Biri, hükümet sözcüsü.. Diğeri, AKP sözcüsü..
İkisi de sıkıntılı, ikisi de başkanlık rejimi tartışmasına girmek istemiyor..
Hükümet Sözcüsü Arınç’a soruldu.. Başkanlık sisteminin Bakanlar Kurulu’nda enine boyuna konuşulmadığını söyledi.. ‘Tartışılmasını erken buluyorum’ dedi..
Renk vermedi..
*
Aynı soru dün AKP sözcüsü Atalay’a da soruldu.. O da renk vermemeye çalıştı.. Parti sözcüsü olarak bu konuya cevap vermeyeceğini söyledi..
Gazeteciler ısrar etti.. Seçim beyannamesinde yer verilip verilmeyeceği soruldu..
Cevap vermedi..
Kişisel görüşü soruldu..
Yine cevap vermedi.. Sessiz kaldı.. Kişisel görüşünü bile açıklamaktan imtina etti..
*
İkisi için de zor bi durum.. Başkanlık sistemine karşıyız, Türkiye için faydalı değil diye görüş beyan etseler Cumhurbaşkanı ile ters düşecekler..
Başkanlık sistemi lazım, ülke bu şekilde yönetilemiyor deseler başbakanlarını, genel başkanlarını boşa çıkaracaklar..
Başbakan’a ayıp edecekler..
*
Hükümet cephesinde hal böyle ama Cumhurbaşkanı ısrarlı.. Dün de başkanlık sistemi üzerine konuştu.. 7 Haziran’ın karar seçimi olacağını söyledi.. Meydanlara çıkıp ‘başkanlık’ için oy isteyeceğinin sinyalini verdi..
Cuma günü Bursa’dayım dedi; halka hitap edeceğini söyledi..
Belli ki başkanlığı anlatacak.. Başkanlık rejimi için oy isteyecek..
Kime?
AKP’ye isteyecek..
İktidara oy verin ki başkanlık sistemine geçelim çağrısı yapacak..
Bu duruma AKP Genel Başkanı ve Başbakan ne diyecek? Bana oy verin ki başkanlık sistemine geçelim diyecek mi demeyecek mi?
İktidar sözcüleri sıkıntılı.. Renk vermemek için lafı geçiştirmeye çalışıyorlar..
Başbakan suskun..
Bakalım bu hal daha ne kadar sürecek..
Kuzu göz boyuyor kandırıyor!..
Söylediği doğru.. Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu yıllardır başkanlık sistemini savunur..
Dün Ahmet Hakan’la yaptığı söyleşide de savunmuş..
Allamış pullamış, göz boyamış..
Efendim, yürütme ile yasama tamamen ayrılacakmış.. Parlamento güçlenecekmiş.. Kanun yapma yetkisi Meclis’te olacakmış.. Meclis istemezse başkanın yapacak bir şeyi yokmuş..
Kâğıt üstünde diyeceğim ama o bile değil..
Kuzu’nun söyledikleri büyüklere masallar gibi.. Çünkü istedikleri farklı.. İktidar Türk usulü başkanlık sistemi istiyor..
*
İktidar partisinin uzlaşma komisyonuna verdiği teklif ortada.. Nasıl bir başkanlık sistemi istedikleri kayıtlara geçti..
Yasamayı da yargıyı da başkan belirleyecek.. Yasa yapma yetkisi bile olacak.. Para politikalarında, finans yönetiminde tek söz sahibi olacak..
Obama gibi eli kolu bağlı, yasamaya mahkum olmayacak!.. Geçmiş gün, benzer tartışmalar yapılırken Kuzu ne demişti?
Zavallı Obama! Biz başkanımızı o duruma düşürmeyeceğiz demişti..
Yani.. Meclis’e mahkum etmeyeceğiz..
Yani her istediğini yapacak..
*
Kuzu ‘Başkanlık sistemi diktatörlük getirir dendiğinde gırtlaklamak istiyorum’ demiş..
Hatırlatırım.. Diktatörlük tartışması bu yaklaşımla, bu hamlelerle başladı..
HDP’ye papatya falı..
Papatya falı açılmaya başladı..
HDP seçime parti olarak girer mi, yine bağımsız aday mı çıkarır?
Girer, girmez..
İmralı istiyor mu? Kandil ne diyor?
Asıl papatya falına..
*
HDP seçime parti olarak girerse barajı aşar mı aşamaz mı?
Aşar diyenler.. Aşamaz diyenler..
Anketler ne diyor!.. Asıl papatya falına..
Anlaşılan HDP meselesi çok konuşulacak.. HDP üzerine çok yorum yapılacak.. Barajı aşarsa ne manzara çıkar, barajın altında kalırsa nasıl bir Türkiye’ye uyanırız konusunda bir hayli polemik yapılacak..
Bu aşamada söylenecek tek söz var..
Kimse HDP’ye parti olarak seçime girme diye parmak sallama hakkına sahip değil..
