Hiç olmazsa bir süre hukuktan, adaletten söz etmeyin..
Hâlâ adaletten söz ederseniz..
Aklımıza hakaret edersiniz..
Hâlâ bu ülkede adalet var, bağımsız yargı var derseniz..
Bizleri parya yerine koyarsınız.. Bu toprakları, aklı yetmeyen insanların yaşadığı ikinci sınıf ülke konumuna sokarsınız..
Muz cumhuriyeti damgası vurursunuz.. Türkiye buna layık değil..
Lütfen.. Akıl sağlığımızı korumamız için bir süre hukuktan, adaletten söz etmeyin..
*
Etmeyin çünkü.. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması göz göre göre kapatılan bir ülkede..
Zanlıların mahkeme yüzü görmeden aklandığı bir ülkede..
Hukukun üstünlüğünden söz edilebilir mi?
Bırakın hukukun üstünlüğünü, hukuktan söz edilir mi?
Edilemez..
Edilemezse hiç olmazsa susun..
Ekranlara kurulup, gözlerimizin içine baka baka; ‘Biz demiştik, gördünüz aklandılar işte, iddiaların palavra olduğu kanıtlandı’ demeyin..
Aklımıza hakaret etmeyin.. Akıl sağlığımızla oynamayın.. Bunu bizim için değil ülkenin menfaatini düşünerek yapın..
Çünkü toplumun akıl sağlığı bozulursa tedavisi çok zordur.. Toplum yüksek sesle Cem Karaca’nın meşhur; ‘beni siz delirttiniz’ şarkısını söylemeye başlarsa geriye dönüşü yoktur..
Aman dikkat!..
*
Olacakları herkes biliyor.. İktidarcısı da biliyor muhalifi de biliyor.. Savcı on ay sonra suç unsuru oluşmamış diye takipsizlik kararı verdi ya..
Soruşturmanın sivil kanadını akladı.. Siyasi kanadı ne olacak?
Rüşvet veren yoksa alan olur mu?
Olmaz.. Meclis de bakanları aklayacak.. Zaten belli ki aylardır savcının kararını bekliyorlardı.. Fezlekeleri muhalefetten sır gibi sakladılar.. Komisyon üyelerine bile göstermediler..
Meclis de dosyayı kapatacak..
Kapatacak ama bu yaptıkları hukuk kitaplarına geçecek.. Derslerin önemli konusu olacak..
Üstünlerin hukuku bahsi işlenirken 17 Aralık anlatılacak..
Toprağımızda güvenli bölge!
Türkiye Suriye topraklarının bir bölümünün uçuşa kapatılmasını, güvenli bölge ilan edilmesini istiyor..
Bu ne demek?
O bölgede kuş uçmaması demek.. O bölgenin emniyeti uluslararası gücün sorumluğunda olması demek..
Irak’ın Kürt bölgesi Saddam’a yasaklanmıştı.. Bunun gibi bir şey..
Türkiye ısrarlı ama Batı’yı ikna edebilmiş değil.. Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş demiş ki; ‘Kendi sınırlarımız içinde güvenli bölge oluşturabiliriz. Bununla ilgili çalışma yapıyoruz’ Nasıl yani!..
Sınırlarımızın içi, topraklarımız güvenli değil mi? Askerler güvenliği sağlamıyor mu? Mesela Urfa bölgesi ‘güvenli bölge’ ilan edilirse ne değişecek? Güvenlik bölgenin güvenliğini kim sağlayacak? Kime karşı sağlayacak? Yabancı askerleri de davet edecek miyiz? O toprakların güvenliğini koalisyon güçlerine mi emanet edeceğiz?
*
Her karış toprağına hâkim olduğunu iddia eden bir iktidarın kendi toprakları içinde güvenli bölge ilan etmesine ilk defa tanık olacağız herhalde..
PYD kimin teröristi?
Artık bir karar vermemiz lazım.. Kobani’de IŞİD’e karşı savaşanlar.. Kobani’nin düşmemesi için sokak savaşına tutuşanlara ne diyeceğiz?
Özgürlük savaşçıları mı?
Topraklarını korumak isteyen Kürt gerillaları mı? Teröristler mi?
Genelkurmay terörist ilan etti.. Cumhurbaşkanı da PYD terör örgütüdür dedi.. Başbakan ortadan konuştu.. Dün akil insanlarla yaptığı toplantıda; Kobani’ye her türlü yardımı yaptıkların söyledi.. Salih Müslim’i (PYD lideri) Ankara’ya çağırdığını, Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olun, Suriye muhalefeti ile işbirliği yapın tavsiyesinde bulunduğunu ifade etti..
Hani teröristiler!..
*
Meselenin özü şu..
Çankaya, Kobani’de teröristlerle teröristler çarpışıyor algısı yaratmak istiyor.. Koridorun açılmamasına kılıf biçmeye çalışıyor.. PYD, Esad’la savaşsaydı.. Şu aralar esamesi okunmayan ÖSO’nin emrine girseydi yine terörist mi ilan edilirdi?
ABD, Avrupa PYD’lilere yardım çabasında.. Uçaklar, PYD savaşçıları kazansın diye Kobani’de IŞİD mevzilerini bombalıyor.. O zaman soruyorum: PYD kimin teröristi?