Genç kuşaklara...
Bugün Türkiye’nin en büyük holdinglerinden olan Eczacıbaşı’nın hikâyesi İzmir’de küçük bir eczaneyle başlar. Süleyman Ferit Bey İzmir’in ilk Müslüman Türk eczacısıdır. Kemeraltı’ndaki Şifa Eczanesi’nin yanına açtığı laboratuvarda kolonya, losyon, krem gibi bakım ürünleri üretmeye başlamış, bu arada savaş yıllarında orduya destek olmuş, 1917 yılında harp madalyasıyla ödüllendirilmişti.
Bugün holdingin başkanı olan torun Bülent Eczacıbaşı, yazdığı “İşim Gücüm Budur Benim” adlı hacimli kitapta deneyim ve düşüncelerini aktarırken dedesi Ferit Eczacıbaşı’nın en önemli ilkesini şöyle belirtiyor: “Yurdunuzdan aldığınızı yurdunuza veriniz”...
Ve Ferit Bey’in gençlere yönelik şu öğüdünü okuyoruz:
“Ne yaparsanız yapınız, namuslu çalışırsanız mutlaka başarıya ulaşırsınız. Türkiye geri ve yoksuldur. Yaratıcı insan girişimcidir. Cumhuriyet’i kuran kuşaklar Türkiye’ye ulusal bir kişilik kazandırmaya çalıştılar. Şimdi yeni kuşaklara düşen görev bu toplumu dış dünyada da modern kişiliğiyle tanıtmak ve sevdirmek olmalıdır. Bu görevi yalnız ekonomi açısından ele almamak gerekir. Bilimi, teknolojisi, kültürü, sanatı ve hatta sporuyla Türkiye giderek dünyada yeni bir yer kazanmak zorundadır.”
Bugün gençlere zor görevler düşüyor... Yurt dışına kaçış kolay yol!
UZUN TENEFFÜS...
Antalya’da 12 okulda ilginç bir pilot uygulama başlıyor; 40 dakika ders, 40 dakika teneffüs uygulaması... Buna göre öğrenciler her gün ders kadar teneffüs yapacak. Ancak teneffüsler boş geçmeyecek... 40 dakikalık teneffüste öğrenciler “Spor Etkinlikleri, Halk Oyunları, Müzik, Bilgisayar, Model Uçak Yapımı, Kişisel Gelişim, Yabancı Dil” gibi alanlarda çalışma yapacak... Eğitim İş Sendikası Antalya şubesi projeye karşı çıkıyor...
Bazı itiraz noktaları şunlar:
- Teneffüs saatlerinde etkinliği gerçekleştirecek sayıda eğitimci veya öğretmen yoktur.
- Pedagojik formasyonu bulunmayan, “usta öğrenci” adı altında pedagojik altyapısı olmayan kişilerce verilecek eğitimlerin kabul edilmesi mümkün değildir.
- Etkinliklerde kullanılacak yeterli malzeme yoktur.
- Öğrencinin ne zaman dinleneceği belirsizdir.
PARMAK
Seçim güvenliği için çalışan “Temiz Seçim Platformu”nun Başkanı Yaşar Okuyan yerinde bir uyarıda bulunuyor...
- Parmak boyası sistemi yeniden getirilmeli... Böylece en azından bir seçmenin iki kez oy kullanması önlenmiş olur, diyor...
Yurdun dört bir yanından sahte seçmen fışkırırken... Seçim kurullarının etkisiz ve yetersiz kaldığı bilinirken... Parmak boyası gibi uygulamalar zorunluk halini almışken... Neden üç muhalefet partisi; CHP, İYİ Parti ve HDP bu konuyu gündeme alıp iktidarı sıkıştırmaz? Neden üç parti seçim güvenliği için ortak kurullar oluşturmaz, ortak izlemeye yönelmez?
DONDUR
Bağcılar Belediyesi ilçedeki hanımlara “Hanımefendilik Dersleri” veriyormuş.
- Yayılarak oturmayın.
- Yemekte çatal - bıçak sallamayın!
- Ağzınızda yemek varken konuşmayın...
- Yemeğe herkesle birlikte başlayın...
- Dondurmayı yalayarak yemeyin...
Hepsini anladık da bu sonuncuyu anlamadık. Dondurma ısırarak mı yenecek? Yalamadan mı yutulacak?
Hasta mı edeceksiniz kadınları?
Acaba erkeklere de “Kadınlarla uğraşmayın” dersleri verilse iyi olmaz mı? Umarız şu günlerde gazetelerde “Dondurmayı yalayarak yiyen sevgilisini dövdü” gibi haberler okumayız...
PİL
Yusuf Kenan Canko dostumuz 89 yaşında olup, iki kulağında da işitme cihazı kullanıyor. Cihazı SGK ödüyor. Ancak pillerini ödemiyor.
Pilsiz işitme cihazı işler mi? İşlemiyor tabii... Dostumuz 6 adet pile 8 - 10 TL öderken, son zamlarla pil fiyatı birden 18 - 20 TL’ye fırlamış. Kenan Canko, SGK’nın pilleri ödemesini ya da fiyat artışının önlenmesini veya en azından yüzde 18 KDV’nin düşürülmesini istiyor.
Sosyal medyadan; ayıya karşı mücadele yöntemi!