Önce soruyu soralım, sonra konuyu açarız.. Soru şu: Futbol yorumcularının mı işi zor, siyaset yorumcularının mı?
Ekranlar tartışma programlarından geçilmiyor.. Hafta sonları ekranlar futbol yorumcularınındır..
Haber kanallarının, spor kanallarının tümünde o günün, o haftanın maçları tartışılır..
Siyaset yorumcuları hafta içi sahne alır..
Hangisinin işi daha zor..
*
Futbolun kalitesi de siyasetin kalitesi de ortada.. Çoğu zaman ikisi de yerinde sayıyor.. Veya dön dolaş bir adım öteye gidemiyorsun..
Örnek ver diyeceksin..
Alevi meselesini alalım.. Çalıştay üzerine çalıştay yapıldı.. Birinci Alevi Çalıştayı 2009 yılının haziran ayında toplanmış..
Üzerinden kaç yıl geçmiş?
Beş buçuk..
Bir arpa boyu yol alındı mı?
Hayır.. Olumlu tek adım atılmadı.. Siyaset yorumcusu ne yapsın? Alevi meselesi sorulduğunda ne desin?
2009 yılında söylediğinden, 2010 yılında anlattığından farklı ne diyebilir ki..
*
Kürt meselesi aynı değil mi?
Aynı.. Barış süreci başlarken birinci koşul neydi?
PKK militanlarının (o günlerde PKK unsurları deniyordu) Türkiye’yi terk etmesiydi..
Süreç türbülansa girdi, güven bunalımı doğdu, ipler kopma noktasına gelince tamirciler devreye girdi, güven tazelendi, türbülanstan çıktığımız söylendi..
Gelelim finale.. Türbülanstan sonra sürecin rotasında devam etmesi için yeni koşul ne?
PKK militanlarının Türkiye’yi terk etmesi..
Döndük dolaştık geldik mi başa..
Siyaset yorumcusu ne söylesin..
*
Bu örneklere bakınca siyaset yorumcusunun işi daha zor sonucu çıkıyor..
Zor ama futbol yorumcusunun işi çok daha zor.. Olmayan şeyi yorumlamaya çalışıyorlar..
Onca lafı nereden buluyorlar, hararetli hararetli nasıl tartışıyorlar anlamış değilim..
Maçı seyrediyorum.. Sıkıcı mı sıkıcı, doğru dürüst organize tek atak yok. Neredeyse pozisyon yok..
Biraz itiş kakış, birkaç itiraz var; o kadar..
Ekran karşısında uyukla, hiçbir şey kaçırmazsın.. Futbol o halde..
Ama maçtan sonra kanalları zapla, maç yorumlarını izle, aman Allah..
Bi heyecan bi heyecan.. Bi tartışma bi tartışma.. Bi atışma bi atışma.. Stüdyodaki hararet, stüdyodaki heyecan sahada olsa en azından mücadele olur, çekişme olur..
*
Takdir edilecek bi durum..
Niye mi?
Maçta futbol adına üç dakika anlatılacak pozisyon yok, iki saat otuz beş dakika tartışılıyor..
Sayın seyirciler, vasat maçtı, konuşacak fazla bir şey yok, bu sebeple kısa kesiyoruz diyecek halleri de yok.. Havanda su döver gibi konuş Allah konuş..
Sadece oynanan oyunu konuşmaya kalksalar futbol konulu program kalmaz..
*
İşleri zor.. Futbol ölmek üzere bari futbol tartışması canlı kalsın diye ellerinden geleni yapıyorlar..
İddiam şu; maçlardan daha fazla futbol tartışmaları izleniyor.. Çünkü heyecanlı..
En azından ruhsuz değil..
*
Siyaset tartışmalarına da futbol tartışmalarına da bir de bu gözle bakın.. Sizce, kimin işi daha zor?
İyi pazarlar..
İki gün mola
Yılın son tenis turnuvası için Londra’dayım.. Dünyanın en iyi sekiz erkek tenisçisi altı gündür en iyinin en iyisi olmak için mücadele ediyor..
Bugün final var.. Fırsat bu fırsat, iki gün nefes almak istedim.. Hem tenisin hem Londra’nın havasını koklamak adına..
