Bu sabah çok değil, üç beş dakikanızı ayırın..
Türkiye’nin çevresindeki ülkelere bakın.. Veya Osmanlı’nın sınırları içinde olan yerlere..
Irak’a, Suriye’ye, Ürdün’e, Mısır’a, Libya’ya, Filistin’e, Arap Yarımadası’na..
Ne haldeler?
Biz ne haldeyiz?
Fark; Atatürk ve arkadaşlarının 91. yıl önce kurdukları Cumhuriyet’tir.. Medeniyete attıkları adımdır.. Aydınlanma çağını başlatmalarıdır.. Bu topraklardan ulus çıkarmalarıdır.. Demokrasi harcını atmalarıdır..
*
Bugün Atatürk’ün Cumhuriyet’ini kötülemek için, yaptıklarını önemsizleştirmek için Osmanlı’ya methiye düzme yarışı var..
Ah diyorlar ah Osmanlı’nın o yönetim anlayışı olsaydı.. Kaç milleti yüzyıllardır bir arada tutmayı başardı.. Balkanlar’dan Ortadoğu’ya, Arap Yarımadası’ndan Kuzey Afrika’ya kadar uzandılar..
Dünyanın en büyük en zengin imparatorluğunu kurdular..
Kurdular da Osmanlı’nın yönettiği topraklarda yaşayanlar o zenginlikten payını almış mı? O devasa imparatorluk teknolojide, bilimde, sanatta çağının öncüsü olmuş mu?
Nerdee.. Nal toplamışız..
Muhteşem imparatorluğun hükmettiği topraklarda fakirlik diz boyuydu.. Uzaklara gitmeye gerek yok..
İstanbul’un dibi o haldeydi.. Marmara Denizi’nin çevresinde bile yol yoktu.. Çanakkale Savaşı’na kağnılarla mühimmat taşımaya çalıştık..
Balkan Savaşı’nı bu sebeple kaybettik..
Yapılan son araştırmalar şunu söylüyor..
1600 yılından 1923 yılına kadar Avrupa yüzde 250 ile yüzde 350 arasında büyümüş..
Osmanlı yüzde 18.. Savaşla geçen son on yılı düşersek yüzde 40’a çıkıyormuş..
Avrupa reform yapmış, Rönesans’a imza atmış, sanayi toplumuna geçmiş, uzak kıtalara açılmış, Osmanlı olup biteni seyretmiş..
*
Şu gerçeği bilelim..
Türkiye Cumhuriyet’le birlikte gelişmeye başladı.. 1923’ten sonra Türkiye 11 misli büyümüş.. Avrupa’nın çoğu ülkesi üç, dört, beş misli.. Makas o kadar büyüktü ki kapatamadık..
Bu topraklara refah Cumhuriyet’le birlikte gelmeye başladı.. Çünkü Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte bu topraklarda yaşayanlar tebaa olmaktan çıktı, vatandaş oldu..
Ülkeyi o vatandaşlar yönetmeye başladı..
Bugün Osmanlı’ya özlem duyanlar, Atatürk’ün yaptığını küçümseyenler özlem duydukları düzen kalsaydı hâlâ tebaaydılar.. Kuldular..
91. yıldır özgürler..
91. yıldır vatandaşlar..
Bu ülkeyi yönetenler 91 yıldır sandıktan çıkıyor..
*
Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki tek parti yönetimini ayrı yere koyuyorum.. O dönem bir ülkenin inşa haliydi.. Çok partili döneme geçtikten sonraki yıllara bakalım..
Türkiye askeri darbe yönetimini de gördü..
Sivil darbe girişimlerini de yaşadı..
Ama hiçbiri kalıcı olmadı.. Askerler yönetime el koydular ama bir iki yıl içinde gittiler, gitmek zorunda kaldılar..
Bakın Suriye tarihine.. Mısır tarihine.. Irak tarihine.. Ürdün’e, Suudi Arabistan’a.. Diktatörlerle dolu..
Bi düşünün biz de niye olmadı?
Neden yönetime el koyan general on sene, on beş sene veya ölene kadar kalayım demedi?
Deneyemedi?
Deneyemediler çünkü Cumhuriyet’in hamuru sağlamdı.. O hamur demokrasiyle mayalandırılmıştı..
Bu topraklardan 91 yıl diktatör çıkmamışsa merak etmeyin bundan sonra da çıkmaz..
Silifke’den kitap talebi
Aldığım en güzel mesajlardan biri diyebilirim.. Betül öğretmen göndermiş.. Silifke Uzuncaburç ilk-ortaokulu için kitap istiyor.. Okula kütüphane kurmak için.. Okuma yazmanın oransal olarak arttığı, gerçek anlamda düştüğü ortamda okullardan kitap talebi gelince mutlu oluyorum.. Varsa kitabınız yollayın Silifkeli çocuklar mutlu olsun..
Nasıl mı göndereceksiniz?
Kolay; kargoya vereceksiniz..
Adres mi?
Size Türkçe öğretmeni Betül Pınar’ın telefonunu vereyim.. 0507 510 51 86