Her şeyi bilme adlı bir hastalık var..
Bilmesen de biliyormuş gibi yapacaksın..
Bilmesen de konuya hakimmiş gibi davranacaksın..
Bu hastalığın en çok görüldüğü yer siyaset kurumu.. İktidarından muhalefetine kime ne sorarsan sor, mutlaka perde arkasını biliyordur.. Mutlaka işin içinde kim var öğrenmiştir..
Söylemezler, ima ederler..
Ama kamera karşısına geçtiler mi?
Mesela eylem oldu; arkasında kim olduğunu biliyoruz derler..
Mesela terör saldırısı oldu;
Televizyonu açtım, piyasalardaki son duruma bakıyorum..
Dolar yukarıya doğru..
Yeşil ok çıktığını gösteriyor..
Euro yukarıya doğru..
Altın yukarıya doğru..
İlginç; borsa da yukarıya doğru.. Ucuz diye mi acaba!..
(Yeri gelmişken bi soru: Borsanın dolar bazında 2013’teki seviyesine ulaşması için endeksin kaç olması gerek?)
Yukarıya çıkanlara ben de ekleme yapayım..
Klasik sözdür.. Denir ki; et kokarsa tuzlanır ya tuz kokarsa..
FETÖ’cü çete tuzu da kokuttu..
Tuzdan kastım yargı.. Toplumların adaletsizliğe, haksızlığa, uğursuzluğa karşı sığınacağı tek yer..
Tek güvenceydi..
Ergenekon, Balyoz, Casusluk gibi davalarda kurdukları tezgâhı biliyoruz.. Deniz Kuvvetleri’ni çökertmek için kurdukları kumpası, önünü kesmek istedikleri generallere attıkları iftiraları ortaya çıktı..
Şimdi yavaş yavaş itiraf etmeye de başladılar..
En büyük tezgâhlardan biri Erzincan’da kurulmuştu..
O tezgâhın aktörlerinden eski savcı bülbül gibi ötmeye başlamış.. Eski Başsavcı Cihaner’le 3. Ordu Komutanı Berk’e kurulan tezgâhın içinde HSYK üyeleri, Yargıtay üyeleri de varmış..
Ankara’da siyaset kulislerinin başat numaralı konusu seçimmiş..
Muhalefet baskın seçim olacağını iddia ediyor..
İktidar kanadı da şiddetle reddediyor..
Cumhur-başkanı da Başbakan da seçimlerin zamanında yapılacağını ısrarla söylüyorlar..
---
Hal böyleyse muhalefet neden baskın seçim bekliyor..
Seçim olacak diyenlerin iddiası şu.. (muhalefet cephesinin )
İktidar, taşeron işçilerin kadroya alınması gibi.. İstihdam atağı gibi bir dizi adımlar attı.. Kredi musluklarını sonuna kadar açtı.. Bu sayede büyüme yüzde 7’lere geldi..
Burhan Kuzu’nun iddiası bu.. Dün CNN’de aynen şöyle demiş: Gezi’yi planlayan, tamamen Almanlardır.
Sebep neymiş?
Üçüncü havalimanıymış..
Kuzu’ya göre, üçüncü havalimanı bitince Almanya ve Hollanda’daki havacılık bitecekmiş..
Bu sebeple Gezi eylemini planlamışlar..
---
Yani Burhan Hocam şöyle mi oldu?
Almanlar emir verdi..
Geçenlerde hâlâ tehdit altında mıyız diye sordum..
20 binden fazla polis..
5 binden fazla hâkim/savcı..
10 bin asker..
Bürokrat, öğretmen, akademisyen, doktor, maliyeci on binlerce kişi FETÖ’cü oldukları gerekçesiyle işten atıldı..
Tutuklandı, hapse atıldı.. Yargılanıyorlar..
15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 1.5 yıl geçti.. OHAL rejimi hâlâ sürüyor..
Türkiye’ye yakışmıyor
Yazıya önce ABD Başkanı Trump’a teşekkür ederek başlayalım..
Neden mi?
İslam dünyasını birleştirdiği için..
İslam dünyasına uzun bir aradan sonra Filistin meselesini hatırlattığı için..
İslam dünyasının Kudüs’e sahip çıkmasını sağladığı için..
İslam dünyası daha doğrusu İslam İşbirliği Teşkilatı belki de ilk kez bu kadar önemli karar aldı..
İstanbul’daki toplantıya devlet başkanları düzeyinde büyük katılım olmasa da..
İstanbul’daki toplantıya coşkulu katılım
MHP Genel Başkanı her fırsatta ‘C-ittifakı’ planını anlatıyor..
Önerisini tartışmaya açmak istiyor..
Partilerin gündemine getirmeye çalışıyor ama olmuyor..
Bütçe görüşmelerine bile taşıdılar; nafile..
Bu durumun iki nedeni var..
Birincisi; Türkiye’nin gündemi ağzına kadar doldu, hatta taştı..
Trump’ın Kudüs kararı, Putin’in Suriye hamlesi, PYD’nin pozisyonu, Reza Zarrab’ın söyledikleri, FETÖ davaları, tutuklu gazetecilere/yazarlara istenen hapis cezaları o kadar geniş bir alanı kapsadı ki..
Kimsenin yeni bir konuyla ilgilenmeye mecali kalmadı..