CHP’de değişimin şart olduğunu savunanlar çeşitli aksaklıklara değiniyor ama işin esasına pek girmiyorlar.
Bu sütunda birkaç yıldır CHP’de neyin eksik olduğunu ısrarla yazdık.
CHP’nin ideolojisi, yani omurgası yoktur.
Temelindeki cumhuriyetçi, laik, Atatürkçü ilkeler terk edilmiştir.
CHP’nin programı ve bu programı uygulayacak kadroları yoktur.
En küçük partilerin bile iyi kötü bir programı varken CHP’nin bir programının olmaması hayret edilecek şeydir.
Bunlar konuşulduğunda deniyor ki:
- Canım hangi seçmen programı okur... Hem zaten programlar da ne kadar uygulanır? Kim programa kulak asar?
Öyle görünüyorsa da öyle değildir.
Partinin programı iktidara geldiği takdirde neyi nasıl çözeceğini belirtir, giderlerin hangi kaynaklardan karşılanacağını anlatır, öncelikleri belirler, halka bakışını sergiler.
En önemlisi, partide tepeden tırnağa söylem birliği sağlar.
CHP örgütlerinin seçimde çalışmadığından söz ediliyor.
Partinin programı yoksa örgüt üyeleri halka neyi anlatabilir?
Genel Başkan’ın seçim meydanlarında verdiği programa dayalı olmayan bol kepçe vaatler de bu yüzden inandırıcı olmadı. Altı partinin 240 sayfalık ortak mutabakat programını ise kimse ne aklında tuttu ne ciddiye aldı.
CHP halka bir gelecek resmi çizemedi. En büyük eksiği bu oldu.
Partide hâlâ da yeni bir program hazırlama çabası gözlenmiyor.
SENBEN
Kadın olsun erkek olsun... Eğer devlet memuru ya da belediye görevlisi ise... Ve siz fakir görünümlü ya da yaşlı başlı biri iseniz... Arkadaş sizinle senli benli konuşuyor. Size “sen” diye hitap ediyor. Siz ona “siz” diye hitap etseniz de o “sen” demeye devam ediyor. Neden? Çünkü o sırtını büyük kuruma dayamış. Üstelik yetki onda. İsterse işinizi yapmayabilir. İsterse geciktirebilir. İsterse sizi kapıdan döndürebilir. Şartlar bu olunca, kendisinde size tepeden bakma hakkı görüyor. Size hizmeti lütuf diye yapıyor. Görevini yaptığı için sizden minnet ve teşekkür bekliyor. Siz adamı görevini yapmaya davet ederseniz dikleniyor, dövmeye bile kalkıyor. İşsiz kaldı mı ezilir, büzülür, iş ister. İş buldu mu tepenize çıkar. Amirleri mi? Ondan farksızdır. Memuruna nazik olması için baskı yapmaz. Vatandaşın ezilmesinden adeta o da memnun olur. Bu böyle gider.
ÇYDD
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ÇYDD, 34. kuruluş yıl dönümünü kutlarken yaptığı açıklamada şöyle diyor:
“Derneğimiz bu 34 yılda, başta Milli Eğitim Bakanlığımız olmak üzere kamu kurumları ile etkin iş birliği sonucunda: 56 okul, 36 yurt, 17 derslikli 6 anaokulu, 36 kütüphane, 769 ana sınıfı, 555 oyun parkı yaptırmış ve tümünü başta Bakanlığınız olmak üzere ilgili kamu kurumlarına teslim etmiştir. Derneğimiz halen 9.819 ortaöğretim, 15.196 üniversite öğrencisine burs vermektedir.”
ÇYDD kurumla ilgili bilgilerden sonra Milli Eğitim Bakanlığı’na önerilerini bildiriyor. Bu isteklerden ilki şöyle:
“Milli eğitim ilkelerine uymayan ÇEDES projesi ve protokolü sona erdirilmelidir. Okullarda eğitim ve öğretim gerekli formasyona sahip MEB kadrosundaki öğretmenler tarafından verilmelidir. İhtiyaç varsa bu din görevlileri tarafından değil öğretmenler tarafından karşılanmalıdır.”
ABD kaçakları!
Amerika bizim vatandaşlar için giderek daha cazip hale geliyor anlaşılan.
Amerika’nın Sesi radyosuna göre, ABD’ye kaçak girmeye çalışan Türklerin sayısında çok büyük artış var. Son verilere göre, 2020 yılında 1 944, 2021 yılında 4 bin 989 2022 yılında ise 24 bin 362 Türk Meksika sınırından ABD’ye sığınmacı olarak girdi.
Meksika’dan kaçak girenler yasalar gereğince gözaltına alınmalarının ardından daha çok Arizona ve Teksas eyaletlerindeki tutukevlerine yerleştiriliyor.
Uzman bir kişi şu açıklamayı yapıyor:
“Meksika’dan giren Türklerin profillerine bakınca aralarında, doktor, mühendis ve avukatların da olduğunu görüyoruz. Bir Türk’ün Meksika sınırından ABD’ye girişi aracılara verdiği paralarla birlikte 10 bin dolara kadar çıkabiliyor. Bu kişiler için tutukevlerine yerleştirilmeleri sonrasında bir de sponsor aşaması başlıyor. İçeriden çıkabilmeleri için birinin sponsor olması gerekiyor. Türkler, kendi sponsor mekanizmalarını kurmuş. İçeride bulunan Türklere sponsor bulmak için de organize suç çeteleri ortaya çıkmış. Türk çeteler, tutukevlerindeki Türklere 3 ile 5 bin dolar karşılığında sponsor bulup serbest kalmalarını sağlıyor.”
Yurttaşlarımız şu güzel memleketi bırakıp elin memleketine kaçmak için neler çekiyor?
Nasıl da zor ve tehlikeli maceraları göze alıyor.
Üzülünesi bir durum.