Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Pazar günü küçük bir not koymuştum ama demek ki gözden kaçmış..
İki gün üst üste köşenin boş kalmasını farklı manalara çekenler olmuş..
Posta kutumda bir hayli mail buldum.. Ne oldu, nerdesin, sen de mi diyenlere toplu cevap vereyim..
ATP sezon sonu finallerini izlemek için Londra’daydım..
Dünyanın en iyi sekiz erkek tenisçisi Londra’da mücadele etti.. Biliyorsunuz bu yıla kadar en iyi sekiz kadın tenisçi üç yıl üst üste İstanbul’da yarışmıştı..
Neyse, Federer’i, Wawrinka’yı, Djokovic’i izlemek için köşeyi iki gün kapatmıştım..
Hadise budur..
*
Tenisle başladım, tenisle devam edelim.. Cumartesi günü yarı finaller vardı.. 02 Arena’ya gittik.. Muhteşem bir yer.. Şöyle anlatayım.. Bizim Sinan Erdem Spor Salonu’nu düşünün.. Geçen yıl en iyi kadın tenisçilerini ağırladığımız salonu.. Çevresini kapatmışlar..
En ünlüsünden ayaküstü yenilene kadar yüzlerce lokanta, bar sıralanmış.. Abdi İpekçi’nin üstünü kapatın, aşağı yukarı aynı.. Çeşitli oyun alanları, etkinlik alanları yapılmış.. Biletin olmasına gerek yok, herkese açık..
*
Arena’nın içinde de lokantalar, barlar var.. Biz de spor alanlarında alkol satışı yasak, onlar da değil.. Plastik bardaktaki birasıyla tribündeki yerini alanlar bile vardı..
Tenis, basket veya futbol fark etmiyor.. Onlar keyif için ‘arena’ ya gidiyor, tatil gününü hoşça geçirmek için gidiyor.. Çoluk çocuk gidiyor..
Yiyorlar, içiyorlar, şaraplarını yudumluyorlar, sohbet ediyorlar, maçı izleyip evlerine dönüyorlar...
*
Wawrinka-Federer yarı finali görülmeye değerdi.. Hem tenis olarak hem ortam olarak.. Salonda
18 bin kişi varsa 17 bin 900’ü Federer’i tutuyordu.. Federer her puan alışında İsviçre bayrakları açıldı, çılgınca alkışlandı.
İkisi de İsviçreli.. Wawrinka sayı alınca ses çıkmıyor, Federer alınca milli kutlama yapılıyor..
İnsan çıldırır.. (Volkan olsa ben de İsviçreliyim diye tribünlere saldırırdı herhalde!)
Dengesizlik o kadar haksızlık boyutundaydı ki; maçın başında Federer’i destekleyen bizim grup final setinde Wawrinka’ya döndü..
Wawrinka oynadı (dört defa maç sayısı attı) Federer seyircinin desteğiyle finale adını yazdırdı..
*
Pazar günü heyecanla
02 Arena’nın yolunu tuttuk.. Federer-Djokovic finalini dünya gözüyle izleyecektik.. Hevesimiz kursağımızda kaldı.. Federer sakatım dedi, maça çıkmadı..
18 bin seyirci bilet almış gelmiş.. En kötü yer 300 sterlin, 800-900 sterline kadar çıkıyor..
Millet kös kös evine mi gidecek?
Hayır.. Gösteri maçları koydular.. Djokovic-Murray ile tek setlik maç yaptı.. Sonra çiftler gösterisine geçildi.. Efsane tenisçi John McEnroe’yu izleyerek teselli bulduk..
Londra gezisi böyle geçti..

Haberin Devamı

Federer nisanda ‘İstanbul Open’da

Haberin Devamı

Tenis severlere güzel haber.. ATP 250 World turnuvalarının biri artık İstanbul’da yapılacak..
Yıllardır tenise büyük destek veren Garanti Koza’nın İstanbul’a armağanı..
İstanbul gibi dünya kentinin böyle bir turnuvaya ihtiyacı vardı.. Büyük iş..
*
Şöyle bilgi vereyim.. Dört Grand Slam turnuvası var.. Avustralya, Amerika, Fransa açık, Wimbledon.. 9 ATP masters var.. Biner puanlık.. 11 adet ATP 500 var.. 40 kentte de ATP 250 var..
Şöyle açıklayayım.. Mesela Djokovic ‘Grand Slam’ların dışında.. Bin puanlık turnuvaların dokuzuna da katılmak zorunda.. 500 puanlık turnuvalardan da en az dördüne.. 250’liklere ister katılır ister katılmaz..
*
250’lik deyip geçmeyin.. Almak, organize etmek, sürdürmek, ilk beşe, ilk ona giren tenisçileri getirebilmek çok daha zor.. Zagreb çıkmasaydı, yer boşalmayacaktı.. İstanbul giremeyecekti..
Turnuvanın direktör yardımcısı Erhan Oral’la uzun uzun konuştum.. Federer’i getirmek için uğraşıyorlar..
Katılmak için iki milyon dolar istiyormuş.. Eder mi?
Eder.. Londra’da canlı tanık oldum, marka..
Korta çıkınca akan sular duruyor.. Federer gelirse İstanbul Open ilk yılında adını dünyaya duyurur..
*
Peki, Bu turnuvayı kaldıracak tesis var mı?
Var, Koza Arena var..
Koza grubu 35 açık, 28 kapılı 63 kortla dünyanın en büyük tenis akademilerinden birini kurdu.. 8 bin kişilik, üstü kapanan stat var..
*
Şöyle diyeyim, ayağına gittik, Federer’i finalde izleyemedik, kısmetse
3 Mayıs’taki İstanbul finalinde izleyeceğiz..