Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İçinde bulunduğumuz durumu anlatan en iyi ifade bu galiba..
Mağdurun kimliği sorulmaz..
Polis gazetelere baskın yapıyorsa, gazeteciler gözaltına alınıyorsa bizi meselenin bu boyutu ilgilendirmeli..
O gazetenin..
O gazetecilerin dün yaptıklarına bakarsak..
Basın özgürlüğü, demokrasi yeni mi aklınıza geldi diye sorarsak, oh olsun tavrı içine girersek doğru olmaz..
Mesele Zaman gazetesi değil.. Mesele Samanyolu TV’nin yayınları değil..
Mesele medya..
*
Şunu da belirteyim.. Bugün olanların dün yaşananlardan, yaşatılanlardan farkı yok..
Fark; dünün mağrurlarının Mağdur hale gelmesidir..
Fark; dün gazeteciler gözaltına alınırken ‘onlar gazetecilik faaliyetinden gözaltına alınmadı’ diyen gazetecilerin bugün ‘medyaya darbe’ diye bağırmasıdır..
Fark; dün savcının polisin hoyratça tavrını savunanların bugün ekranlara çıkıp polis ve savcıları hoyratça davranmakla suçlamasıdır..
*
Geçmişle yapılanlarla benzerlikler de var..
Operasyonun yöntemi, tatbikatı neredeyse tıpa tıp aynı..
Ergenekon yıllarında da operasyon olacağı medya aracılığıyla duyurulurdu.. Cemaatten olan, iktidara yakın duran yayın organlarında yayınlanırdı..
İnsanlar, bavulları hazır her güne kalpleri küt küt çarparak başlardı.. Gazeteler adım geçiyor mu diye satır satır taranırdı..
Sürpriz olmaz adı zikredilen kişiler gözaltına alınır, tutuklanırdı..
*
Dünkü operasyon da farklı olmadı..
Önce twitter aracılığıyla kimlerin hedef seçildiği duyuruldu.. Gözaltına alınacakları ilan edildi.. O kişiler gazetede, televizyonda sabaha kadar polislerin gelmesini bekledi.. Sabah polisler geldi, sürpriz olmadı..
Neyse..
Mağdurun kimliğini bir kenara bırakalım..
Hukuki süreci izleyelim..

Haberin Devamı

Mesele Osmanlıca değil anlamadın mı?

Eğitim Şûra’sında durduk yerde ortaya atılmadığı, pattadak kabul edilmediği, Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın sahip çıkmasından belli oldu..
Belli ki iktidar önceden planlamış.. Şûra üzerinden gündeme getirtmiş..
*
Peki Osmanlıca öğrenilebilir mi?
Tabii de, lise düzeyinde haftada üç, dört saatlik dersle öğrenilmez.. Zaten Osmanlıca denilen dil; saray dili.. Ağdalı dil..
Türkçeyle fazla ilgisi olmayan dil.. O metinleri okumak, kavramak için daha ağırlıklı eğitim gerekir..
*
İlber Ortaylı; ‘Osmanlıca denen dil bir dil değil, bir bürokrat jargonudur.’ dedi..
Öğrenmenin zor olduğunu söyledi.. Zaten öğretecek hoca da yok!.. Ama galiba istenen şu..
Bugünkü Türkçe’nin Arap harfleriyle yazılması.. Arap harflerine geçilmesi hedefleniyor..
*
Başbakan’ın Nevşehir mitinginde hayata geçirilmeye başlandı.. ‘Seni seviyoruz güzel insan’ sözünü Arap harfleriyle yazıp pankart olarak asmışlar..
Başbakan’ın çok hoşuna gitmiş..
İktidara yakın gazete Osmanlıca pankart demiş.. Değil, günümüz Türkçesinin Arap harfleriyle yazılması..
İstenen bu galiba!..
Yakında bu tür pankartlar yaygınlaşırsa, kentlerin caddelerini kaplamaya başlarsa şaşırmayın..