İktidar Meclis’e yeni bir güvenlik paketi sundu..
Kimi devrim diyor..
Kimi reform adını veriyor..
Gerçekten öyle mi?..
Tasarıya göre; polis ‘şüphendim’ gerekçesiyle üstünüzü, başınızı, aracınızı, evinizi arayabilecek.. Yeni düzenleme mahkeme kararını ortadan kaldırıyor..
Yargıyı devre dışı bırakıyor.. Şüphe yetiyor!..
Bu duruma.. İleri demokrasiye geçiş mi dersiniz, devrim mi dersiniz, reform mu kabul edersiniz bilemem.. Adını siz koyun..
*
Diyelim ki, bu düzenleme yasallaştı.. Bir bakan, güçlü bir politikacı, arkası kalın bir vatandaş veya mafya babası size kafayı taktı..
Polis amirine telefon açtı, hallet şu işi dedi.. Evinizin içi polis dolar, özel eşyalarınız ortalığa saçılır..
Olmaz demeyin, bu ülkede neler oldu.. Bu tür uygulamalar oldu.. Yasadışıydı, iktidar bu tür uygulamaları yasal hale getirmek istiyor..
*
Mesela birileri sizi rahatsız mı etmek istiyor.. Diyelim ki; İstanbul’dan çıktınız, İzmir’e gidiyorsunuz.. Ankara’ya veya Antalya’ya..
Verilen talimatla yolda aracınız 10 defa, 20 defa didik didik aranabilir..
Sabır testine tutulabilirsiniz .. Yasa buna da imkân tanıyor..
*
Devam edelim.. Polise ‘şüphelendim’ kılıfı altında gözaltı yetkisi de getirilmek isteniyor.. Yargıdan habersiz, sorgusuz, sualsiz.. Polis ‘Gel bakalım’ derse, nereye diyemeyeceksin..
Mahkeme kararını soramayacaksın..
Çünkü takdir poliste olacak..
Abartmıyorum.. Tipini beğenmedim diye gözaltına alabilir.. Veya Ankara’dan açılan bir telefonla.. bir bakanın, bir siyasetçinin talebiyle..
Yok artık daha neler demeyin.. Bu ülkede neler oldu neler!..
*
Yürüyüşe, protestoya katıldınız.. İtiş kakış çıktı.. Ki mutlaka çıkar.. Genellikle polis durduk yerde orantısız güç kullanarak çıkarır.. Biber gazı şenliğini başlatarak çıkarır..
Böyle durumlarda polis önüne geleni toplar.. Yakayı kaptırdınız mı artık gözaltı süresi 48 saat.. Hâkimin yüzünü dört gün sonra görebilirsiniz..
Allah sabır versin!..
*
Bir de dinleme işi var.. Polis mahkeme kararı olmadan ‘şüphelendim’ diyerek telefonunuzu 48 saat boyunca dinleyebilecek..
Sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum.. İktidar, polisin hâkimleri kandırarak veya işbirliği yaparak sahte isimlerle on binlerce kişiyi dinlediğini itiraf etti..
Yasadışı durumun yasal hale geldiğini düşünün.. Dinlenmeniz için ‘merkezden’ gelen bi telefon yetecek..
Kod adı; şüpheli olacak..
*
Başbakan devrim, İçişleri Bakanı reform diyor..
Ben farklı düşünüyorum.. Polis devletinin temeli atılıyor diyorum..
Siz ne diyorsunuz?
Öcalan’ın itibarı
Tartışma, söz Hükümet Sözcüsü’nün ağzından çıkar çıkmaz başladı..
Konu; İmralı’da yatan Öcalan’ın itibarı..
Bu konuda çok geniş kapsamlı anket yapılsa, itibarlı çıkar mı, itibarsız mı?
Öcalan’ın itibarı Hakkari’de yüksektir..
Silopi’de, Yüksekova’da, Diyarbakır’da da.. Tartışmaya gerek yok; Kürt bölgesinde itibarı yüksek.. Türk bölgesinde yerlerde.. Şehit veren bölgelerde sıfırın altında..
*
Peki, hükümet nezdinde?.
Arınç, HDP’ye, yani Öcalan’ın partisine, yani Öcalan’a önderimiz diyenlere, yani Öcalan’ın sözünden çıkmayanlara fırça attığına göre..
Öcalan’ı itibarsız hale getirmek istiyorsunuz diye bağırdığına göre.
Görünen o ki; Öcalan’ın itibarı hükümet nezdinde çok yüksek.. HDP’den kat kat yüksek...
Tarihi silueti bozan gökdelen yıkılmasın
Rant, aklıselimin önüne geçti.. Rant, tarihi yarımada falan tanımadı.. Rant, İstanbul’un güzelliğini iplemedi..
Zeytinburnu’na iki tane gökdelen yapılmasına izin verdi..
İzni veren rant..
İstanbul’u yöneten de o zaten..
Bir mimar dava açmıştı, mahkeme kulelerin tıraşlanmasına karar verdi.. Konu Danıştay’da..
Mimar şikâyetini geri çekmiş.. Gökdelenli tarihi yarımada siluetine alıştığı için mi davayı çekti, araya akçeli işler mi girdi bilemem..
*
Bence o kuleler yerinde kalsın.. Şundan kalsın; İstanbul bu hale nasıl geldi, kaç yılda geldi, kim getirdi sualinin cevabı olur..
İstanbul’un teslim alan rantın simgesi, anıtı, bayrağı sayılır..
