Devlete maliyeti 800 milyar lirayı bulan tartışma, Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu’un 58 bin ilk ve ortaöğretim okuluna bir fotoğrafının asılmak istenmesiyle başladı, halen devam ediyor. Arkadaşımız Fahrettin Fidan TBMM kulisinde Erkan Mumcu’ya sordu:
- Milli Eğitim bakanlarının fotoğrafının okullara asılması diye bir kural ya da gelenek var mıdır? Yoksa bu özel talebiniz mi?
Erkan Mumcu’nun yanıtı:
- Bu, yıllardan beri devam eden uygulamadır. Nitekim ben de öğrenciliğimden hatırlarım, okullarda dönemin cumhurbaşkanı ve başbakanı yanında Milli Eğitim bakanlarının fotoğrafları da yer alırdı..
Aynı soruya bir önceki Milli Eğitim bakanı Necdet Tekin’in yanıtı:
- Milli Eğitim Bakanlarının fotoğrafları sadece il ve ilçe Milli Eğitim müdürlüklerine asılır. Ben, bir dönem lise öğretmenliği de yaptım, bakanın fotoğrafının okullara asıldığını kesinlikle hatırlamıyorum...
Dün ayrıca birkaç değişik okula sorduk... Daha önceki milli eğitim bakanlarının fotoğrafları ne gönderilmiş, ne asılmış...
CHP’nin öğretmen kökenli milletvekili Mustafa Gazalcı dedi ki dün:
- Kış günü birçok okulda yakacak yok, çocuklar titriyor, belki de Sayın Mumcu’nun fotoğrafına bakarak ısınacakları düşünüldü...
Siyasi partiler sonunda kendi yalanlarını yutamadıkları için ölürler.
John Arbuthnot
Siyaset Meydanı’nın önceki akşamki konuğu Emekli Orgeneral Doğan Güreş idi. Doğan Güreş, Ali Kırca ile sohbetinde, Amerikalı pilotların zaman zaman sivilleri bilerek vurduğunu söyledi. Bunun sebebi bazen disiplinsizlik bazen pilotlara tanınan aşırı yetki ve göz yumma idi. Ve hatta... Bizim Muavenet muhribini de Amerikalılar kaza ile değil disiplinsizlik sonucu vurmuştu (belki de gazozuna atış yapıyordu o sırada coniler)... Vuran denizciler ciddi biçimde cezalandırılmadı, dedi Güreş.
Amerika’nın en büyük sıkıntısı Bağdat’a girmekte. Çünkü Irak başkentinde ABD askerlerini çetin sokak savaşları bekliyor. ABD Bağdat’a sokacak gönüllü arıyor. Amerikalı fikir babaları ara sıra bu konuya dokunduruyor.
Türk askeri Kuzey Irak’ta konuşlandırılacak. Abdullah Gül Türk askerinin savaşa girmeyeceğini söylüyor. Çok iyi... Ne var ki Irak satrancında iki hamle sonrası belli olmaz. Ani bir "provokasyon" sonucu askerimiz Bağdat’a yönlendirilebilir. Askerimizin çok dikkatli olması gerekiyor. Çok dikkatli...
Amerikan ABC televizyonunun önceki gün İstanbul Ortaköy’den yaptığı canlı yayını dünkü Hürriyet, "İstanbul röportajında harita skandalı" başlığıyla verdi. Habere göre ABC televizyonu yayında, Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunu "Kürt toprağı" olarak göstermiş, ayrıca "Kürtler kendi toprağında yabancı" ifadesini kullanmıştı.
Skandal acaba bunlardan mı ibaretti? Meslektaşımız Hakkı Erdem’e kulak veriyoruz.
"Yayının yapıldığı saatlerde tesadüfen Ortaköy’deydim. Her tarafta polis kaynıyordu ve sahile inen bütün sokakların başına X - Ray cihazları konmuştu. O yetmiyormuş gibi polisler bir de elle arama yapıyorlardı. Beni de aramaya kalkınca itiraz ettim, mahkeme kararı olmadan üzerimi arattırmayacağımı söyledim. Baktım, polis hemen bir arama kararı çıkarttı. Bütün bu önlemlerin sebebini sordum. Efendim, çekim sırasında savaş karşıtı gruplar gösteri yapabilirmiş... 155’ten Polis İmdat’ı aradım... Bir Amerikan televizyonu çekim yapacak diye kendi ülkemde bana eziyet ediliyor, özgürlüğüm kısıtlanıyor imdat, dedim, bir şey yapamayacaklarını söylediler. Merak ettim. ABC televizyonu görüntüsüne "Savaşa Hayır" görüntüleri girse ne olur? Adam senin toprağını Kürt toprağı diye gösteriyor, sen "Savaşa Hayır" deyip ona ayıp etmekten korkuyorsun. Aşağılanmanın bir alt sınırı yok mu yahu?"
Kız öğrencilerin başının açılmasına karşı çok hassas olan değerli milletvekilleri... Üs ve limanların ABD’ye açılması bunun kadar önemli değil mi sizin için?
Akif Kökçe
Altın yumurtlayan tavuk Milli Piyango’nun özelleştirilmesi (ikramı) gündeme geldi. Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal’ın Milli Piyango’ya talip olduğu söylendi. Ahmet Özal ise özelleştirme için bir plan sunduğunu ama talip olmadığını (her zamanki inandırıcılığı ile) beyan etti...
Aklımıza düştü. Sayın Ahmet Özal’ın Emlakbank’a 7.5 milyon dolar borcu vardı. Banka Özal’ın bu parayı ödememesinden yakınırdı. Acaba Özal bu parayı ödedi mi? Borç ne oldu? Bir açıklama lütfedilse de yayımlasak...
