Koronavirüs salgını nedeniyle ertelenen CHP Kurultayı’nın Ankara’da seyircisiz olarak 25-26 Temmuz’da yapılacağı açıklandı. Kurultay yeri olarak Bilkent Odeon’un kiralanması kararlaştırıldı.
Kurultayın ertelenmeyip seyircisiz yapılacak olması eleştirilere neden olurken...
Başka sıkıntılar da ufukta görünüyor...
Odeon, üstü kapalı, amfiteatr şeklinde 4 bin kişilik bir konser salonu.
CHP’li Yılmaz Ateş, salonu bilen mimarların hazırladığı notu gönderdi. Diyor ki notunda:
“Kurultayın 1370 oy kullanma hakkı, 1600 dolayında da oy hakkı olmayan ama söz hakkı olan toplam 3000 dolayında delegesi var. Gazeteciler, güvenlik görevlileri ve yönetime aday olacak kişiler de eklendiğinde salona 4000’e yakın insan girecek.
Sağlık Bakanlığı kurultayın en az 1.5 metre aralıklı sosyal mesafe sağlanması koşuluyla yapılabileceğini bildirdi.
Uzman mimarlar sosyal mesafe düzeni kurulursa 4 bin kişilik salona en fazla 1000 kişi alınabileceğini söylüyor.
Bu durumda salona sadece oy kullanacak delegeler ile gazetecilerin sığabilmesi bile söz konusu değil. Peki ne olacak?
Bunun cevabını CHP Genel Merkezi’nin vermesi gerekiyor.
Biz şu kadarını öngörebiliriz: O gün salonun kapısında “Ben giricem, sen giricen” diye büyük itişmeler hatta kavgalar çıkacak...
VİLLA
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın Boğaz’da aylık kirası 60 bin lira olan bir villaya taşınmakta olduğunu gazeteler yazdı. Yakıt masrafı da ayda 7 bin liraymış. Oysa Başkan şimdiye kadar Bahçelievler semtinde mütevazı bir dairede otururmuş.
Rıza Akpolat rakamları yalanlamadı. Maddi durumunun bu kirayı ödemeye yeterli olduğunu, ailesini koronadan korumak için bu villayı kiraladığını söyledi.
Konuyu Hürriyet’te Yalçın Bayer de yazmıştı. Rıza Akpolat’ın partideki ağabeylerinden Erdoğan Toprak ve Gökhan Zeybek, Yalçın Bayer’i arayarak kira sözleşmesinin tepkiler üzerine iptal edildiğini bildirmişler.
Merak ettik... Acaba Erdoğan Toprak ve Gökhan Zeybek, Rıza Akpolat’a ayda 67 bin lira kira ödeyecek zenginliğe ne zaman ve nasıl ulaştığını da sormuşlar mı?
Soru iki: Kiralama meşru kazanca dayanıyorsa sözleşme neden iptal edilmiş?
BELLİNİ
İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çevresinde PR ve reklam konularında becerikli bir ekip var. Ekip becerikli ama akılları belediye hizmetlerinden çok algı tasarımlarına çalışıyor. O yüzden sık sık şov unsuru hizmetin önüne geçiyor. Ancak ekip bu defa iyi iş çıkardı. Fatih’in Bellini tarafından yapıldığı söylenen tablosunu Christie’s müzayede evinden Kültür Bakanlığı’nın satın alması beklenirdi. İBB sürpriz bir atakla öne geçti. İstanbul’un bir şehir müzesine sahip olamama ayıbı sürerken... Bu tablo böyle bir müzenin ilk parçası olur. Ve bir şehir müzesi kurulması için bilvesile ilk adım atılırsa... O da pek isabetli olur.
MANTIK
İstanbul’dan kalkıp Bodrum’da bir tatil köyüne gidecek ve bir hafta kalıp döneceksiniz diyelim.
Yaşınız 65’in üstündeyse...
Rezervasyon bilgilerini bildiriyor, kaymakamlıktan izin alıyor, bir hafta kalıp dönüyorsunuz.
Bodrum’da bir tatil köyünde değil de arkadaşınızda kalacaksınız diyelim.
Veya şehir dışına iki günlüğüne aile ziyaretine gideceksiniz.
Bu durumda gittiğiniz yerde “en az bir ay” kalmanız gerekiyor.
Ancak o şartla izin alabiliyorsunuz.
Siz bunda mantık görebiliyor musunuz?
SAĞ
Koronaya karşı tedbir bağlamında bugüne dek üzerinde durulmamış bir önlem:
“Yolun sağından yürüyünüz.”
Kalabalık yol ve kaldırımlarda insanlar sık sık birbirinin üzerine geliyor. Çarpışacak gibi oluyor. Bazen çarpışıyor. O sırada birileriyle konuşuyorlar ise damlacıklar karşısındakinin yüzüne gözüne isabet edebiliyor.
Eğer herkes yolun sağından yürürse... Yayaların karşı karşıya gelme ve çarpışma olasılıkları azalır. Damlacık isabeti ihtimali aza iner.
Üstelik böylece yolunuzda daha rahat yürürsünüz.
Yolun sağından yürüme terbiyesi edinelim. Rahat edelim.
KADIKÖY
Kadıköy çarşısında dün bir tur attım. Kırtasiyecilere, marketlere, kitapçılara girip çıktım. Kimi mekânın girişinde el dezenfektanı var. Kimi yerde yok. Büyük bir mağazada “Neden dezenfektan yok?” diye sorunca kolonya çıkarıp verdiler. Kimi esnaf satış yaparken maske takıyor. Kimi takmıyor. Belediyeler en azından şu konuyu izleseler. Yetkileri olup olmaması önemli değil. Belediye zabıtasının en azından uyarması faydalı olur. Belediyeleri iş yaparken de görsek ne iyi olacak...
27 MAY
27 Mayıs’ın yıl dönümü epey fırtınalı geçti. 27 Mayıs’ı tarihe darbe olarak yazdırmak için dört bir koldan epey çaba sarf edildi. Bu arada Türk İş Konfederasyonu 27 Mayıs’ı darbe olarak kınadı.
Ancak bir ayrıntı unutuldu. Ya da unutulmak istendi.
Türkiye’de sendikalara toplu sözleşme ve grev hakkı 27 Mayıs Anayasası ile verilmişti. Türk İş ve DİSK dâhil hiçbir sendika bunu hatırlamadı! Ne vefa!