Çanakkale Kirazlı tepelerinde üretilecek altın için 11 bin ton siyanür kullanılacağını, Çanakkale halkının içtiği suyun Atikhisar Barajı’ndan geldiğini, bu barajın Kirazlı tepelerinden beslendiğini Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın ağzından yazdık.
- Kirazlı tepesine bir bardak su dökseniz, Çanakkale’de musluktan içersiniz, diyor Ülgür Bey. Sözünde abartma var mı? Devletin sorumlu kurumları durumu incelemeli; ya Çanakkale içme suyunun Kirazlı’dan geldiğini yalanlamalı ya da halkın ölümcül bir tehlikeyle baş başa bırakıldığını açıkça ilan etmeli. Geçiyoruz işin parasal yanına...
Kanadalı Alamos şirketinin yetkilisi Başkan Ülgür Gökhan’a demiş ki:
- 6 yılda 800 milyon dolarlık altın üreteceğiz. Bunun yüzde 10’unu yani 80 milyon doları Türk devletine vereceğiz.
Okurumuz Muvaffak Gözaydın diyor ki:
“Benim bu açıklamadan anladığım şu... Biz onlara 800 milyon dolarlık altını 80 milyon dolara veriyoruz. Ek olarak çevre katliamına göz yumuyoruz.”
Alışverişin böylesine şapka çıkarılır...
GÜVENSİZ ORTAK
Geçen yıl yaz aylarında ABD ile Türkiye “Menbiç Yol Haritası” konusunda anlaşmıştı. 1 Kasım’da “Amerika-TSK unsurlarının müşterek devriyesinin başladığı” açıklandı. Anlaşmaya göre, Menbiç’te YPG’nin elindeki silahlar toplanacak, militanlar bölgeyi terk edecekti. Ortak devriyeler yıl sonuna kadar sürdü. Sonra ne mi oldu? Müşterek Özel Görev Kuvvet Komutanı’yken geçen ay emekli edilen Tuğgeneral Erdal Şener bir sohbette dedi ki:
“Ben Fırat’ın batısında PKK/PYD’nin elinde olan Menbiç’te Amerikalılarla devriye yaptım. Bir gün Menbiç’e girmedik. Dostlar alışverişte görsün devriyesi oldu.”
YPG bölgeyi asla terk etmedi. ABD ortak devriye vs. görüntüsü altında sadece YPG’ye vakit kazandırmış, gönderdiği silahlarla bu örgütü biraz daha güçlendirmiş oldu.
Şimdi de Fırat’ın doğusunda “güvenli bölge” için “ortak devriye” başladı.
Sonuç Menbiç’ten farklı olur mu? Neden olsun? Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki:
- Anlaşılan o ki müttefikimiz ABD bizim için değil, terör örgütü için güvenli bir bölge oluşturmanın peşinde...
Tüm gelişmeler Şam rejimiyle iş birliğinin zorunluluğunu işaret etmiyor mu?
ÇORLU
Anne Mısra Öz Sel... Çorlu tren kazasında eşi Fatih Sel ve 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybetti.
Anne Zeliha Bilgin... Çorlu kazasında 14 yaşındaki kızı Bihter Bilgin’i, kız kardeşleri Emel Duman ve Derya Kurtuluş ile 5 aylık yeğeni Beren Kurtuluş’u kaybetti.
Anne Aysun Köse... Tren faciasında kızı Sena Köse’yi kaybetti.
Bu üç anne 25 insanın öldüğü tren kazasında yakınlarını kaybedenlerden sadece üçü. Hiçbir kabahatleri olmadığı halde ihmal yüzünden hayatları kararmış, ömür boyu sürecek acılar içine yuvarlanmış insanlarımız. Tek dilekleri var; bu faciada sorumluğu olanların ortaya çıkarılması ve cezalandırılması. O yüzden adil bir yargılama bekliyorlar. Geçen duruşmada itilip kakıldılar, tartaklandılar. Çorlu kazasının ikinci duruşması bugün yapılacak. Bu acılı analar babalar tekrar itilip kakılmasın, adil yargılamayla acıları hafifletilsin. Vicdanın sesi dinlensin.
OTO
İBB yetkilisi Yenikapı’da açıkladı:
“İsrafa son verilmesiyle toplamda 1.247 araç sistemden çıkmıştır ve bu sayede de yılda 50 milyon liralık tasarruf sağlanmıştır.”
Güzel açıklama ama yeterli mi? Yetmedi...
İhale nasıl yapıldı? Araçlar kimlerin kullanımına verildi? Altında kimlerin imzası vardı?
Ortada bir suistimal varsa sorumluları da açıklanmalı, gerekli suç duyuruları yapılmalı, kimse töhmet altında bırakılmamalı, böylece gelecek için de olumlu örnek oluşturmalı...
BARUT
Waterloo savaşında bir ara toplar susmuş. Napolyon, generalini çağırıp sormuş:
- Toplar neden sustu?
- 6 sebebi var, demiş general, birincisi barut bitti.
- Barut bittiyse gerisini saymana gerek yok, demiş Napolyon.
Eğitim tartışmaları içinde MEB’in şu tespiti gözümüze çarptı:
- İlkokul çocuklarının yüzde 66’sı okuduğunu anlamıyor.
Çocukların üçte ikisi okuduğunu anlamıyorsa, eğitimin tartışacak neyi kalıyor?
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024