Meclis gün boyu yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasıyla uğraştı.. Muhalefet partilerinin liderleri vicdanlara hitap etti..
Vicdan çağrıları yapıldı ama ne olup ne biteceği çok önceden belirlenmişti..
Aralık ayının son günlerinde karar verildi..
Ocak ayının üçüncü günü iktidarcı medyanın amiral gemisi işaret fişeğini çaktı:
Yüce Divan darbe girişimi olur..
Bu başlık iktidarcı medyaya harekete geçelim çağrısıydı.. Ortak yayına başlayalım anonsuydu.. Ertesi gün beş gazete aşağı yukarı aynı manşetle çıktı..
Büyük puntolarla duyurdukları haber değildi.. Manşetleri algı operasyonuydu..
İçinde tehdit vardı..
Şantaj vardı..
Karalama vardı, yaftalama vardıÖ
Akıllara kazınmak istenen mesaj şuydu: Bakanlar Yüce Divan’a gönderilerek darbe yapılmak isteniyor..
*
Komisyon toplantısı öncesi öyle bir hava estirildi ki; kabul oyu veren paralelci olacaktı..
Tuzluk muamelesi görecekti..
Kimse göze alamadı!..
Kampanya bununla kalmadı.. Anayasa Mahkemesi yerden yere vuruldu.. Güvenilmez kurum ilan edildi, üyeleri paralelci yapıldı, darbecilikle suçlandı..
Dört bakanı kurtarmak için bunlar yapıldı.. Anayasa Mahkemesi’nin 17 üyeden 13’ünü kendileri seçmemiş gibi (10’unu Gül, birini Erdoğan, ikisini AKP Meclis Grubu seçti) söylemedikleri laf, etmedikleri hakaret kalmadı..
*
Algı operasyonuna iktidarcı yazarlar da katıldı.. Kimi köşesinde, kimi kurulduğu televizyon ekranında aynı temayı işledi..
Yüce Divan darbe girişimi olur!..
Genel Kurul öncesi aynı hava sürdürüldü.. Darbe girişimi sözü dillerden düşürülmedi..
*
Hal buysa Meclis’ten bakalım ne sonuç çıkacak diye merakla beklemenin anlamı var mı?
Yok tabii..
Ben de beklemedim..
Tuşa bastım, TV’yi kapattım..
Milli bayram ilan etmedikleri kaldı
Başkanlık sistemine ne kadar heveslilermiş.. Meğer, yıllardır bugünü bekliyorlarmış..
Neredeyse milli bayram ilan edecekler..
Bir sevinç bir sevinç, sormayın gitsin; Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulu’na başkanlık edince..
Başkanlık sistemine ilk adım atılmış..
Başkanlık dönemi resmen başlamış..
*
Bu durumu eleştirenlere de kızıyorlar.. Turgut Özal, Süleyman Demirel, Kenan Evren, Fahri Korutürk, Cemal Gürsel de başkanlık etmişti, teyakkuza gerek yokmuş!..
Olağan olduğunu söylüyorlar..
Ama hemen ardından fiili durum yaratıldı, başkanlığın ilk icrası yapıldı diye göbek atıyorlar..
Demirel Bakanlar Kurulu’nu topladığı zaman; başkanlığa geçildiğini ilan eden oldu mu?
Göbek atan, bayram havası estiren de çıkmadı..
Demek ki farklı bi durum var..
Veya farklı bi durum yaratılmaya çalışılıyor..
Biri hızını alamamış; Gündem ne savaş ne PKK terörüydü. Gündem hizmetlerin devamıydı demiş..
Buradan da bir övgü cümleciği çıkarmaya çalışmış..
Çalışmış ama toplantıya Jandarma Genel Komutanı’nın çağırıldığını görmezden gelmiş..
Sadece Jandarma Komutanı değil..
MİT Müsteşarı da.. Emniyet Genel Müdürü de Bakanlar Kurulu toplantısına katılmış..
Sık sık olmuyor herhalde!..
Demek ki terör parantezli bi durum vardı..
*
Abartıyı Hükümet Sözcüsü Arınç da fazla bulmuş olacak ki; parlamenter sistemin devam ettiğini açıklamak zorunda kaldı.. Anayasa’nın yürürlükte olduğunu hatırlattı..
Mesele şu.. Birileri; Anayasa babayasa çöpe atılsın.. Bir an önce başkanlık sistemine geçilsin.. Oldubitti yaratılsın istiyor..
*
Kopardıkları gümbürtünün nedeni bu..