Harf devriminin 85’inci yılındayız... 1 Kasım 1928, Arap harflerinden Latin harflerine geçişimizin ilk günüdür.
O gün bugün, bitmeyen bir sızlanma vardır...
Devrimin her türlüsüne karşı çıkanlar harf devrimine de karşı çıktılar, “Bir gecede cahil kaldık” diye şikâyete başladılar.
Profesör Halil İnalcık’ın bir konferansında bir delikanlı heyecanla ayağa kalkarak şöyle der:
- Harf devrimi yüzünden dedemizin mezar taşını okuyamıyoruz...
Delikanlı sorulunca Yozgat’ın köyünden olduğunu söyler.
İnalcık Hoca gerisini şöyle anlatır:
‘Dedenin mezar taşı var mı”? dedim. “Yok” dedi. “Bak delikanlı” dedim, “Senin köylü dedene mezar taşı dikmek Osmanlı’da kimsenin aklına gelmez idi. O hattat işi mezar taşları Saray çevresi, devşirme paşalar ya da mollalar içindir. Anadolu köylüsünün çoğunun bırakın mezar taşı, mezar yeri bile bilinmezdi. Kim bilir hangi cephede, hangi süperde can verip kefensiz defnedilirlerdi. İmparatorluğun askeri yükünü çekerdi onlar!..”
***
Bu arada diyelim eski yazıyı biliyorsunuz ve taşın üzerindeki yazıyı okuyorsunuz. Peki o yazıyı anlayacak mısınız?
Mesela Hoca Sadeddin’in mezar taşından birkaç satır:
“İntekaale- l Mevla el - allame mu’allim
sultan- ı zemanihi müfti - yül enam
ve fi asrıhi ev innehuu şeyh - ül islam
ve- l müslimin el - mücahid el - gazi
fi sebil illah li- i’la kelime - tid din
el - Hoca Sa’deddin”
Harfleri sökseniz de anlamı sökebilecek misiniz?
ZORUTAY
CHP Genel Merkezi’nin dolaşıma soktuğu iddiaya göre Kemal Kılıçdaroğlu, kurultayda “Bir daha aday olmayacağım, bu son” diyecekmiş.
Yani “Benden kurtulmak istiyorsanız bana oy verin”, diyecek
Peki “Bir daha aday olmamak” yeterli güvence mi?
Kemal Bey kurultayları daha önce ertelemedi mi?
İsterse bir sonraki kurultayı da üç yıl beş yıl erteleyebilir!
Ayrıca kendisi aday olmuyor ki?
Aday gösteriliyor ve örgütü kıramadığı için mecburen aday oluyor!
Bu arada kurultay hazırlıkları tamamlanmış.
Afişler asılmış.
En büyük afişte Kemal Beyin görkemli bir resmi yanında şu sözler okunuyor:
“Asla yanlız yürümeyeceksin”
Afişe “yalnız” yerine “yanlız” yazmışlar.
İlkokul çocukları bile ayıplıyor.
İFADE ZORLUĞU
Bizim toplumda çoğu tartışmanın sözlerle başlayıp kısa sürede kanlı bıçaklı kavgaya dönüşmesinin sebeplerine değinmiştik. Pek aklımıza gelmeyen bir sebebi de okurumuz Suat Ilgaz dile getiriyor. Diyor ki:
“Çocuklarımızın aralarında ortalama 100 kelime ile konuştuklarını Milli Eğitim Bakanı açıkladı. Büyükler de farklı değil. Kişilerin bu kadar az kelime ile kendilerini ifade etmeleri; duygularını, düşüncelerini, sorunlarını dile getirmeleri hakikaten çok zor. Derdini, sıkıntısını anlatmakta güçlük çeken insanlar, bir sorun yaşadığında kendilerini normal sözcüklerle ifade edemeyince argo ifadelere ve hatta küfre başvurabiliyorlar. Tabi bunun ardından da kavga geliyor. Günümüzde insanların en küçük bir sorunu bile konuşarak değil de, şiddete başvurarak çözmeye kalkmalarının altında yatan bir neden de bu, yani ifade yetersizliğidir.”
BASIN
“Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır” (1929)
“Gazeteciler, kanunun ve umumun menfaatlerinin aksine muamelelere şahit ve vakıf oldukları takdirde gerekli yayında bulunmalıdır” (1923)
“Matbuat hiçbir sebeple tahakküm ve nüfuza tabi tutulamaz” (1923) -ATATÜRK
İKİLEM
2023 enflasyon tahmini yüzde 58’den yüzde 65’e çekilmiş.
Enflasyon şu sıralarda en iyimser tahminle yüzde 60’larda…
Bir devlet bankasına uğradık... Vadeli mevduat oranını sorduk… Yüzde 30 dolayında faiz veriyorlarmış...
Hesap meydanda... Elimdeki TL’yi vadeli hesaba yatırırsam paranın yarısı enflasyonla buharlaşıyor... Bu arada dar ve orta gelirlinin bankadaki üç beş kuruş tasarrufu da durduğu yerde eriyor.
Peki ne yapacağız?
Vatandaş mecburen dolara, altına kaçıyor...
Ya da gereksiz tüketime başvuruyor
Bir dostumuz enflasyona karşı tedbir olarak kendisine üç yıl yetecek tıraş bıçağı ve tıraş köpüğü alıp dolaba koyduğunu söyledi. Kimi ayakkabısını, kimi otomobilini veya televizyonunu yeniliyor. Özetle herkes paradan kaçıyor, ihtiyacından fazla tüketim yapıyor.
Bu durumda enflasyonun önü nasıl alınacak?
Döviz kuru nasıl aşağı çekilecek?
Bendeniz onu merak ediyorum...
SÖZ
“Özgür basın iyi veya kötü olabilir. Ancak özgürlük olmazsa basın hiç tartışmasız kötü basın olacaktır” - Albert Camus