Çok mu iddialı tespit..
Hayır değil..
Daha da net ifadeyle.. Yakın zamana kadar terörist devlet gibiymişiz..
Rakamlar bu sonuca varıyor.. Devletin kilit noktalarında olan isimler bugün terörist damgasıyla
tutuklanmışsa..
Onların bugüne kadar devlet adına yaptığı uygulamalara..
Devlet adına aldığı kararlara ne ad verelim..
Antep saldırısını nasıl okumalıyız?
Nasıl yorumlamalıyız?
Ben Suriye ile birlikte okuyorum..
Deja vu diyorum..
Neden mi?
İzah edeyim..
*
Bazı yorum-cuları izliyorum; FETÖ ile PKK aynı şey deyip kestirip atıyorlar:
İkisi de terör örgütü..
İktidar da bu görüşte.. Söylem bu..
Yanlış.. FETÖ ile PKK aynı değil..
FETÖ’yü PKK’ya bağlarsak kolaycılığa kaçarız.. Kolay yolu seçmeyelim..
İkisi de terör örgütüdür deyip noktayı koymayalım.. Anlamaya çalışalım..
Gelin biraz irdeleyelim..
Ajansların geçtiği son haberler şöyle..
- İstanbul’da 14 hâkim ve savcı tutuklandı..
- Sakarya’da iki hâkim bir savcı tutuklandı..
- Antalya’da 12 hâkim ve savcı tutuklandı..
- Kayseri’de beş hâkim bir savcı tutuklandı…
- Adana’da üç hâkim üç savcı tutuklandı..
- Iğdır’da iki hâkim bir savcı tutuklandı..
İnsanlar soruyor..
Bu hassasiyet neden?
Ne hassasiyeti!..
Ekranlara çıkanları görmüyor musun? Birileri Cemaat’i kollama telaşında, devlet çok dikkatli olsun diyorlar, kurunun yanında yaş da yanmasın diyorlar, tutuklamalar hakkaniyetli mi diye soruyorlar..
Eee demesinler mi, hukuku hatırlatmasınlar mı?
Hayır hayır, mesele o değil.. Hukuk diyorlar, adalet diyorlar, hoyratça davranılmasın diyorlar, tamam, doğru da bu kavramlar darbeciler içeri atılınca mı akıllarına geldi..
Olur mu ya.. Hep söyleniyordu..
Tahtaya vurup duruyoruz.. Rüyada görsek inanmayacağımız şeyler oluyor..
Allah bozmasın diyoruz..
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu 79 ilin baro başkanlarıyla Beştepe’de..
Feyzioğlu kürsüde konuşuyor..
Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı dinliyor..
Feyzioğlu Cumhurbaşkanı’na övgüler yağdırıyor.. ‘O gece konuşmanızı televizyonda dinlediğimizde yüreğimiz ferahladı’ diyor..
Cumhurbaşkanı kürsüye geliyor.. Barolar Birliği Başkanı’na iltifat ediyor..
60’lı yıllarda da vardı, 70’lı yıllarda da vardı..
Ama 12 Eylül’den sonra kurumsallaştı diyebilirim..
Ne mi o?
Askeri vesayet..
Aklınıza gelen her konuda siyasetçiler askerin sesine kulak kabartırdı.. Karargâh’ın görüşü belirleyiciydi..
28 Şubat askeri vesayetin taçlandığı dönem oldu..
Şu kadarını söyleyeyim.. Dönemin Başbakan’ı askerin talebi veya askerin kararı olduğunu ima etmek için elini omzuna götürüp beş işareti yapmıştı..
Fethullahçı kalkışmanın üstünden bir ay geçti..
Bu süre içinde.. 81 bin kişi ya memurluktan çıkarıldı ya da açığa alındı..
11 bin tutuklu var..
Emniyetten diyanete.. Askeriyeden diplomasiye.. Yargıdan, esnafa dokunulmadık yer kalmadı..
Belediyeler, kamu kuruluşları, TRT, elçilikler..
Aklınıza ne gelirse..
Binlerce insanın ifadesi alındı.. Yüzlerce itirafçı çıktı..