Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


İngiltere’deki Türkler arasındaki ilişkileri güçlendirmek için kurulmuş olan "UKTURKS" adlı kuruluş gönderdiği notta diyor ki:
"26 Ocak 2003 günü İngiliz BBC 2’de Ermeni soykırım iddialarını destekler nitelikte bir program yayınlanacaktır. Programın tanıtım yazısında tek taraflı suçlamayı amaçladığı açıkça anlaşılmaktadır. Program:
http://news.bbc.co.uk/1/hi/programmes/correspondent/2562999.stm adresinde tanıtılmakta, altında görüş istenmektedir. Yurttaşlarımız bu siteye girerek görüşlerini belirtebilirler...

Savaşı yaşlı adamlar ilan eder, genç adamlar ölür...

Sütunumuzda dün "Altı kaval üstü şişhane" lafını gören okurumuz bu deyimin kaynağını merak etmiş... Önder Şenyapılı’nın "Ne demek İstanbul" adlı son kitabındaki bilgiyi aktaralım:
"Şişhane" adı "şeşhane"den gelmektedir. Şeşhane Farsça "altı" anlamına gelen "şeş" ve "hane" sözcüklerinden kurulu bir bileşik sözcüktür. Sözlüklere göre namlusu 6 yivli top ve tüfeklere verilen addır. Namlusu düz toplara ise "kaval topu" ya da "ağızdan dolma" denildiği de belirtilmektedir. Böylece "altı kaval üstü şeşhane" deyişinin bu toplarla ilgili olarak söylendiği anlaşılmaktadır.

Genç Parti günlerdir gazete ve televizyon ilanlarıyla savaşa karşı tavır ortaya koyuyor... "Amerika Türkiye’nin Körfez Savaşı’ndan doğan zararlarını telafi etme sözünü tutmadı. Şimdi yine Amerika. Yine savaş" şeklinde mesajlarla ABD’yi eleştiren tek siyasi parti oluyor.
"Yurtta sulh, cihanda sulh" sloganının sahibi Kemal Atatürk’ün partisi CHP ise suskun. Genel Başkan savaş konusunu sudan laflarla geçiştiriyor. ABD’ye karşı görünmemeye özellikle dikkat ediyor.
Atatürk iyi ki görmedi bu günleri...

Barış için 100’ler Meclisi bugün İstanbul’da Lütfü Kırdar Spor Salonu’nda toplanıyor. Toplantıya 20 değişik meslek grubundan 100’er, toplam 2000 kişi katılacak.. Her grubun sözcüsü bir veya iki dakikalık kısa bir Barış Bildirgesi sunacak. 20 bildirgenin tümünün özeti olan bir sonuç bildirgesi yayımlanacak. Bugün savaşa karşı en etkin toplantılardan biri gerçekleşiyor.

Sorunlar onları yaratanların mantığı ile çözümlenemez.
Einstein

Amerika önce Irak’ın 11 Eylül ile bağlantısını kurmaya çalıştı. Mümkün olmayınca şarbonlu mektupları Irak’a bağlamaya çalıştı. Bunu da başaramayınca "Sende kitle imha silahları var" bahanesine sarıldı. BM denetçilerinin Irak’ta tüten silah bulup bulamaması önemli değil. ABD bir bahane bulup Irak’ı vuracak. Amerikalı bir yazar gırgır geçiyor:
- ABD Irak’ın verdiği 12 bin sayfalık silah raporundaki imla hatalarını bahane ederek Bağdat’ı vurabilir...
Ortadoğu ülkeleri dostlar alışverişte görsün kabilinden barış çabalarını sürdürürken.. Zihinlere giderek şu düşünce hâkim oluyor:
- Saddam’ın çekilmesi dışında savaşı hiçbir şey durduramaz...
Oysa bir çözüm daha var:
"Saddam’ın Irak petrollerini olduğu gibi ABD’ye devretmesi..."
Böyle bir radikal karar ertesinde ABD - Saddam ilişkileri eski güzel günlere dönebilir...
Bu akıllılığı Türkiye 1945 yılından itibaren gösterdi! İkili antlaşmalarla ABD’ye her alanda ulusal tavizler verildi. Halen de IMF antlaşmaları ile para ve kâr eden ne varsa ABD ve uluslararası sermayeye açılıyor...
Saddam bu tür bir ver kurtul politikası izlemediği için Irak halkı ölümle tehdit ediliyor. Saddam petrolü vererek kelleyi ve ülkeyi kurtarabilir.

Deniz Baykal Sosyalist Enternasyonal toplantısına katıldı. Baykal ya gizli sosyalist, bizden saklıyor ya da dışardakileri sosyalistiz diye kandırıyor.


TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan Genel Kurul konuşmasında, daha önceki sözlerini anımsatarak "sorunların barışçı yoldan çözümünü" istediklerini söyledi... Peşinden dedi ki:
- Dünya dengeleri içinde tek başımıza bir çözüm üretemeyeceğimiz bir noktaya geldiğimizde müttefiklerimizin (ABD’nin) yanında yer almalıyız...
İyi de Tuncay Bey; müttefiklerimiz malum bu konuda ikiye bölünmüş durumda. Amerika savaş peşinde. Almanya ve Fransa savaşa karşı. Neden gelecekteki AB ortaklarımızın yanında yer almıyoruz da savaşçı ABD’nin yanında yer alıyoruz?