Dünün sorusu şuydu: Ne diyorsun?
Neye?
Fireye..
Ne denmeli!..
Meseleye iktidar cephesinden bakarsan; hainler diyebilirsin..
AKP’yi içerden çökertmeye çalışan 48 hain..
İktidar partisini arkadan hançerleyen 48 gizli düşman..
Daha da ilerletirsen..
Darbeci de diyebilirsin.. Bakanların Yüce Divan’a gönderilmesi darbe girişimiyse, gitsinler oyu verenler de darbecidir..
Paralelci de diyebilirsin.. İktidarcı gazeteler Yüce Divan oylamasını paralelin tuzağı olarak sundular.. O halde paralelin tuzağına selam çakan paralelcidir..
Paralelci vekil olunca ne oluyor?
Daha önce açıklamışlardı: Tuzluk oluyormuş!..
O zaman tuzluk da denilebilir..
AKP milletvekili Tayyar işi daha da büyütmüş.. Fireyi Beştepe’ye taşımış.. Erdoğan’a karşı operasyon olduğunu söylemiş..
Sıralayalım.. Hain, tuzluk, paralelci, darbeci, operasyoncu..
Meseleye muhalefet cephesinden bakarsan firecilere vicdanlılar diyebilirsin.. Bunca baskı bunca prese rağmen vicdanlarının sesine kulak verenler..
48 altın adam..
48 vicdanlı vekil..
48 korkusuz..
Ne dersen de? Övgüde sınır yok..
*
Her konuda olduğu gibi karnıyarık hali var.. Peki, bundan sonra ne olur?
İktidar partisinin yönetimi bu 48 kişinin kimliğini tespit etmeye çalışır.. Belki de bu 48 kişinin adını biliyorlardır.. Çoktan belirlemişlerdir.. İçlerinde bakan olan var mıdır? Olsa da fark etmez..
Gürültü kopmaz..
Gürültü kopacak olsa Cumhurbaşkanı Afrika gezisi öncesinde mesajını verirdi..
Önce o haşlardı..
Gürültü kopmaz çünkü; seçim öncesi iktidar partisi dağılıyor, birbirlerine düştüler görüntüsü vermezler.. Üç dönemi doldurmamış olanlar varsa onlara fatura seçim listesi yapılırken kesilir..
Üç dönemi dolduran firecilerle araya mesafe konulur..
Olacak olan budur..
Yargı kendini böyle sıfırladı
Gezi protestoları sırasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz davası sonuçlandı..
Mahkeme ‘Darbeyi önledik’ diye savunma yapan polislere 10 yıl hapis cezası vermiş..
Aslında 13 yıl vermiş.. İyi niyetliler diye 10 yıla indirirmiş..
Kasten öldürmemişler!.. Elleri ağırmış!..
*
Görüntüleri gözünüzün önüne getirin.. Vahşetti.. Ali’yi sokak ortasında vura vura öldürmüşlerdi..
Tekmelemişlerdi..
Yerde yatan Ali’ye son tekmeyi yani son darbeyi indiren polis 4 yıl 2 ay sonra cezaevinden çıkacakmış..
*
Sonra diyorlar ki yargıya güven yerlerde sürünüyor.. Yargıya güven sıfırlandı..
Nasıl sıfırlanmasın ki.. Yolsuzluk ve rüşvet iddiası olur dosyanın üzeri kapatılır, belgeler, bilgiler gizlenir..
Bizi korumakla görevli polis döve döve genç bir insanı öldürür, mahkeme kararıyla iyi niyetli ilan edilir..
Sonra da yargıya güvenden bahsedilir..
Son araştırma yüzde 28 diyor.. Yani bu ülkede yaşayanların 4’te 3’ü yargıya güvenmiyor..
Ya o kömür kendi dağıttığı kömürse..
Düzce’de bacalardan çıkan dumanlar kentin üzerine çökmüş.. Hava kirliliği had safhaya varmış.. 20’ye yakın akciğer hastası valiliğin önüne gidip seslerini duyurmak istemiş..
Nefes alamıyoruz.. Yaşayamıyoruz diye haykırmak istemişler..
Basın açıklaması hazırlamışlar..
Karşılarına polis dikilmiş: Yasak hemşerim.. Valilik önünde açıklama yasak..
Ama onlar seslerini Vali’ye duyurmak istiyorlar..
Vali’den ne istiyorlar?
Evlerde yakılan kömürün kalitesini kontrol ettirmesini istiyorlar.. Kalitesiz kömürü toplanmasını istiyorlar.. Kalitesiz kömürün kenti zehirlediğini söylüyorlar..
*
Meselenin püf noktası burası..
Vali kömürü nasıl kontrol ettirsin ki.. Ya o kömür iktidarın verdiği kömürse.. Ya o kömür kendi dağıttığı kömürse..
