Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Olağandır... Her dönemde listeler açıklandığında memnunlardan çok kırgınlar ortaya çıkar, birinin beğendiğini öteki beğenmez, listeler üzerinde tepinmeye dönüşen bir tartışma uzar gider. Ne var ki Gastalt kuramı burada da işler. İnsanlar bir süre sonra isimleri tartışmayı bırakır, bütüne bakmaya başlar. İsimler önemini kaybeder, konunun bütünü önem kazanır. Yine muhtemelen böyle olacaktır.

CHP’liler açısından şaşırtıcı olan, 4 minik partiye bol kepçe verilen sandalyeler kuşkusuz. CHP’nin 600 kişilik listesinde (peşin verilen bir cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bir bakanlığa ek olarak) 4 küçük partiden 71 aday var. Bu adaylardan 45’nin (SP 14, DEVA 17, Gelecek 11, DP 3) seçilecek yerlerde olduğu belirtiliyor. Eğer Millet İttifakı 300 milletvekili çıkartırsa yüzde 15’ini şu anda anketlerde oy ağırlıkları yüzde 5 bile tutmayan küçük partiler oluşturacak. Bu partilerin, yani DEVA, Gelecek, Saadet ve DP’nin milletvekilleri seçildikten sonra kendi partilerine gidecekler. CHP

Haberin Devamı

150 milletvekili çıkardı diyelim, 45’i ayrılınca geriye 105 milletvekili kalacak. O yüzden CHP’nin bu seçimde HDP’nin Yeşil Sol Parti) gerisinde kalabileceği, ana muhalefet konumunu kaybedebileceği ihtimal olarak konuşuluyor.

Bir yorumcu, sonuç ne olursa olsun, yeni Meclis’in üçte ikisini AKP kökenli siyasetçilerin oluşturacağını yazmış sosyal medyada.

Millet İttifakı listelerinde hazmı en zor isim Ergenekon ve Balyoz operasyonları sırasında Adalet Bakanı olan DEVA adayı Sadullah Ergin’in Çankaya listesinde 4. sıraya oturtulması oldu. Eski Taraf yazarı diye anılan Yüksel Taşkın’ın hangi hünerinden ötürü İzmir 1. sıraya oturtulduğu da anlaşılamadı.

Listenin bütününe bakınca ne görünüyor peki?

Siyaset bilimciler sonuca o kadar olumsuz bakmıyor. Örneğin Tanju Tosun:

- Parti emekçileri şikâyetçi olsa da bu listeler kazan-kazan ilkesini hayata geçiren listeler, diyor. Özgün Emre de:

- Her şeyi aynı anda isteyen hiçbir şey kazanamaz, diye ifade etmiş düşüncesini.

Eski CHP’liler ne mi diyor?

Dedikleri: Cumhurbaşkanı seçimini kazanma gerekçesiyle parti biraz daha küçültülmüş, Atatürkçü özü boşaltılmış, sağa çekilmiştir. Bu durum Meclis seçiminde CHP’lileri başka partilere yöneltebilir.

Haberin Devamı

Seçime 34 kala, herkese zihin açıklığa tavsiye ediyoruz...

ORAN

İstanbul’da seçilebilecek

28 yerden 12’sine (yani yüzde 40’ına), Ankara’da 10 yerden 5’ine

(yüzde 50’sine) DEVA, DP, Saadet ve Gelecek Parti’den adaylar yerleştirilmiş. CHP’nin eski

Parti Meclisi üyelerinden Prof. Örsan Öymen bu adayları 81 ile dağıtmak yerine İstanbul ve Ankara’ya toplanmasına işaret ederek:

- Umarım CHP bu yüzden büyük şehirlerde oy kaybetmez, diyor.

YOKLUK

CHP’nin aday listelerinde yokluğu fark

edilen bir meslek askerlik. Listelerde hiç emekli asker, silah uzmanı, güvenlik uzmanı, stratejist göze çarpmıyor. Akademisyenler de azınlıkta. Her zaman olduğu gibi avukatlar çoğunlukta. İşletmeci, iş insanı, mühendis, eczacı gibi meslek sahipleri çokça göze çarpıyor.

LAİKLİK

10 Nisan Türkiye’de laiklik adına en önemli adımın atıldığı gündür. Atatürkçü Düşünce Derneği anımsatıyor:

Haberin Devamı

“9 Nisan 1928 günü TBMM 1924 Anayasası’nın 4 maddesini değiştirdi.

‘Türkiye Devleti’nin dini, Din-i İslam’dır, Resmi Dili Türkçedir, Makarrı Ankara şehridir” diyen 2. maddesinden ‘Devletin dini, Din-i İslam’dır’ tümcesi, 16. maddesindeki milletvekili yemini ile 38. maddesindeki Cumhurbaşkanı yemininden ‘Vallahi’ sözcüğü ve 26. maddesinden de din işlerinin düzenlenmesini TBMM’nin görevleri arasında sayan cümle çıkartıldı.

Bu yasanın 10 Nisan 1928 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmesi sonucu artık Türkiye Cumhuriyeti’nde hiçbir iş ve işlemin din kurallarına dayandırılamayacağı yasalaşmış oldu.

Laiklik, din ve devlet işlerinin değil, din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılmasıdır.”

AYDIN AYAYDIN

Bankaların paylaşamadığı isimdi Aydın Ayaydın. Emlakbank, Şekerbank, Vakıfbank genel müdürlüklerinde bulunmuş, İş Bankası ve Sınai Yatırım Bakanı yönetim kurullarında görev almıştı. Siyasete girdi, DYP’den milletvekili adayı oldu ancak seçilemedi. Daha sonra şansını ANAP’tan denedi, bu defa işler yolunda gitti ve milletvekili seçildi. Geçen dönem bu kez CHP’den seçilen Aydın Ayaydın bir süre unutulur gibi olmuştu. Bu defa aileden başka bir isim, Aydın Ayaydın’ın kızı Derya Ayaydın İstanbul 2. Bölgede AKP’nin adayı oldu.

Bu arada listelerdeki bir başka akrabalık da konuşuluyor. CHP’den Erdoğan Toprak İstanbul’dan aday olurken, eşi Ece Güner İyi Parti’den aday oldu. Bu durum da eleştirilere konu oluyor. Kişisel fikrimizi kaydedelim: Ece Güner Fransa’da okumuş, ciddi bir hukukçu. Bir akrabalık ilişkisi olmasaydı da listelere girebilecek, hatta girmesi gereken bir isimdir. Adaylığı kazanç olmuştur.