Bir dönem her sabah operasyon haberiyle uyanırdık.. Dalga dalga gelirdi.. O günler kadar olmasa bile operasyonlar yine eksik olmuyor.. Son haber Mersin’den geldi.. Operasyonu yine polis yapıyor ama bu kez sivillere karşı değil.. Bu kez polis, polise operasyon yapıyor..
İddia ne? Yüzlerce, binlerce kişinin keyfe keder dinlenmesi.. Polisin yasadışı faaliyetleri..
*
Sadece polislerin değil savcıların da yasadışı faaliyetleri varmış.. İktidara yakın duran gazeteye göre yeni kurulan HSYK ilk iş olarak savcıların kumpaslarını ele alacakmış..
Çok sayıda şikâyet varmış.. Eski HSYK dikkate almamış..
Anlaşılan o ki; yasadışılık polisle sınırlı kalmamış.. Savcılar da hâkimler de yasadışı işler çevirmişler.. Sahte delil, yalancı tanıklarla insanları içeri tıkmışlar..
Mıntıka temizliği yapmaya kalkmışlar.. Veya casusluk davasında olduğu gibi intikam almaya, bilek bükmeye..
Ortaya atılan iddialara, iktidara yakın gazetelerde çıkan haberlere bakarsak Türkiye’nin son dört beş yılı bir hayli karanlık.. Polis-savcı-hâkim ortaklığı hayatımıza nüfuz etmiş, yatak odamızı bile dinlemiş, kayda almış.. Belki de birilerini tehdit için, şantaj için kullanmışlardır!..
*
Buraya kadar anlaştıysak, iki sorum var..
BİR: Bu tezgâhın medya ayağı da olmalı.. Bilerek veya bilmeden üretilmiş delilleri gerçekmiş gibi sunan, hedef alınan kişileri itibarsızlaştırma görevini yerine getiren, yapılan operasyonları yücelten, kamuoyu yaratan medya da lazım.. Medya ayağı olmalı..
İKİ: Türkiye böylesine kara bir dönemi yaşadıysa bunun siyasi sorumlusu da olmalı.. O insanları o görevlere getiren, yaptıklarına ses çıkarmayan, siyaseten menfaat sağlamaya çalışan..
Siyasi sorumlusu da çıkmalı..
Bu ikisi olmadan bu karanlık dönem aydınlatılmaz..
Eski Türkiye’de nasıldı? Yeni Türkiye’de nasıl?
İktidara destek verenler her fırsatta Yeni Türkiye’nin kurulduğunu söylüyor..
Eski Türkiye ile mukayese ediyorlar.. Bugün biz de mukayese edelim..
Cumhurbaşkanı AKP’li bir avukatı HSYK’ya atadı.. Avukat Ünsal sıradan bir parti üyesi değil.. AKP kadın kolları ilçe başkanlığı yapmış, belediye meclis üyesi olarak çalışmış biri.. AKP’nin yönetim kadrosunda yer almış..
Anlaşılan; Yeni Türkiye’de yargıda partili olarak görev yapmanın sakıncası yok.. Yeni Türkiye’nin âdeti bu..
*
Eski Türkiye’de nasıldı?
10. Cumhurbaşkanı Sezer Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özok’u Anayasa Mahkemesi üyeliğine atamıştı..
Özok’un CHP delegesi olduğu medyada yer alınca..
Özok, CHP üyeliğinden bir süre önce istifa etmiş olmasına rağmen Anayasa Mahkemesi üyeliğini kabul etmedi.. Gerekçesi; kurum bu şekilde yıpranmasın..
*
İşin tuhafı, Eski Türkiye’de Özok’un seçilmesine ‘partili’ diye karşı çıkanlar, ortalığı ayağa kaldıranlar, Yeni Türkiye’de ‘partili’ Ünsal’ın seçilmesine ses çıkarmıyor..
Nedendir!..
Erkekler sabahçı kızlar öğlenci!..
Mürekkebi bile kurumadı derler ya aynen öyle oldu.. 20 gün önce bu köşede ‘Karma eğitimin sonu mu geliyor?’ diye sormuştum..
Nerden çıkartıyorsun diyecek olanlara da Milli Eğitim Müsteşarı’nın açıklamalarını göstermiştim..
Müsteşar gündemimizde yok demişti.. Ben de demek ki var demiştim..
Var ki, olmadığını söylüyor.. Ve iddia etmiştim; talep var diye yakında kızlarla erkekleri ayırırlar..
Yazdıklarımın hepsi oldu..
*
Esenler’deki Akşemsettin İmam Hatip Lisesi’nde kızlarla erkekler ayrılmış.. Erkekler sabahçı yapılmış.. Kızlar öğlenci..
Efendim, talep varmış!.
İl Milli Eğitim Müdürü bu durumu savunmuş.. Efendim, ayrılık fiziki şartlardanmış.. Öğrenci fazlalığı nedeniyle ikili eğitime geçilince öğrenciler doğal olarak bölünmüş.. Vay, vay, vay..
Yapıyorsunuz ediyorsunuz, bari aklımıza hakaret etmeyin.. İnsanları aptal yerine koymayın.. İkili eğitim yapılan bütün okullarda erkekler ayrı saatte, kızlar ayrı saatte mi okula gidiyor.. Sabah da karma eğitim olur, öğleden sonra da..
*
Pilot uygulama başlattık deyin.. İkili eğitim yapan okullara mesaj verdik deyin.. Türkiye’ye yayacağız deyin..