Cumhurbaşkanı Fransa’da IŞİD’e artık IŞİD demeyeceğini DEAŞ diyeceğini açıkladı..
Gerekçesini şöyle izah etti: ‘İslami terör örgütü olarak göstermek isteyenler var. Anlamı barış olan din asla teröre müsaade etmez. Dikkat edin IŞİD’i de kullanmıyorum. Çünkü bunlar terör örgütüdür.’
Yapmak istediği ne?
Terör örgütünden veya terör devletinden bahsederken İslam sözcüğünün kısaltılmış halini bile ağzına almamak..
IŞİD demek; Irak Şam İslam Devleti demek.. IŞİD denelince İslam devletine vurgu yapıyorsun.. IŞİD adlı terör örgütü deyince İslam’la terörü yan yana getirmiş oluyorsun..
Bu tanım devletin zirvesinde sıkıntı yaratmış olacak ki, Cumhurbaşkanı IŞİD’den DEAŞ’a geçildiğini açıkladı..
DEAŞ deyince İslam’a vurgu yapmıyor musun?
Yapmaz olur musun?
DEAŞ daha doğrusu DAESH, IŞİD’in Arapçası..
Açılımı şu; Ad Dawlah al Islamiyah fil wa ash Sham..
Yani içinde İslam var..
Peki o zaman IŞİD ile DEAŞ arasındaki fark ne?
Fark şu..
DEASH içinde İslam kelimesi var ama Araplar için var, bizim için yok..
Şöyle izah edeyim.. DEAŞ değince içinde ‘İ’ harfi olmadığı için İslam’a vurgu yapmamış oluyorsun..
Daha doğrusu; IŞİD denilince akla İslam geliyor, DEAŞ denilince gelmiyor..
*
Sadece bu değil kuşkusuz.. IŞİD’den, DEAŞ’a geçişin başka hedefleri de var..
Birincisi; IŞİD palazlanırken Ankara’dan destek gördü iddialarına neşter atmak.. IŞİD’i öldürüp DEAŞ’a geçiş yapılırken, IŞİD üzerindeki spekülasyonları da bitirmek..
İkincisi; IŞİD’in yerine DEAŞ koyarak yabancılaştırmak..
Üçüncüsü; IŞİD yerine DEAŞ diyerek yeni bir örgütmüş havası yaratmak..
Dördüncüsü; IŞİD, DEAŞ yaparak Sünni kesimlerde oluşturduğu sempatiyi kırmak..
*
Hatırlarsanız.. Esad meselesinde de Ankara benzer bir tavır sergilemişti.. Can ciğer kuzu sarması olduğumuz yıllarda ( ortak bakarlar kurulu toplayıp, kurdeleler kestiğimiz dönemi kastediyorum ) Suriye Devlet Başkanı’nın adı Esad’ dı..
Aramız bozulunca, Suriye’de iç savaş çıkınca, Ankara iç savaşın tarafı olunca Esad bir gece de Esed olmuştu..
Bu da benzeri .. IŞİD de DEAŞ oldu..
*
Merakım şu.. Cumhurbaşkanı ile birlikte hükümet adamları da , iktidar medyası da IŞİD’e IŞİD demekten vazgeçecek mi? onlar da Türkçesini kenara atıp, Arapçasına dönecekler mi?.. Bakalım DEAŞ’a ilk kim geçecek, hangi gazete hangi sütun sahibi..
Bu da ayrı bir konu..
*
Diyeceksiniz ki Batı ne diyor..
ISIS diyen de var,, ( The Islamic State of Iraq and al Sham )
ISIL diyen de var.. (The Islamic State in Iraq and the Levant )
IS diyen de var..( The Islamic State )
Adına ne dersek diyelim; İŞID geçmişi ve geleceğiyle birlikte kapımızın önünde.. Sınırımızın dibinde..
Adını değiştirebiliriz ama bu gerçeği değiştiremeyiz..
Pek Yakında.. Unutursam Fısılda
Bu hafta peş peşe iki filme gittim.. Biri Cem Yılmaz’ın filmi.. Senaryosunu yazdığı, yönettiği, oynadığı..
Öteki Çağan Irmak’ın filmi.. Senaryosunu yazdığı ,yönettiği ..
Biri hakkını vermiş, biri vermemiş..
Benim gibi çoğu kişi, Cem Yılmaz filmi diye Çağan Irmak filmi diye sinemaya koşa koşa gitmiştir.. Tereddütsüz gitmiştir.. Görmem lazım düşüncesiyle gitmiştir...
Cem Yılmaz bizlerin böyle düşüneceğini bildiği için, nasıl olsa gelecekler diye kendine yakışan film yapmamış..
Hakkını vermemiş..
Çağan Irmak da filmi vizyona girerken mutlaka Cem Yılmaz gibi düşünmüştür.. Çünkü ikisi de marka..
Ama Çağan Irmak hakkını vermiş..
Adına yakışan film yapmış..
‘Pek Yakında ’yı izlerken Cem Yılmaz filmi izlemenin keyfini almadım.. Açıkça söyleyeyim sıkındım..
‘Unutursam Fısılda’ yı izlerken evet bu bir Çağan ırmak filmi dedim.. Anlatımıyla, seçilen mekanlarıyla, çekimleriyle, ekrana yansıyan kareleriyle.. Keyif aldım..
Cem Yılmaz kariyerinden yemiş..
Çağan Irmak’ın kariyerini bir basamak yukarıya taşımış..