Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Cuma günü bu köşede çıkan yazıda Cumhurbaşkanı sahaya inecek demiştim.. Dümeni bırakmayacak, meydan meydan dolaşacak, başkanlık rejimine geçmek için oy isteyecek demiştim..
AKP’ye oy isteyecek..
Yazının mürekkebi kurumadan..
Okunma süresi dolmadan..
Yani üzerinden 12 saat bile geçmeden..
Cumhurbaşkanı Kırşehir’de sahaya indi.. Anayasa’yı değiştirmek, başkanlık rejimine geçebilmek için oy istedi..
Seçim kampanyasını resmen başlattı..
Aynı tavrı dün İstanbul’da TÜMSİAD genel kurulunda yaptığı konuşmada da sürdürdü..
Yine iktidar partisine oy istedi..
7 Haziran seçimlerinin Türkiye için kırılma noktası olacağını söyledi..
-
Niye başkanlık rejimini istiyor diye sormayacağım..
Çok saçma soru olur.. Gerçi kendisi prangaları kırmak için, çok daha hızlı kararlar alınması için diyor ama herkes biliyor ki bu kılıf..
Başkanlık rejiminin kılıfı..
Gerçeği şu; ülkeyi tek başına yönetmek istiyor..
-
Cumhurbaşkanı konumundan memnun değil.. Bin yüz odalı sarayda da otursa, Bakanlar Kurulu’nu istediği zaman toplasa da , istediği zaman istediği yerde istediği kadar konuşsa da, bir dediği iki olmasa da, istediği kurumu istediği gibi yönlendirse de, ayar çekse de..(Merkez Bankası örneğinde olduğu gibi)
Halinden memnun değil..
Direksiyonun elinde, gazla frenin ayağının altında olmasını istiyor..
Yan koltukta oturup şoföre müdahale etmek, sağa dön, sola dön, gaza bas, frene bas diye talimatlar vermek tatmin etmiyor..
Şoför koltuğunu Beştepe’ye taşımak istiyor.. Ülkeyi saraydan yönetmek istiyor..

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı başka Başbakan başka havada

Cumhurbaşkanı başkanlık rejimini tartışmaya açtı.. Her zeminde konuşulsun her zeminde tartışılsın istiyor.. Zihinlere kazınsın, genel seçimin başat konusu olsun istiyor..
Hal böyle olunca ister istemez muhalefet liderleri, muhalefet sözcüleri cevap veriyor..
Televizyonlardaki tartışma programlarının ana konusu başkanlık sistemi oluyor..
-
Herkes konuşuyor, herkes fikrini söylüyor ama bu konuda konuşmayan bir tek kişi var..
AKP Genel Başkanı ve Başbakan..
Bu konuya girmiyor..
Başkanlık sistemi iyidir kötüdür diye ağzından tek cümle duyulmadı..
Aslında ne desin ki..
Bana oy verirseniz başbakanlık makamını ortadan kaldıracağım, yetkilerimi Beştepe’ye devredeceğim mi desin..
Komik olur!..
-
Dün, Cumhurbaşkanı İstanbul’da başkanlık rejimine geçmek için oy isterken Başbakan İzmir’deydi..
Seçimden sonra İzmir’e de başbakanlık ofisi açacağını söyledi..
Seçim vaadi yaptı..
Dedi ki: ‘Başbakanlık ofisi açalım, ayda birkaç günümü İzmir’de geçireceğim. İzmir bizim için siyasetin merkez şehridir. İzmir-İstanbul otoyolu tamamlandığında başbakanlık ofisimizin bulunduğu şehir olan Osmanlı payitahtı ile buluşacak.’
(Bi parantez açmam gerek.. Osmanlı payitahtı ile buluşma meselesini anlamadım..)
-
Sonuç olarak..
Cumhurbaşkanı seçimi kazanırsak başbakanlık ortadan kalkacak, başkanlık rejimi gelecek diyor..
Başbakan seçimi kazanırsak İzmir’e de başbakanlık ofisi açacağız diye oy istiyor..

Haberin Devamı

Büyük Başkan Seba’nın mekânında

Haberin Devamı

Türkiye’nin her yerinde bir Beşiktaşlıya ‘Büyük Başkan kim’ diye sorun, aynı yanıtı alırsınız..
Süleyman Seba..
Geçen gün kadim dost, sıkı Beşiktaşlı iki arkadaşımla rahmetli Seba’nın mekânına gittik..
Beşiktaş’ta.. Valideçeşme’de..
Çeşme meydanında..
Adı: Bordo- Eski Dostlar..
Küçük, sevimli, şahane mekân..
-
Mekânın öyküsü söyle.. Büyük Başkan akşam yemeklerini genellikle burada yermiş.. Evi yan sokakta Dibekçi’deydi.. Başkan yemeğin yanında bir kadeh rakı içmek istiyor ama mekânın içki ruhsatı yok..
Büyük Başkan rakısını evden getirir, karton bardakta içermiş..
Bakmışlar olmuyor.. Beşiktaş’ın Beşiktaşlı Belediye Başkanı Ünal mekâna içki ruhsatı vermiş..
Gizlilik kalkmış.. Büyük Başkan rahat etmiş..
-
Gelelim günümüze.. Bir grup sıkı Beşiktaşlı o mekânı yaşatmak için kolları sıvamış.. Her zaman oturduğu koltuğa Büyük Başkan’ın resmini koymuşlar.. Gelenlerin Beşiktaşlılık havasını solumak için ellerinde geleni yapmışlar..
Elinden geleni yapanlardan biri de şair Mustafa Kaya.. Sohbetimize o da katıldı.. Beşiktaş için yazdığı şiiri okudu..
Mevla’m şanslı yaratırmış,/ Kimi kullarını,/ Bende o kullardanım./ Annem; dar sokaklarda.
/Sıra sıra dizil/ Ahşap bir beşik, taş bir evde doğmuş/ 16 senelik gurbet ayrıldığının ardından.
Ben doğmuşum Beşiktaşlı./ İster inanın ister inanmayın/ 16 sene de Beşiktaş hasret kalmış şampiyonluğa./Sabra aşılı olduğumuz bundan/ ak saçlı güç timsali başkanımızdan/ aldık karakterimizi/ dik duruşumuz bundan/ Mutlu günler başlamış hayatımızda;/ Beşiktaş’ta evlendim./Çocuklarım da doğdu/ Onlar da Beşiktaşlı/ Mutlu oluşumuz bundan./ Halen Beşiktaş’ta oturuyoruz/ Semt başkanım da Beşiktaşlı/Güzel günler için çalışıyor./ Umutlu oluşumuz bundan./ Ee!../ Boşuna söylenmemiş./Beşiktaşlı olunmaz/ Beşiktaşlı doğulur..
-
Bizim de Büyük Başkan’ın mekânına gitmemiz bundan.. Beşiktaşlı olduğumuz için değil, Beşiktaşlı doğduğumuz içindir..