Andımız, tartışmanın esas konusu değildir
Tartışma, “Andımız”ın başındaki “Türk’üm” sözü üzerinedir.
Daha da büyük sıkıntı! Türk sözünün yalnızca Andımız’da değil Anayasa’da da yer almasıdır.
Anayasa 66. madde şöyle diyor:
“Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.”
Bu madde 1924 Anayasası’na farklı etnik kimliklerin Türk değil diye aşağılanmaması, eşit addedilmesi için konulmuşsa da...
Irkçı bir vurgu yaptığı iddiasıyla hedefe konuldu.
Özellikle 2013 yılında çözüm sürecinde gündeme geldi. İçinde “Türk” geçmeyen bir yazım tarzı ısrarla arandı.
O kadar ki Abdullah Öcalan bile tartışmalara katıldı. Kendisini İmralı’da ziyaret eden heyetteki Sırrı Süreyya’ya yeni 66. maddeyi şöyle yazdırdı:
“Özgür iradesiyle Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlılığını ifade eden her birey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.”
Vatandaşlığa “Türk” adı verilmesi hâlâ mesele oluyor!
Alman Anayasası’nın ilk maddesinin ikinci bendi “Das Deutsche folk...” yani “Alman halkı” diye başlar.
Almanya’da halkın sıfatı “Alman”dır, Fransa’da “Fransız”dır. Orada Alman vatandaşı, ister Türk, ister Kürt olsun, milliyeti sorulduğu zaman “Ben Alman’ım” der. Almanyalıyım da demez.
Bizde ise bazılarına “Türk’üm” demek zor geliyor.
Anti Türkçüler yıllardır millete ad arıyor!
KULE
Gazetelerimiz sık sık Çamlıca’da inşa edilen televizyon kulesinin Avrupa’nın en yükseği olduğunu yazıyor.
Gerçekten öyle mi? Hayır. Araştırmacı Semih Kalkan’ın gönderdiği bilgiye göre bizim kule Avrupa’da üçüncü. Bu alanda birinci OSTANKİNO (Moskova) 540.1 metre, ikinci KİEV TV Kulesi 385 metre. Üçüncü Çamlıca kulesi 369 metre. Bu uzunluklara antenler dahil.
Bu arada bir merak... Her şeyin en büyüğü, en uzunu vs. bizde olmak zorunda mı? En uzun kule bizde olmasa ne olur? Neden bu tür inşaatlar için “En ucuza biz ürettik” diye övünmüyoruz? Çamlıca kulesinin temeli 2016 yılında atılmıştı. 2018 yılında hizmete girecekti. Şu anda üç yıllık gecikme var. Sebebi nedir bu gecikmenin? Kulenin tahmini bedeli neydi, kaça mal oldu? Bunları da merak etsek iyi olmaz mı?
LOKUM
Kıbrıs hükümeti ülkedeki 6 özel televizyonun 2018 yılından bu yana oluşan uydu borçlarının bütçeden ödeneceğini açıkladı.
Bir televizyonun uydu kirası ayda 9 bin dolar. Bir özel televizyonun 4 yıllık uydu borcu 3 milyonu, 6 özel televizyonun toplam borcu 18 milyon lirayı aşıyor.
Hükümet (her biri de kârlı çalışan) özel televizyonların borcunu neden üstleniyor?
Bu konuda herhangi bir açıklama yok...
ÖRTMEN
Antalya’nın Finike ilçesinde 4 köy okulunun ikisinde köy imamı, ikisinde ise eşi ders vermeye başlamış.
İmamın eşinin derslere çarşafla ve gözleri hariç, yüzü tamamen kapalı şekilde girdiği fotoğrafla saptanmış.
DHA’nın haberine göre, Finike İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü eleştiriler üzerine şu açıklamayı yapmış:
“Görevlendiri-len imam eşi ilahiyat fakültesi mezunu. Formasyon aldığında atanacak bir kişi. Bir ya da iki kişi görevlendirildiği halde istifa etti. Kimse bulunamayınca imamın eşi ilahiyat mezunu, üniversite mezunu denilerek görevlendirildi.”
Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü olayla ilgili soruşturma açmış.
Bu tür soruşturmaların sonuçları aşağı yukarı bellidir.
İlçe Eğitim Müdürü’nün öğretmen formasyonu olmayan, müfredattan habersiz birilerine ders verdirdiği için anında görevden alınması gerekirdi.
PAŞAM
Osmanlı paşalarından biri konak yaptırmaya karar vermiş.
İşi pek becerikli olan hanım sultana bırakmış.
Konak bitmiş... Hanımefendi paşaya konağı gezdiriyor. Misafir odaları, yatak odaları, oturma odaları hepsi ikişer üçer tane:
- Bütün odaların ikişer üçer düşünülmesi çok iyi, demiş paşa, fakat anlamadığım bir şey var, acaba hela neden bir tane?
Hanımefendi açıklamış:
- Aman paşam... Sen ona mı yapayım, buna mı yapayım derken altına yaparsın da ondan.
SOMON
Tayvan’da bir lokanta ilginç bir kampanya başlatmış.
Adını “Gui Yu” yani “Somon” olarak değiştiren müşterilere bedava suşi ikram edeceğini açıklamış. Yaklaşık 150 kişi adını değiştirince İçişleri Bakanlığı açıklama yaparak vatandaşı uyarmış. Hem vakit kaybı hem bürokratik işlemler canını sıkmış hükümetin. Tayvan’da insanların üç kez ad değiştirme hakkı varmış. Adını Somon olarak değiştirip sonra eski adına dönenler bu hakkın ikisini kullanmış oluyorlarmış. Orada da aç adam çok mu? Neden bu ilgi? Anlamadık.
PLAN
Niğde’de depolarda 500 bin ton patates birikmiş.
Ürünler çimlenmeye ve çürümeye yüz tutmuş.
Geçen yıl patates üretimi zayıf kalmış, patates fiyatları roketlenmişti. Bu yıl patates fazlası yüzünden kriz var.
Biz bildik bileli bu böyledir.
Bir yıl ürün fazla gelir, fiyatlar düşer, çiftçi o ürünü yeniden ekmez. Ertesi yıl ürün kıt olunca fiyatlar roketlenir.
Bu neden böyledir? Çünkü ülkemizde tarım alanında bir planlama yoktur. Plan ve politika olmayınca boşa kürek sallarsınız.