Suriyelilerden şikâyetler malum... Deniyor ki: “Türk askeri Suriye’de savaşırken, onlar burada keyif çatıyor. Mehmetçik şehit olurken, onlar burada, Suriye bayrağıyla yılbaşı kutluyor... Hastanelerde, okullarda Suriyelilere avantaj sağlanıyor... vs...”
Avrupa’da bu konularda saldırılara hedef olan dostumuz Erdinç Utku, konuyla ilgili mesaj göndermiş. Bakın ne diyor: “Irkçılık ve nefret söylemi insanlık suçudur. Hiçbir gerekçe onu maruz gösteremez. Nasıl ki Avrupa’da terör estirenler yüzünden tüm Müslümanlar ve Türkler damgalanmamalıysa, aynı şekilde cihatçı Suriyeliler yüzünden tüm Suriyeliler etiketlenmemeli. Avrupa Birliği, Türkiye ve hatta Birleşmiş Milletler’in sığınmacı krizini iyi yönetememesi ve Türkiye’nin bu konudaki yönetimsel hatalarının bedeli Suriyelilere ödetilmemeli. Onlar buraya keyiflerinden gelmediler. Yuvaları dağıtıldı, göçmeye zorlandılar. Hangi nedenle olursa olsun, genelleme yapıp, Suriyelileri toptan hedef göstermek ve suçlamak ırkçılıktır. Yurtta ve dünyada mülteci krizini yaratanları ve iyi yönetemeyenleri suçlayın ama lütfen tüm bir ulusu damgalamayın...”
4 milyon Suriyeliyi paketleyip sınır dışı edemeyiz... Suriyelileri barışçı şekilde geri döndürecek politikalar uygulamalıyız. O da Esad’la anlaşmaktan geçiyor...
POŞET DERSLERİ
Kimse kusura bakmasın, 25 kuruşa poşet olayını ben sevdim.
Birçok açıdan öğretici oldu...
- 25 kuruşun halkımızın bütçesinde önemli yer tuttuğunu öğrendik.
- Tasarrufun önemini kavradık.
- Havaya savrulan paraları görmezden gelip poşet parasını önemseyerek, “Biz esasta lakayt, ayrıntıda ciddi bir toplumuz” tespitinin doğruluğunu kanıtladık.
- Aslında poşet parası marketlerden aldığımız ürünlerin fiyatları içine gizlenerek bize ödettiriliyordu. Fark etmiyorduk. Fark etmiş olduk.
- Çevre temizliği ve gereksiz tüketime karşı önlem aldık.
- Plastiğin çevre kirliliği yarattığı konusunda farkındalık oluştu.
Aldığımız bunca ders 25 kuruş etmez mi?
MANTIK
ABD, Türkiye’den, IŞİD’in kalıntılarını temizlememiz için söz aldı. Ancak PYD/YPG’ye dokundurtmayız diyor. Bugün Ankara’ya gelecek ABD heyeti bir de harita getiriyormuş. Haritada Türk ordusunun YPG’ye dokunmadan güneye ineceği yollar işaretliymiş. IŞİD kimi tehdit ediyor?
1. YPG/PYD’yi...
2. Suriye devletini...
Bırakalım onlar savaşsın IŞİD ile... Onların görevini üstlenerek ordumuzu 300 kilometre güneye gönderip IŞİD’le savaşmamız için en küçük sebep var mı? YPG’ye karşı da Esad’ı desteklememiz yeterli. YPG’yi etkisizleştirmek de Esad’ın görevi...
DUMAN
İçki ve sigaraya zam geldi... Bu iki maddeyle ilgisi olmayanlar:
- Oh olsun, içmesinler şu zıkkımı, deyiveriyor...
Ne var ki pek öyle olmuyor...
Bizatihi sigarayla mücadele derneklerinin yaptığı araştırmalara göre... Sigaraya zam geldiğinde adam sigarayı azaltmıyor...
Çoluk çocuğunun gıdasından kesiyor...
İçki için de aynı şey söylenebilir...
Bu zamlar içiciler kadar... Onların ailelerini de vuruyor...
ÜZÜM
Fransa’daki dostumuz market raflarında Türkiye’den gelme “çekirdeksiz kuru üzüm” paketlerini görünce sevinmiş... Memleketin lezzetinden tatmak üzere birkaç paket almış. Ancak eve gelince bakmış ki... Paketlerin üzerinde Türkçe “çekirdeksiz kuru üzüm” ancak Fransızca «raisin sec avec pépins” yani “çekirdekli kuru üzüm” yazıyor. Ürünün satışını büyük ölçüde azaltacak bir tercüme hatası yapılmış. Bizim gibi ihracatta iddialı bir ülke artık böyle basit hatalar yapmamalı...
SIKICI
- Canım sıkılıyor, dedi arkadaşım, her şey çok monoton geliyor.
- Yapma yahu, dünyanın hangi ülkesinde böyle gündem var? Başka ülkelerde yılda bir kez olanlar, burada her gün oluyor...
- İşte sıkıcı olan da bu... Çünkü artık hiçbir şey beni şaşırtmıyor!