Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ekonomide sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Gazetelerde eskisiyle kıyaslanmayacak kadar çok şirket iflasları ve konkordatolar okuyoruz. Yanı sıra, fabrika yangınlarında adeta patlama yaşanıyor. Bu haberler okunduğunda genel olarak ilk planda düşünülen şey işverenin durumu. Onun kayıpları, onun uğradığı maddi zarar.

Peki, iflas eden patronların fabrikalarında çalışan işçiler ne oluyor?

DİSK eski Genel Başkanı, CHP İzmir Milletvekili Kani Beko’ya bunu soruyoruz. Diyor ki:

“İşçiler alacaklarını çoğu zaman ya hiç alamıyorlar ya da çok küçük bir bölümünü, o da uzun uğraşlar sonucunda alabiliyorlar. Çünkü yasaya göre bu tür durumlarda işçi alacakları beşinci sırada. Rehinli alacaklar, masa alacakları, kamu alacakları, imtiyazlı alacaklar, vb. ödendikten sonra geriye para kalırsa işçi alacağını alabiliyor. Aynı durum sadece iflas ve yangınlarda değil, konkordatoda da aynı. Biz sendikacılar olarak Başbakan, Çalışma Bakanı ve sendikacıların katıldığı üçlü toplantılarda bu haksızlığı defalarca dile getirdik. İşçi alacaklarının birinci sıraya çıkarılmasını istedik ama her defasında bir bahane bulunarak reddedildi.”

Haberin Devamı

Yangınlarda, iflaslarda esas yananlar, esas iflas edenler işçiler...

Ama kimse “İşçiler ne olacak?” diye düşünmüyor...

SOFYA’YA SEYAHAT...

Tren ve demiryolu haberlerini titiz şekilde okurlarına aktaran Rail Turkey adlı dergide İstanbul-Sofya arasındaki seyahate ilişkin bir röportaj okuyoruz. Ve şu cümlede duruyoruz:

“Tren gece saat 02.30 sularında Kapıkule’de duruyor, tüm yolcular uykulu gözlerle trenden inip pasaportlarını kontrol ettirmek için garda bir memurun önünde kuyruğa giriyor.”

İlginçtir... Yaklaşık 40 yıl önce trenle Almanya’dan İstanbul’a gelirken Kapıkule’de aynı saatlerde aynı eziyeti çekmiştik. Üstelik kış günü garda tam iki saat beklemiştik. Demek 40 yılda değişen bir şey olmamış... Bir arpa boyu yol gitmemişiz. Bulgar polisi ise pasaportları trende toplayarak kontrol edip geri veriyor...

Biz bu kadar uygarlaşamadık.

BAŞKAN

İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yeni dönemde adaylığını koymayacağını açıkladı. Aziz Başkan, ardında çok önemli başarılar bırakarak, yeniliklere ve ilklere imza atarak görevden ayrılıyor.

Haberin Devamı

Bu başarılardan sadece birini buraya iliştirelim.

İzmir Belediyesi geçenlerde Sağlıklı Kentler Birliği tarafından ödüle layık görüldü. Gerekçe? Geçen yıl filosuna kattığı “tam elektrikli” 20 otobüsü kendi ürettiği enerjiyle şarj etmesiydi... Enerjinin tamamı Gediz’deki atölyelerin çatılarına kurulan güneş panelleriyle karşılanıyor. İzmir Belediyesi enerji alanında diğer belediyelere ve devlete örnek oluyor.

“Kendi elinde daha uysal birer alet haline gelmeleri için, insanları cüceleştiren bir devlet, sonunda anlayacaktır ki küçük insanlarla gerçekten büyük işler başarmaya olanak yoktur.”
John Stuart Mill

OK

Samsun’da yapılan dünya okçuluk şampiyonasında sporcularımız yine olağanüstü sonuçlar aldılar. Makaralı yay erkekler kategorisinde Demir Elmaağaçlı gümüş madalya, karışıkta Demir Elmaağaçlı - Yeşim Bostan çifti altın madalya aldı

klasik yay bayanlarda Yasemin Anagöz gümüş madalya, Mete Gazoz ve Yasemin Anagöz’den oluşan klasik yay karışık Takımımız gümüş madalya kazandılar.

Haberin Devamı

Televizyonlar cumartesi pazar günü futbol maçlarıyla dopdoluydu. İngiliz, Alman, İtalyan liglerinden beş para etmez maçları naklen verdiler. TRT dâhil bir tek kanal dahi Samsun’daki şampiyonayı naklen vermedi. Eğer verse kamuoyu ve gençler bu sporun tadına varacak, Türk sporcularının başarılarını izleyecek, dünyada ezilmediğimiz bir sporu izlerken herkes gurur duyacaktı.