Türkiye kazandı, herkes kazandı...
Ne mutlu bize, çatışmasız, olaysız, pürüzsüz bir seçimi geride bıraktık...
Binali Yıldırım’ın sayım bitmeden yaptığı açıklamayla Ekrem İmamoğlu’na teşekkür etmesi, seçim öncesindeki “Onu çalıştırmazlar” söylentilerini “Ona destek olacağız” sözleriyle kırıma uğratması günün ilk güzel haberiydi.
Türkiye bu seçimle pek çok şey kazandı...
Halk sandıkta yönetimleri değiştirebileceğini gördü. Yarına ilişkin güven kazandı.
Türkiye sıradan bir Ortadoğu ülkesi olmadığını göstererek dünyanın gözünde prestij kazandı.
Milleti ayrımsız kucaklayan üslupla birlikte toplumsal barış kazandı.
Bu sonuçla halkı birleştirici, kaynaştırıcı siyaset tarzı kazandı
Kaybetmiş görünenler de kazandı.
Cumhuriyet ve demokrasi kazandı...
Çağdaş siyasetin yolu açıldı...
Bu yoldan yürünürse çağdaş dünyayla yarışan bir Türkiye’nin yurttaşları oluruz. Bize yakışan gelecek budur...
Umudumuz ve dileğimiz bu yöndedir...
ÖFKE
Tartışmalarda kavgalar neden çıkar?
Ünlü filozof Schopenhauer, sebebini şöyle anlatır:
“Tartışmanın taraflarının herhalde bilgi birikimi bakımından olduğu kadar zekâ ve yetenek bakımından da birbirinin olabildiğince dengi olması gerekir.
Eğer birinin bilgi eksiği varsa diğerinin ortaya koyduğu tez ve kanıtlara karşılık veremeyecektir. Eğer zekâ ve kavrayış bakımından da yetersiz ise çok geçmeden içinde uyanacak olan öfke ve hiddet nöbetleri onu tartışmada her türlü çirkin hile ve bahaneye başvurmaya hatta bayağılaşmaya kadar götürecektir. “
Tartışmalara birbirinin dengi ve edepli kişiler çağırın, yoksa kavga gürültü kaçınılmaz olur.
POLİS
İstanbul’un adı üzerinde yine tartışma çıktı. Şehrin adı “İslambol”dan gelir diyenler oldu. Sonunda doğruya varıldı; İstanbul’un adı Yunanca “istin polis” yani “şehre doğru” deyiminden evrilerek oluşmuştur.
Çok genç yaşta kaybettiğimiz dil uzmanı Suat Yakup Baydur (1912- 1953) bu konuda ek bilgiler verir. Örneğin ona göre bizim Bolu kentinin adı da “polis”ten bozmadır. Dahası... Gelibolu, Safranbolu, Hayrabolu, İnebolu gibi ilçelerin sonundaki “bolu” eki de yine “polis”ten gelmedir. Onun tespiti budur...
ENİS
Geçen hafta sonu aramızdan ayrılan ünlü tiyatro sanatçısı Enis Fosforoğlu’nu (71) dün dostları ve sevenleriyle birlikte Moda Camii’nden sonsuzluğa uğurladık.
Yakın dostları Enis’in sıkıntılı günler yaşadığını anlattılar
Sıkıntıları çoğunlukla mesleğinden uzak kalmasıyla ilgiliydi...
Namusuyla yaşadı, sanat çıtasını hiç aşağı düşürmedi, ardında tertemiz ve onurlu bir ad bırakarak ayrıldı aramızdan...
Saygıyla...
100
Atatürk Samsun’a çıktıktan sonra ilk büyük mesajı 22 Haziran 1919’da Amasya Tamimi (genelgesi) ile verir.
Cumhuriyet ve demokrasinin temeli sayılan bu genelgenin ışığı tek cümlede parlamaktadır.
“Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”
Amasya Genelgesi’nin tam 100. yılındayız...
AZRA
TV’de bir açık oturumda Abdullah Öcalan’ın mektubundan laf açılınca, yazar Azra Kohen açtı ağzını, yumdu gözünü, dedi ki:
“Siz gerçekten benim önümde Öcalan’ı mı tartışıyorsunuz? Ben burada bir teröristin lafını konuşmak istemiyorum. Terörist olarak alıp hapse koyduğumuz bir adamı bu kadar yüceltmeyelim” dedi ve masadan kalktı... Tebrikler Azra Hanım...