İsterseniz tuzla buz oldu da diyebilirsiniz.. İktidar ne dediyse neyi savunduysa tam tersi oldu..
Ankara’nın söyleyecek sözü kalmadı..
Bu yüzden olsa gerek.. Cumhurbaşkanı da, Başbakan da, Dışişleri Bakanı da dün bu konuya girmedi..
Başbakan partisinin grup toplantısında bir saat konuştu; ağzından tek cümle çıkmadı..
Oysa bir adım ötesini hesaplamadan neler söylemişlerdi neler!..
*
Mesela Başbakan geçen hafta ‘Türkiye yardım amaçlı da olsa oraya bir koridor açmayacak’ demişti..
Üzerinden bir hafta geçmedi koridor açıldı..
Ankara koridor açtığını ilan etti..
Bu başka, bu farklı diyecekler oraya da geleceğim..
*
Ankara, PYD’ye verilen silah PKK’ye gider endişesiyle Kobani’de çarpışanlara silah yardımı yapılmasına karşı çıkmıştı..
ABD Kobani’ye havadan silah ve mühimmat indirdi.. PYD’ye 14 ton silah verdi..
*
Cumhurbaşkanı ‘PYD şu anda bizim için PKK ile eşittir. O da bir terör örgütüdür’ demişti..
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ‘PKK ile PYD aynı değil. PYD bizim için farklı’ açıklaması yaptı..
*
Durum hoş değil tabii..
Bu sebeple iktidar sessiz kaldı ama iktidarcı çevreler bu durumdan da başarı öyküsü çıkarmak için kolları sıvadı.. Peşmergenin Kobani’ye geçişi için açılan yolu kardeşlik koridoru ilan ettiler..
Kardeşlik koridoruysa niye daha önce açılmadığını sormadılar tabii..
Ankara’nın yardım amaçlı da olsa açmayacağız dediğini de hatırlamadılar..
Kimi de taktik savaşı olarak sundu..
Efendim şuymuş..
Amerika PYD’ye silah yardımı yapınca Türkiye de Barzani kartını oynamış.. Tam bir satranç maçı gibiymiş.. Ankara, peşmergelerle PYD’lileri kontrol altında tutmayı hedeflemiş..
Politik çuvallamaya kılıf bulmaya çalışıyorlar ama olmuyor..
Gerçek şu: IŞİD bölgedeki dengeleri altüst etti.. Peşmerge-PYD.. Peşmerge-PKK çekişmesi bitti..
Peşmerge-PKK-PYD ortak savunma konsepti konusunda uzlaştı..
*
PYD savaşçıya ihtiyacımız yok diyor. Peki, Kobani’ye giden peşmergeler ne yapacak? Herhalde ağır silahları kullanmaları için PYD’lilere eğitim verecek!..
Peşmergeleri de Almanlar ve İngilizler eğitmişti..
İşin özeti şu: Yanlış oynadık, çırak çıktık..
Batı’da polis çete kurmuyor
Başbakan uzun uzun polisin yetkilerini artıran yasayı savundu.. Çeşitli ülkelerden örnekler verdi..
Polisin savcının izni olmadan gözaltı yapabildiğini söyledi.. İngiltere’yi, Fransa’yı, Belçika’yı, Danimarka’yı saydı.. Bizde de artık polisin izinsiz 24 saat gözaltına alabileceğini söyledi..
*
İyi güzel de..
O ülkelerde polis keyfi davranmıyor..
O ülkelerde polis başına buyruk değil..
O ülkelerde polis çete kurmuyor..
O ülkelerde hata yapan polisten hesap soruluyor..
O ülkelerde siyasetçiler polise emir vermiyor.. Şunu içeri al, bunu alma diyemiyor..
O ülkelerde hukuk var, adalet var.. Yargı mekanizması şakır şakır çalışıyor..
Biz de var mı?
Yok.. Olmadığını bu iktidar iddia ediyor.. Polisin savcılarla işbirliği içinde ‘paralel yapı’ oluşturduğunu bu iktidar söylüyor.. Birçok davanın kumpas olduğunu, polisin sahte delil ürettiğini bu iktidar açıkladı..
Bunları yapan polis korkutmak, gözdağı vermek için keyfi gözaltı yapamaz mı?
Bal gibi yapar..
*
Bir de ev, işyeri arama yetkisi meselesi var.. Polisin arama yapması kolaylaştırılacak..
Korkutma, sindirme amaçlı ev aramalarının kapısı aralanıyor..
Olur mu öyle şey demeyin.. Merhum Türkan Saylan’ın evinin aranmasını hatırlayın..
Ne amaçlıydı?
Onu yapan paralelcilerdi..
İyi de yarın da eksenciler, üçgenciler, dörtgenciler çıkarsa!.. Onlar can yakarsa!..