BÜYÜK ŞAİR
Büyük ozan Nazım Hikmet ölümünün 59. yılında dört bir yanda anılıyor...
Biz de onu anlamlı bir konuşmasıyla anıyoruz...
14 yıl hapis yatmasına rağmen adı komüniste çıkmış, daha fazla hapis yatmamak için Rusya’ya kaçması vatan hainliğiyle eşdeğer sayılmıştı. Komünizm tacirleri onun adı üzerinde yıllarca tepindiler. Sonunda dünya çapındaki ünü altında ezilip sustular.
Gazeteci Orhan Karaveli ve Ömer Sami Coşar, 1960 yılında Moskova’da Nazım Hikmet’in de katıldığı bir toplantıdalar.
Rusların davetiyle yapılan bu toplantıda Stalin’in 1945 yılında savaş sonrasında Türkiye’den talepleri gündeme gelir. Karaveli ve Coşar bu taleplerin Türk - Rus dostluğunu bozduğunu ve Türkiye’yi ABD’nin kollarına ittiğini söylerler. Gözler daha sora merakla Rusya’da yaşayan Nazım Hikmet’e çevrilir. Büyük şair şöyle konuşur:
- Ben Türk ve Rus milletleri arasında herhangi bir düşmanlık duygusu olduğunu hiç düşünmedim. Her yıl Ruslardan aldığım binlerce mektup bu dostluğun kanıtıdır. Ruslar bir gün Türk topraklarından Akdeniz’in sıcak sularına muhakkak kavuşacaklardır. Hem de milyonlarla ve turist olarak. Çünkü Türkler ve Ruslar halk olarak birbirlerine çok yakındırlar.
İkisi de “köylü millet”tir. Ama bugün burada benim ülkemin toprakları konuşuluyor. Herkes bilsin ki, ben bir gram Türk toprağı için vücudumdaki yirmi kilo kanı dökmeye hazırım...”
(Orhan Karaveli - Kral Çıplak- S.44)...
Nazım Hikmet ve Orhan Karaveli - Moskova 1960...
ZOR ORTAKLIK
Altılı Masa üyesi Ahmet Davutoğlu, partisinin il başkanlarına hitaben diyor ki:
“… Bir sistem kuracağız. Yeni cumhurbaşkanı ya 6 liderden biri olur ya dışarıdan biri olur. Aday ilan edildikten sonra o aday tek başına hareket edecekse ortak bir aday çıkarmanın ne anlamı var? Biz o masadayken sadece bir aday belirlenmeyecek, önümüzdeki dönem Türkiye’nin kaderi belirlenecekse o kaderde söz sahibi oluruz. Ortak aday kim olursa olsun Türkiye’yi 6 genel başkanın ortak iradesi yönetecek, bunun için yasal düzenleme yapılacak.”
DEVA Lideri Ali Babacan da geçen yıl sonunda BBC’ye verdiği röportajda aynı şartları öne sürmüştü:
Aday ortaklaşa seçilecekse 6 parti aralarında bir mutabakat yapmalı
Ortak aday 6 parti ile danışarak hareket edeceğine söz vermeli
Ortak adayın yetkileri önceden mutabakata bağlanmalı.
Özetle... Davutoğlu ve Babacan 6 partinin sözünden çıkmayacak, her adımda onlara danışacak bir aday tarif ediyorlar. Ülkenin ağır sorunlarını çözecek akıl, irade ve dinamizme sahip olup aynı zamanda dışardan yönetilmeyi kabul eden bir aday bulmak mümkün mü? 6 parti TBMM’de çoğunluğu ele geçirdikleri takdirde Cumhurbaşkanını zaten kontrol edebilirler. Bu kontrol yetmiyor mu? İki partili koalisyonların zor yürüdüğü ülkemizde 6 partili koalisyon nasıl yürür? Sıkıntı nereden mi kaynaklanıyor? CHP ve İYİ Parti’nin oyları yüzde 1- 2 dolayındaki dört küçük partiyi eşit ortak olarak masalarına almalarından...
İNTİHAR
Antakya İskenderun karayolunda psikolojik sorunları olan bir şahıs intihar etmek üzere bir inşaatın tepesine çıkıyor. İtfaiye ve polis adamı vazgeçirmek için çalışmalara başlıyor. O sırada yoldan geçen araçlar da bir yandan ilerleyip bir yandan intihar olayını seyretmek isteyince zincirleme kaza oluşuyor. Çok sayıda araç birbirine giriyor. Beş kişi yaralanarak hastaneye kaldırılıyor. İntihar girişimcisi bir süre sonra ikna edilip aşağı indiriliyor. Yaralıların tedavisi hastanede sürüyor.
Acaba... Bölge emniyet müdürlüklerine intihar gibi vakalarda gelip geçen araçların kazaya sebebiyet vermeleri ihtimaline karşı trafiği kesmeleri mesajı gönderilmedi mi? Mutlaka gönderilmiştir. Eğer bu önlem uygulansaydı bu olay olmayacak, kimse zarar görmeyecekti...
