Başbakan Başdanışmanı, ‘İslami kesimin en az yarısı yolsuzlukların olduğunu düşünüyor. Bundan rahatsız’ dedi..
CHP lideri, mütedeyyin camiaya seslenerek ‘Neden susuyorsunuz’ diye sordu.. İktidara desteğin neden azalmadığını sorguladı.. Çıkan sonuç şu; İslami kesimin en az yarısı rahatsız ama bu rahatsızlığını dilendirmiyor..
Dün bu konuya girmiştim.. Muhafazakâr camia üzerine saha çalışması yapılmalı, psikolojileri doğru analiz edilmeli demiştim..
Gördüm ki ilgi çekmiş.. İnsanlar, bu olağanüstü duruma kafa yormuşlar.. Olağanüstü durum çünkü demokratik ülkelerde bu derece tepkisizlik görülmüş şey değildir..
Örneği yoktur..
*
Basit anlatımla (Bu halin, kuşkusuz birden fazla, birbirinden bağımsız veya birbiriyle ilintili, karmaşık veya basit birçok nedeni vardır) iktidar partisi yıllar önce oyun planı yaptı..
Algı operasyonuna kalkıştı..
Daha doğrusu, algı bombardımanına girişti.. Başarılı oldu..
*
İtiraf edelim, hiçbirimiz algı operasyonunu anlamadık.. İktidarın, özellikle dönemin Başbakanı’nın ne yapmak istediğini kavrayamadık..
Fırsat buldukça, 1930’lar CHP’sine çaktıkça çaktı.. Camileri ahır yaptıklarını, Kuran kurslarını kapattıklarını, Arapça ezanı yasakladıklarını, kızların başını örtemediğini, Müslümanların dinini özgürce yaşayamadığını, ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüklerini söyleyip durdu.. Bunlar son altı yedi yıldır miting alanlarında yüzlerce kez tekrarlandı..
70 yıl önceki iddialar sanki dün olmuş gibi, şu anki CHP yönetimi yapmış gibi anlatıldı.. 1930’ların CHP’si ile 2014’ün CHP’si yapıştırıldı..
1930’ların örnekleriyle 2014’lerin CHP’si suçlandı, karalandı...
CHP dinsiz partidir algısı yaratılmaya çalışıldı.. CHP tekrar iktidara gelirse ne din kalır, ne kitap ne iman imajı yaratılmak istendi..
Muhafazakâr, mütedeyyin kesim üzerinde bu algı yaratıldı..
*
İslami kesimin susma nedeni bu.. Gidin Anadolu’ya, mütedeyyin bir aileye sorun bakın bakalım ne diyecek..
Ben sordum, şu cevabı aldım;
‘Ah evladım, bu yaştan sonra başörtümü mü çıkartayım.. Çocuklarımıza Kuran öğretemeyelim mi, camilerimiz mi kapansın, Ezan-ı Muhammediye’ye hasret mi kalalım?’
Suskunluğun nedenlerinden biri ama temel nedeni budur..
Camide bira kutusu ısrarı
Yukarıda anlattığım algı operasyonuna güncel örnek vereyim..
Gezi Parkı protestoları sırasında polisin biber gazı bombardımanından kaçan bir grup Bezm-i Alem Valide Sultan Camii’ne sığınmıştı..
Sen misin sığınan..
Söylenmedik laf, atılmadık iftira kalmadı..
Camide içki içtiler, âlem yaptılar bile dendi.. Amaç; itibarsızlaştırmaktı..
Ama daha önemlisi, İslami kesimin tepki göstermesini sağlamaktı..
*
Soruşturma üstüne soruşturma açıldı.. Camide içki içildiği kanıtlanmadı.. Etrafa atılmış bira kutuları bulanamadı..
Hâlâ peşi bırakılmış değil.. Geçenlerde 255 sanığın yargılandığı dava vardı.. Hakim caminin güvenlik görevlisine ‘Ayakkabıyla girdiler mi, sigara içtiler mi, bira, alkol kullanan oldu mu’ diye sormuş..
Güvenlikçi; ‘Bir kişinin sigara içtiğini gördüm, içeriye girenler önce ayakkabılarını çıkardı, yaralılar gelince çıkarmamaya başladılar’ demiş..
Adamın veya kadının kafası gözü patlamışsa.. Biber gazından ciğeri ağzına gelmişse ayakkabılarını mı düşünecek!..
Hem girmişse ne olacak?
Hâkim ısrarla sorunca güvenlikçi ne desin.. ‘Bir bira kutusu gördüm’ demiş..
Nerede?...
*
Meselenin yargı boyutu önemli değil.. 255 kişinin bu suçlamalarla hapse atılacak hali yok..
Önemli olan, iktidarın ilk günden beri bu iddianın üzerinde durması..
Amaç; CHP’nin de içinde olduğu bu zihniyetin camilere saygısı yoktur dedirtmek.. Mütedeyyin camiada bu algının oluşmasını sağlamak..