanın biri ağır bir suç işlemiş...
Aceleyle aramış, suçu yükleyecek bir adam bulmuşlar. Paşa adamı almış karşısına, “Sen al şu bir kese altını, suçu üstlen” demiş, “ben nasıl olsa nüfuzumu kullanır seni kurtarırım...”
Dava görülmeye başlamış... Tanıklar, kanıtlar hep aleyhte... Suçu üstlenen gariban, umutla paşadan bir destek bekliyor. Ancak uzak bir köşeden duruşmayı izleyen paşadan ses seda yok. Kadı nihayet kararını vermiş: İdam...
Gariban iki jandarmanın kolunda süklüm püklüm salondan çıkarken Paşa ile göz göze gelmiş. Neredeyse ağzını açıp esas suçlunun paşa olduğunu açıklayacak... Durumu anlayan Paşa yalvaran gözlerle fısıldamış:
- Bir can için beni mahcup etme evladım...
HİSSE: Yukarıdakilerin gözünde aşağıdakilerin değeri bu kadardır...

İNCE

CHP içinde Muharrem İnce’nin İstanbul adaylığı için ısrar nedendir?
Aldığımız yanıt:

Bir; seçim kampanyasında Tayyip Erdoğan’ın salvolarını önleyebilecek, lafın altında ezilmeyecek tek aday Muharrem İnce’dir...

İki; İnce İstanbul’da Kürt oylarını en çok alabilecek adaydır.

GÖZALTI

Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu anımsatıyor:

“Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre yakalama ve gözaltı işlemleri ancak tutuklamanın şartları var ve fakat hâkim kararı almaya vakit yok ise verilebilir. Davet edildiğinde iradi olarak ifade vermeye geleceği besbelli olan kişiler yakalanmaz, gözaltına alınamaz.”