İktidarın Suriye politikasını beğenme-yebilirsin..
Yanlış bulabilirsin..
İktidarın Kobani’deki Kürtlere sahip çıkmadığını düşünebilirsin..
İktidarın daha duyarlı, daha hassas olmasını isteyebilirsin..
Sesini yükseltmek, protesto etmek hakkındır..
Veya..
Ankara’nın veya dünyanın dikkatini Kobani’ye çekmek istiyorsundur..
Gösteri yapmak, yürüyüş yapmak, bildiri dağıtmak da en doğal hakkındır..
Ama bu yaşadıklarımız nedir?
IŞİD’e tepki göstermek midir?
Kobani’ye sahip çıkmak mıdır?
İkisi de değil..
Bunun adı ‘vandalizm’dir..
***
Arabaları yak, minibüsleri devir, otobüsleri ataşe ver, işyerlerini kundakla, cam çerçeve indir, bankalara saldır, ATM’leri kır dök, içindeki paraları al kaç, alışveriş merkezlerini yağmala, molotofları salla, taşları savur, ortalığı savaş alanına çevir, bunun adı protesto olsun..
Gösteri olsun..
Olmaz..
Vandalizm olur..
Kabul edilemez..
19 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.. Durum hakikaten vahim.. 5 ilde sağa çıkma yasağının
ilanı bunun belgesi..
***
Gelelim meselenin başka boyutuna..
Bayrak yakmaya ne diyelim.. Atatürk büstlerini parçalamaya, yakmaya, söküp atmaya.. Güneydoğu’da ne zaman gösteri olsa birileri hemen Atatürk heykeline saldırıyor..
Birileri gidip bayrağımızı yakıyor..
Kim bu adamlar? Anlaşılan
o ki; birileri Kobani’yi bahane etmiş.. Birileri Kobani
üzerinden Batı’yı tahrik etmeyi amaçlamış..
Bayrak yakmanın..
Atatürk heykelini yakmanın başka izahı var mı?
***
Olayların bu hale gelmesinde sokağa çıkın çağrısı yapan HDP’lilerin hiç mi
günahı yok?
Olmaz mı?
Bir parti miting düzenleyebilir.. Protesto yürüyüşü organize edebilir.. Kalabalıkları toplayıp eylem yapabilir..
Kitlesini kontrol altında tutarak yapar.. Kitlesini yöneterek, yönlendirerek yapar..
Bunları yapmayıp insanlara sokağa çıkın derseniz,
olacağı budur..
Karma eğitimin sonu mu geliyor?
Nereden çıkardın diyeceksiniz..
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı’nın açıklamalarından.. Gündemimizde yok demiş..
Bilin ki var..
Biz de âdet böyledir,
önce gündemimizde yok
denir, sonra acilen gündeme getirilir..
Türbanı 9 yaşına indiren karar da böyle geldi..
Bir önceki Bakan başörtüsü için ‘Büyüklerin sorunu, çocukların böyle bir derdi yok’ demişti; bir sonraki Bakan ‘talep var ’ gerekçesiyle getirdi..
Karma eğitim de böyle olacaktır.. Seneye ‘talep var’ diye kızlarla erkekler ayrılabilir..
***
Müsteşar, ‘10 yaşa türbanı erken olabilir ama ergenlik 12 yaş civarında başlıyor, 12 yaştan itibaren örtünmek isteniyor’ da demiş..
O zaman şöyle oluyor..
9 yaşında, 9.5 yaşında, 10 yaşında örtünen kız, ergen olmadan kadın sayılıyor..
Durum iç açıcı değil
Bu iktidar en çok neyle övünüyor?
Ekonomiyle..
Orta vadeli plan açıklandı; halimiz parlak değil..
2008 yılında 10 bin
dolar seviyesine çıkmış, orada çıkılıp kalmıştık ya.. Çakılı durum iki yıl daha sürecek, 2016’ya kadar kıpırdama
beklenmiyor..
İşler planlandığı gibi giderse 2016’da 11 bin dolar seviyesine çıkacağız..
***
İşler her zaman planlandığı gibi gitmiyor..
Mesela büyüme.. Bu yıl yüzde 3.3 büyüyecekmişiz.. Seneye yüzde 4.0..
Tabii hesap kitap tutarsa..
Yüzde 3, yüzde 4 bir işe yaramıyor.. Yüzde 5’le yerimizde sayıyoruz.. Eşeğin kuyruğu gibi.. Yüzde 6’lar, yüzde 7’ler
gerekiyor ki yeni iş alanları açılsın..
***
Mesela enflasyon.. Bu yıl hedef yüzde 5’ti.. Yüzde 9.4 olacağı hesaplandı.. Sapma neredeyse yüzde yüz.. Seneye yüzde 6.3 olacağı hesaplanıyor.. Bu yıl ki sapmayı göz önüne alırsak enflasyon seneye yüzde 10’un üzerine çıkar..
Durum iç açıcı değil başlığını atmamın nedeni bu..