Leyleği sürekli havada gördüğünden olsa gerek, sürekli geziyor. Ne Türkiye'de ne dünyada gezmediği, görmediği yer kalmadı. (Günahını almayalım! bir - iki tane kalmıştır belki...) Son olarak dün Makedonya'daydı, bugün Türkiye'de... Ankara'da diyemiyoruz; çünkü Ankara'da durmayı da sevmiyor. Mutlaka bir gerekçe buluyor, kendisine gezi yaratıyor. Ya bir açılış oluyor gerekçe ya bir temel atma ya da bir düğün veya nikah... Gerekçe artık kendisinin keyfine kalmış. Hesap soran mı var?..
      Suriye'yle savaş tamtamlarının çalındığı şu kritik günlerde Ankara'yı terkedip Makedonya'ya gitmesi şart mıydı? Oysa çok değil, daha üç ay önce Mesut Yılmaz bu ülkede değil miydi?.. Ama onun gezisi, kendi gezisiyle çakışınca... Aynı anda hem Cumhurbaşkanının hem Başbakanın aynı ülkeyi ziyaretlerinin biraz fazla tuhaf kaçacağı düşünülünce Baba özveride bulunmuş (!) kendi seyahatini ertelemişti...
      Bir ülkenin Cumhurbaşkanı bu kadar çok gezer mi?.. Dünyada Baba kadar çok gezen bir başka Cumhurbaşkanı daha var mı?..
      Bunları geçelim, yeniden Mekadonya seyahatine dönelim. Öğreniyoruz ki, kendisinden önce üç helikopteri bu ülkeye göndermiş. Mesut Yılmaz' ın gezisinde meydana gelen üzücü kaza yüzünden, Makedonya'nın içinde yapacağı seyahatlerde mümkün olduğunca karayolunu kullanmayacakmış da... Ayrıca yanına 100 kadar da refakatçi almış. Sadece kendisi gezmiyor, etrafındakileri de gezdiriyor. Parası?.. El kesesinden, vatandaşın, bizim kesemizden tabii...
      Gez Baba gez!
      Dolaş Baba dolaş!
      Paralar? Uç Baba uç! Savur Baba savur!
      Dedik ya, nasıl olsa hesap soran yok.
      Sorması gerekenler de seyahatte çünkü!
      Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Birleşmiş Milletler toplantısından sonra Newyork'tan Kanada'ya geçmişti. Dışişleri Bakanlığı yayınladığı bildiride bu gezinin çok başarılı geçtiğini duyurdu basına. Kötü haber ise sonradan ulaştı. Sabah Gazetesi'nin yazdığına göre Kanada'nın Montreal havaalanında polis İsmail Cem'i aramak istemiş. İsmail Cem, "Ben TC Dışişleri Bakanıyım, ülkenize resmi bir ziyaret yapıyorum" demiş ama boşuna... Gümrük polisi Cem'i zorla aramış. Üzerinde dedektör dolaştırmış...
      Gazete haberi "Kanada'da Cem'e terbiyesizlik" diye veriyor. Doğru terbiyesizlik. Ama haksız bir terbiyesizlik mi?.. Sen eroin kaçakçılarına yeşil, mafya babasına kırmızı pasaport dağıtırsan... Devlet Bakanı mafya babasına "erkete"lik yaparsa... Yabancı ülke polisi artık pasaportuna bakarak kimin bakan, kimin gangster olduğunu ayırdedemiyorsa... Pasaportunda TC damgası gördüğü herkesi aramaktan başka çaresi var mı?..
      ***
      ABD'nin Kuzey Irak'ta Kürt devleti oluşumunu başlatması.. Yargı kararına rağmen Washington'un Türkiye'de Tayyip Erdoğan'ı ve İslamcı hareketi destekler tavır alması... İtalya'nın PKK'ye kucak açması... Türkiye'nin Sevr kuşatması altında olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Ve aynı hafta içinde, yıllardır Batı'nın Sevr'i hortlatma komplolarına dikkati çekmeye çalışan İP Lideri Doğu Perinçek önce gözaltına sonra hapse atıldı. TV'deki sözleri yüzünden hapse atılan Perinçek'e, Tayyip'i demokrasi adına savunan demokrat(!)lardan hiç kimse sahip çıkmadı. Anlaşılan bu neo - demokratlar "Demokrasi bizim için araçtır" diyen Tayyip Erdoğan'ın demokrasiye katkısının daha büyük olduğuna inanıyorlar. Ya da Amerikalı gibi düşünüyorlar.
      ***
      Milli Savunma Bakanlığı'nın açtığı yatak ihalesi üçüncü kez iptal edildi. Türkiye'de en büyük alımları yapan ve ihalelerde en deneyli kuruluş hangisidir diye sorulursa ilk akla gelen Milli Savunma Bakanlığı olur... Bu Bakanlığın küçük çaplı bir alımı üç kez iptal ediliyor. Ve iptal kararı, her defasında basın yazdıktan sonra alınıyor. Eğer ihaleye girenler aralarında anlaşsa ve konu basına yansımasa atı alan Üsküdar'ı aşacak. Acaba sayın komutanlar ihaleyi düzenleyen "komisyon"u değiştirmeyi düşünmüyorlar mı?
      ***
      GS antrenörü Fatih Terim'e üstün hizmet madalyası verildi. İzmirli Avukat Noyan Özkan, "Madalya bu kadar kolay mı?" diye soruyor e mail notunda... Bizce bir gariplik söz konusu değil. Türkiye'nin futboldan başka bir alanda başarısı yok. Ya da bilimde şurda burda kimi başarılar var ama onlarla da toplum ilgili değil. Madalyayı kime vereceksiniz?.. George Hagi Türk olmadığından kala kala Fatih Terim kalıyor ortada...
      Lokantanın patronu çok lezzetli yemekler yapan aşçısını işten çıkartmış geçenlerde.
      - Bu başarılı aşçıyı neden işten çıkardın, diye sormuşlar.
     Â- Anormal bir adamdı, demiÅŸ.
      - Peki nereden anladın?
     Â- SoÄŸan doÄŸrarken gülüyordu..
      ***
      Yalancı şahitlikten yargılanmış 1 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Mahkemede sürekli yalan söylemediğini ispata çalışıyordu. Yargıç son sözünü sorduğunda o şaşkınlıkla şöyle dedi:
     Â- Ben hakimim masum bey...
      Hıyar dahil
      Cümle sebzelerin
      Eski tadı yok abi
      Ayva yemenin
      Armut seçmenin
      Sanatçıyı övüp de,
      Politikacıya sövmenin
      Eski tadı yok abi
      Yok eski tadı yok abi
      Bedavaya et seyretmenin
      Kavun kıçı mıncıklamanın
      Asmanın kesmenin
      Memleketi sevmenin
      Eski tadı yok abi
      Hiç bir şeyin
      Eski tadı yok abi
      Suni gübreler çıkalı beri
     ÂAziz Karadeniz
Yazara E-Posta: M.Asik@milliyet.com.tr