ÂBizim gücümüz Suriye Cumhuriyeti'ne yeter ama Fenerbahçe Cumhuriyeti'ne yetmez!.."
      Bu sözler Başbakan Mesut Yılmaz'a ait... Vakıflardan Sorumlu Devlet Bakanı Metin Gürdere, son Bakanlar Kurulu toplantısında Fenerbahçe kulübünün kendilerinden kiraladığı Dereağzı'ndaki arsaya yıllardır kira ödemediğinden yakınıyor; Başbakan Mesut Yılmaz'dan espriyle karışık yukarıdaki yanıtı alıyor. Metin Gürdere'yle konuşuyoruz:
     Â- Olayı bir de sizin aÄŸzınızdan dinlesek...
      - Türkiye'de "Biz önemliyiz, biz güçlüyüz, bize kimse birşey yapamaz" diyen birtakım kurumlar var. Ben de Türkiye'de devletten güçlü kimse yoktur, diyorum. Böyle deyince de bazı sorunlar çıkıyor ortaya...
     Â- Fenerbahçe Cumhuriyeti (!) ile olan probleminize gelirsek...
      - Fenerbahçe kulübü, yıllar önce sportif amaçlarla kullanmak üzere Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden Dereağzı'ndaki söz konusu araziyi kiralamış. Kira sözleşmesine aykırı olarak bu arazinin bir bölümünde tesisler yapmış, bir bölümünü sportif amaçla hiçbir ilgisi olmayan üçüncü şahıslara kiralamış. Bunlarla da yetinmemiş, kirayı da aylarca ödememiş. İhtarlarımıza karşın ödememekte ısrar edince, biz de yargıya başvurmuşuz. Önce mahkemeden, ardından da Yargıtay'dan lehimize karar çıkmış. Buna karşın, kendilerine, "Geçmişi bir yana bırakalım, gelin şu parayı ödeyin, ayrıca eski sözleşmeyi günün koşullarına uygun yeni bir sözleşmeyle yenileyelim" diyoruz, cevap bile vermiyorlar.
     Â- Ödemedikleri kira miktarı nedir acaba?
      - Benim de taraftarı olduğum koskoca Fenerbahçe Kulübü için komik bir rakam... 500 milyon lira civarında birşey...
      ***
      Kulüp değil "Cumhuriyet" diye anılan bir camianın bu kadarcık parayı ödemekten kaçınması yakışık alıyor mu?
      Bugün İstanbul'da iki önemli gösteri var...
      Birincisi Ali Sami Yen Stadı önünden başlayıp Taksim'e kadar sürecek olan Cumhuriyet Yürüyüşü... Saat 10.00'da başlayacak yürüyüşe Üniversite ve Ordu mensupları da katılacak.
      İkinci gösteri ise saat 12:00'de Dolmabahçe'de Gökkafes'in çevresinde oluşturulacak olan hukuk zinciri... "Gökkafes'i istemiyoruz" sloganıyla düzenlenen gösteriye:
     ÂÅžehrin Sahipleri Platformu, Ä°nsan YerleÅŸimleri DerneÄŸi, DÄ°SK, KESK, TEKDER, dahil 13 kitle örgütü katılıyor. Cumhuriyet'i ve Ä°stanbul'u sevenler her iki gösteriye de davetli...
      DYP Genel Başkanı Tansu Çiller Konya gezisinin son durağı olan Altınekin ilçesinde halka seslenirken Altınekin yerine Hasanekin demiş...
      Gazeteler "gaf" diyor, ama bizce bu gaftan başka birşey.
      Tahminimizce Tansu Hanım'ın kafası şu günlerde fena halde Hasan Ekinci ile meşgul...
      Nedenine gelince...
      Bu sütunda biliyorsunuz bu hafta epeyce Hasan Ekinci'den söz ettik.
     ÂHasan Ekinci'nin Beykoz'da 1981 yılında 6 aylık maaşıyla aldığı arazi karşılığında 12 villa sahibi olduÄŸunu yazdık.
     ÂTansu Hanım belki de ben bu fırsatı nasıl kaçırdım diye hayıflandı.
      Yoksa insan sebepsiz yere Altınekin yerine Hasanekin der mi?
      ***
      Konya'ya bağlı Çumra'nın efsanevi Belediye Başkanı Durmuş Ali'den dinlediğimiz bir öyküyü de yeri gelmişken buraya iliştirelim...
      1960 - 70 arası... Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay Konya'yı dolaşıyor. Ama programında Çumra yok. Çumra'nın yakınından geçerek bir başka ilçeye gidecek. Durmuş Ali kafayı çalıştırıyor. Cumhurbaşkanı'nın geçeceği yola bir gece önce yol makinaları gönderiyor. Makinalar yolu üç beş yerinden bozuyor. Yol mecburen trafiğe kapatılıyor. Bu durumda Cevdet Sunay zorunlu olarak Çumra'nın içinden geçmek zorunda. Tabii Çumra'dan geçerken mola verip halka birşeyler söylemeden olmaz. Senaryo Durmuş Ali'nin istediği gibi ilerliyor. Cevdet Sunay Çumra'ya geliyor. Belediye binasına buyur ediliyor. Ses tertibatı hazırlanmış. Sunay Belediye'nin balkonuna çıkıp halka birkaç söz edecek. Durmuş Ali Cumhurbaşkanına:
     Â- Efendim izin verirseniz takdimi ben yapayım, diyor.
      Balkona çıkıyor:
     Â- Sevgili Cumralılar, diyor, biraz sonra Sayın CumhurbaÅŸkanımız sizlere hitap edecek. Ancak ben biraz önce kendisinden aldığım müjdeyi size duyurmadan edemeyeceÄŸim. CumhurbaÅŸkanımız biraz önce içerde bana Çumra - Konya karayolu inÅŸaatının baÅŸlatılacağı ve su ÅŸebekesi için gerekli tahsisatın çıkartılacağı konusunda söz verdi. Kendisine ÅŸimdiden teÅŸekkür ediyorum...
      Cevdet Sunay böyle bir söz vermemiş tabii. Durmuş Ali'nin yaptığı emrivakinin şaşkınlığı içinde içinden söylenerek balkona çıkıyor. Konuşmaya başlayacak. O arada mikrofonun açık olduğunu unutuyor. Yanındakilere dönerek soruyor:
     Â- Burasının adı neydi yahu?
      Meydana toplanmış kalabalık hep bir ağızdan haykırıyor:
     Â- Çumraaa, Çumraaa...
     ÂVe Sunay konuÅŸmasına baÅŸlıyor. DurmuÅŸ Ali'nin kendi adına daha önce verdiÄŸi sözleri mecburen tekrarlıyor. Yaptığı hatayı da böylece affettiriyor.
Yazara E-Posta: M.Asik@milliyet.com.tr