Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Şu günlerde görmelisiniz güzelim Kadıköy ne halde... Deniz Otobüsü'nü Kadıköy'e bağlayan asfaltın üzerine koskoca bir tramvay garajı inşa ediliyor. Evet cadde ortasına tramvay garajı. Hemen yanındaki Anakent'e bağlı halka açık park özel çay bahçesi haline getirildi. Tramvay raylarının inşaatı yüzünden her yan delik deşik. Trafik tıkalı. Gelen geçen lanet okuyor. O yüzden Kadıköy Belediyesi afiş asmış, tramvay inşaatının Anakent'in icraatı olduğunu ilan ediyor...
     Anakent Belediyesi eşe dosta iş yaratmakta marifetli. Rıhtıma 40 metre uzunluğunda pis bir çadır oturtarak denizi kapattı. Çadırda sağlık taramasıyla birlikte özel bir hastanenin reklamı yapılıyor. Moda sahil yolunun çıkış noktası sayılabilecek Kurbağalıdere kavşak inşaatı sürüyor. Müfit Gürtuna "sahil yolu yok, bu yalnızca bir köprü ve kavşak inşaatı" diyedursun... Kurbağalıdere'den Moda'ya 300 metrelik bir sahil şeridi katledilip yola dönüştürüldü bile... Moda sahil yolu inşaatı başlamadı ama yolun başlangıcı hazır edildi. Sahil yolunu başlatmak şart oldu. Mevcut zihniyet nerede nefes alınacak boş alan görürse oraya müteahhit zengin edecek gereksiz bir yatırım oturtuyor. Kadıköy Belediye Başkanı ne diyor olup bitene diye sorarsanız? O da bizim gibi seyirci!
     İstanbul'la birlikte Kadıköy'ün de fethini kutluyoruz bu yıl...
     
     31 Mayıs Dünya Sigara Bırakma Günü... Ama maalesef sigara şirketleri sayesinde geri kalan 364 gün sigaraya başlama günü...
     
     Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, iki lafın biri: "Her şeyi satarım, babalar gibi satarım" diyor. Okurumuz Murat Özer soruyor:- Naylon faturayla mı, gerçek faturayla mı?
     Eurovision birincisi Sertab Erener'i herkes kutladı, aynı ölçüde büyük başarı kazanan UZAK filminin yönetmeni Nuri Bilge Ceylan'ı ise Kültür Bakanı bile tebrik etmedi. Sebebini Ceylan söyledi: "Algılamaları bu kadar..."
     Bu algı düzeyiyle meslekte 75'inci yılını dolduran Ord. Prof. Reşat Kaynar'a Marmara Üniversitesi'nin verdiği ödülü kimsenin takdir etmesini beklemek de hayal tabii... Tam 93 yaşındaki Prof. Kaynar halen Boğaziçi ve Yıldız Üniversiteleri'yle Harp Akademileri'nde "Atatürkçü Düşünce Sistemi" dersi veriyor. Olağan bi şey!
     
     Samsun 19 Mayıs Sürücü Kursu'nun sahibi ve trafik öğretmeni Hasan Guda yazıyor:
     "Geçen nisanda yapılan sürücü test sınavında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sorulan Trafik sorularından bir tanesi şöyleydi:
     - İki dingilli bir aks grubunda (dingil eksenleri arasındaki mesafe 1.3 - 1.8 metre ise) azami ağırlık kaç ton olmalıdır?
     A) 14 B) 16 C) 17 D) 18...
     Doğru yanıt: (D) şıkkıymış.
     Ben bile 18 ton olması gerektiğini uzun uğraşlar sonucu bulabildim."
     Evet.. Sınavda sorular bu kadar zor sorulur... Trafikteki adam en basit kuralları bilmez. Burası Türkiye.
     
     Resmi protokole türban sokmaya teşebbüs... Her apartmanın altına bir mescit... Devlet Konukevi'nde türbanlı defile vs. derken şimdi de resmi programa cuma namazını sokuşturma...
     AKP yöneticileri, ortamı gerginleştireceğini bile bile neden böyle yapıyor? Sebep, sadece dünya görüşleri mi yoksa işin içinde başka hesaplar da mı var? Gazi Üniversitesi eski öğretim üyelerinden Prof. Mehmet Ali Kılıçbay'ın soruya yanıtı:
     - Dünya görüşleri tabii ki önemli sebeplerden biri... Ama en az bunun kadar önemli bir diğer sebep de ekonomik.
     - Nasıl yani?
     - Son seçimde aldıkları yüzde 35 oyun sadece yüzde 8'i kendi tabanlarından... Kalanı, hırsızlığı önleyeceğiz, gelir adaletini sağlayacağız, refah seviyesini yükselteceğiz türünden popülist söylemlerine kanan diğer seçmenlerden... İktidara gelince bu söylemleri gerçekleştiremeyeceklerini gördüler. Çünkü karşılarına IMF çıktı. Şimdilik vergi affıyla, orman arazilerini, SİT alanlarını, kıyıları vs. satarak günü kurtarmaya çalışıyorlar. Ama bunlar bir seferlik, arkası gelmeyecek şeyler. Gelmeyince de popülist söylemlerle oylarını aldıkları kitleler yavaş yavaş homurdanmaya başlayacak. O zaman gündemi saptırmak için, bir taraftan biz kavga istemiyoruz deyip diğer taraftan kavga ortamı yaratmak gerek. Kavga çıkmalı ki, bunlar da, bakın, bizi rahat bırakmadıkları için vaatlerimizi gerçekleştiremiyoruz, diyebilsinler.
     - Bu durumda ekonomide işler kötüye giderse, böylesi laiklik karşıtı eylem ve söylemler daha da artacaktır, diyebilir miyiz?
     - Elbette. Zaman ilerledikçe laiklik karşıtı söylem ve eylemlerin daha da artması çok muhtemeldir. Anti laik söylem ve eylemler gündemi saptırmaya yetmezse eğitimsiz ve gelecekten umutsuz kitleleri eğitimli ve gelecekten umutlu kitlelere karşı kışkırtacak tavırlar içine dahi girebilirler.