Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       Hükümetin geçen hafta vergi paketinde attığı geri adımlar "Bankacılık sektörüne 900 trilyon liralık kıyak" şeklinde nitelendi ve birçok gazetenin manşetinde haber bu deyimlerle yer aldı. Sütunumuzda konu işlenirken Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Burhan Karaçam'ın kimi sözlerine de yer vermiştik. Ancak Sayın Karaçam, "Bankalara 99 trilyon kıyak sağlandığı" yolundaki yorumlara katılmıyordu. Peki ona göre durum neydi? Karaçam kendi görüşünü faksla geçti. İşte 900 trilyonluk açıklama:
       "...siyasi otorite, Hazine ihaleleri yoluyla belirli bir fiyattan ve vergiden bir yıl ertelemeye tabi tutarak satmış olduğu Devlet İç Borçlanma Senetleri üzerindeki ertelemeyi, vergi kanunu çerçevesinde aldığı beklenmedik bir kararla kaldırmıştır. Alınan bu karara haklı nedenlerle karşı olmanın vergi ödemekten kaçınmak şeklinde yorumlanması yanlıştır. Sonuçta söylenen bu vergilerin, başta kararlaştırıldığı tarihte, yani 2000 yılında ödenmesi yerine Nisan 1999'a çekilmesinin yanlış olduğudur.
       Konu kesinlikle Bankalarca 900 trilyonun ödenmeyecek olması değildir. Bu 900 trilyon Bankalarca ödenecektir. Mesele bu ödemelerin ne zaman ve hangi kurallara göre yapılacağı meselesidir. Bu kez maalesef siyasi otorite aldığı bir kararla oyunun ortasında kuralları değiştirmiş ve değişen kural, özellikle içinden geçilmekte olan küresel krizin etkileriyle birleşerek, Türk mali sistemini 99 yılı için hesapta olmayan bir ek yükle (TL 900 trilyon) karşı karşıya bırakmıştır. Alınan son kararlarla düzeltilen haksızlık da budur.
       Sonuçta, Bankaların da işlevleri itibariyle çok hassas ve bu ülkenin önemli kurumları olduğunu, mali sistemde ortaya çıkacak olumsuzlukların ekonomik sistemimizde çok daha derin sorunlara sebep olacağını bilmemiz gerekir..."

       CHP Genel Merkezi'nden sonra partinin internetteki ikinci Web sitesini Kocaeli - Bekirpaşa ilçe örgütü açmış. Partiyle ilgili bilgilerin yanında bir de siyasal fıkralar köşesi bulunuyor sitede. Mesela:
       Rüşvetçiliğiyle ünlü bürokratlardan birine iş gördürmek isteyen kişi onu makamında ziyaret etti. Ve sözü hiç dolandırmadan konuya geldi:
     Â- Efendim, dedi, buyrun ÅŸu 10 bin doları. Aramızda kalacağından emin olabilirsiniz...
       Bürokrat sükunetle karşılık verdi:
     Â- Sen bir 10 bin dolar daha ver de istersen herkese söyle...
       ***
     Â
12 Eylül'ün nedenini bir türlü anlayamayan bir vatandaş Kenan Evren'e sorar:
       - Paşam, sahi siz bu 12 Eylül'ü kime karşı yaptınız?
     Â- Valla doÄŸrusunu istersen ben de pekiyi hatırlamıyorum, der Evren, ama galiba sabaha karşı yapmıştık...
       ***
       Tansu Çiller
eşi Özer Bey'le operaya gitmiş. "La Traviata" sahneleniyor. Bir ara Tansu Hanım eşinin kolunu dürtmüş:
     Â- Şışşt Özer, bak ÅŸu adama, uyuyor.
       Özer Bey çok kızmış:
     Â- Hay Allah, beni bunun için mi uyandırdın?..

       İstanbul Üniversitesi öğrenci kayıtları olaylı geçiyor... gibi bir hava esiyor... Kimi gazeteler ve televizyonlardaki görüntülere bakanlar bu izlenimi alıyor. İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Nur Serter'e bu olayların boyutunu soruyoruz:
       - Aksine herşey çok iyi gidiyor, diyor, kayıtları bu yıl tek bir kampüste Avcılar'da yapıyoruz. Kayıtların şenlik havasında geçmesi için uzun hazırlıklar yapıldı. Gençlerin ilk kez geldikleri üniversitelerinde güleryüzle, müzikle karşılanmaları, armağanlar almaları, kenti ve sanatsal etkinlikleri öğrenmeleri için broşürler hazırlandı. Velilere bekleme yerleri, ikram masaları ve gelenlere taşıma olanakları, garlara ve meydanlara danışma kulübeleri sağlandı. Herşey bu düzlemde çok iyi gidiyor.
     Â- Öğrencilerden başı açık resim istediÄŸinizde tartışma çıkıyor mu?
       - Hayır... Bu yıl 10 bin 450 öğrencinin kaydını yapacağız. Şimdiye dek yaklaşık 7 bin öğrencinin kaydını yaptık. Yaklaşık 200 türbanlı öğrenci geldi. Bunlardan sadece 3'ü başı açık fotoğraf vermeyi reddetti. Kaydı yapılmayan sadece bu üç kişi...
     Â- Galiba bir de taahhütname alıyorsunuz...
       - Evet bir büroda psikolojik konularda deneyli öğretim üyelerimiz türbanlı öğrencilerle konuşuyor. Üniversite kampüsünde yargı organlarının kararlarına uyacaklarına dair taahhüdü imzalamakta tereddütlü olanlar iknaya çalışılıyor. Hiçbir baskı yapılmıyor öğrencilere. Bir şikayet vukuunda kanıt olarak ortaya konulmak üzere bu görüşmeler teybe alınıyor.
     Â- Taahhütname imzalamayanların sayısı?
       - 10'u geçmiyor...
     Â- DiÄŸerleri imzaladıkları taahhütnameye uyacaklar mı?
       - Biz büyük ölçüde uyacakları kanısındayız... Kendilerine burs vereceğiz, gerekiyorsa yurtta yer sağlayacağız. Kimseye muhtaç kalmayacaklar. Eğer dışardan kışkırtma olmazsa bu öğrencilerimizin olay çıkarması için hiçbir sebep görmüyorum...




Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr