Süleyman Şahin, Meclis Genel Kurulu inşaatını taşaron firma olarak Mesa - Nurol'a veren Emlakbank'a bağlı Emlakkonut A.Ş'nin un Genel Müdürü'ydü... İnşaat sırasında yapılan yolsuzluklara göz yummayıp, üstüne üstlük bir de yeni Bakanı Faruk Bal' ın bazı isteklerine direnince, birkaç ay önce görevinden alındı, ardından da emekliliğini istemek zorunda kaldı. Şahin' i bulduk ve sorduk:
- Sizin meşhur "Koltuk Davası" sonunda af kapsamına girdi, Mustafa Kalemli ve "ekibi" bu işten paçayı sıyırdı. Ne diyorsunuz?
- Ne diyeceğim, vatana - millete hayırlı olsun! 8.5 milyon dolara yapılabilecek iş 40 milyon dolara yapıldı, aradaki fark birilerinin cebine girdi. O birileri de affı şahane'ye uğradı.
- Bu arada siz ne yapıyorsunuz?
- Genel Müdür'ken şirketimizde çalışan stajyer öğrenciler ile işçilere usulsüz olarak yol parası ödediğim, böylece devleti zarara soktuğum için karakollarda ifade veriyorum. Oysa bu uygulama benden önceki dönemde de yapılıyordu! Tam komedi.
Bazıları ışığın, bazıları gölgenin peşine düştü.
T.S.Elliot
Yıllardır devleti soyup soğana çevirenler şimdi "Fedakârlık sırası devlette; devlet küçülsün" diyorlar. Demek ki kabahat soyanlarda değil, soyulandaymış!..
İsmet Paşa büyük devletle ittifak yapmayı "Kaplanla yatağa girmeye" benzetiyordu.
Bugünkü durum daha beter. Kaplanla batağa giriyoruz.
Gazeteci arkadaşımız Nuray Köroğlu'nun gönderdiği mesajda Yalova seferi yapan feribotlardan birinin tuvalet kapısı görülüyor... Kapıda bir tabela:
"Dikkat cep telefonunuz düşebilir"
Ne alaka diye sorulduğunda görevlinin yanıtı:
- İki ay içinde 8 cep telefonu çıkardık. Bizi çok zor duruma düşürüyor, kuburu aşağıdan her seferinde açmak zorunda kaldığımız için bunu yazmak zorunda kaldık...
Derviş: "Kadın bakan göremeyince içim daralıyor!"
Bakan olmayan kadınların da çarşı pazarda içleri daralıyor Sayın Derviş!..
Başbakan Ecevit, Koray Aydın'ın istifası görüşülürken salonda hazır bulunan tek liderdi... DSP Grubunun Koray Aydın'ın itibarını iade oylamasında yekvücut davranması için gelmişti. Daha önce de Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller'in yolsuzluk dosyalarını kapatacak şekilde oy kullanmıştı.
"Dürüst Lider" in son aylardaki icraatından göz atarsak:
. Çıkardığı afla büyüklü - küçüklü binlerce hırsızı cezaevlerinden salıverdiği yetmezmiş gibi binlercesini de cezaevine girmekten kurtardı.
. Anayasa Mahkemesi, affın kapsamını genişlettiği için bu sayıya binlercesi daha eklendi. Bu sayede sanıkları arasında Mustafa Kalemli' nin de aralarında bulunduğu "Koltuk Davası"nın üzerine sünger çektirdi.
."Beyaz Enerji" iddianamesinde adı geçen eski Enerji Bakanı Cumhur Ersümer 'i Meclis'te akladı.
. DGM'lerin görev alanını sınırlayan yasa tasarısı ile banka hortumcularına kurtulma yolunu açtı. Ama banka suçları için ihtisas mahkemesi kurulması gibi bir çabaya girişmedi.
. Yolsuzlukların üzerine giden savcılara karşı savaş açtı.
. Son olarak da Koray Aydın' ın itibarını iade etti!
Peki, bunca hırsız, soyguncu, hortumcu kurtarılırken gırtlağına kadar borca batan devlet nasıl kurtarılacak? Onu da, "Dürüst ve halkçı" liderin başında bulunduğu Hükümetin hazırladığı son "Tasarruf Paketi" nde görüyoruz.
.Kamuda çalışan işçilerin ikramiyeleri ertelenecek.
.KİT'lerde emekliliği gelen 30 bin işçi emekli edilecek.
.Çiftçiye yapılan doğrudan gelir desteği azaltılacak.
.Akaryakıttan alınan Tüketim Vergisi artırılacak.
.İlaçta hasta katılım payı maaştan kesilecek, ilaçlar artık kutuyla değil taneyle verilecek.
Dürüst ve halkçı lideri halk adına kutluyoruz...
Bir de dürüst ve halkçı olmasaydı... Kimbilir ne durumda olacaktık?