Bu yazıyı kahvaltı masası başında tatlı bir uyku mahmurluğuyla peynir tabağına uzanırken göz ucuyla okuyorsanız öncelikle günaydın, şanslısınız, belli ki dün gece uyudunuz (ve belli ki henüz o kadar aç değilsiniz).
Ve belli ki, muhtelif istatistikleri incelersek, çoğu insan sizin kadar şanslı değil. Spotify’da içinde uyku lafı geçen 1.8 milyon şarkı olduğunu okudum geçen gün. İnsanlar muhtemelen uyuyamadıklarında sadece müzik dinlemiyorlar, bir de oturup “Bu şarkıyla ne biçim uyunur ama” diyerek listeler döşeniyorlar.
Arama çubuğuna “sleep” yazıp çıkan sonuçları saymak da güzel bir uyku yöntemi olabilirdi uykusuzlar için ama benim böyle sorunlarım yok, gece uyuyanlardanım, elime bir kitap almam yetiyor.
Peki ya uyuyamayanlar? Siz uyuyamayanlardan mısınız yoksa? (Güzel Türkçemiz tekerleme gibi.)
Harika şeyler var
Thom Yorke bir süre önce BBC Radio 1 için bir “Radiohead bedtime mix” hazırlamıştı. Uyku listesi diyelim kısaca. Phil Taggart’ın programı için hazırlanan bu liste hayli ilgi görmüştü. Bu habere bakarken bedtime listelerinin hayli fazla olduğunu fark ettim. Oyuncu Jeff Bridges bile bir uyku listesi hazırlayıp paylaşmış. Arada da konuşuyor, sayıklamalar gibi. Biraz garip.
Neyse, bir sürü sanatçının yaptığı listeleri dinledim ve gerçekten de harika şeylerle karşılaşabiliyor insan. Tavsiye ederim, BBC Radio 1 ve Soundcloud’da biraz gezinin.
Uykuya dalarken dinlenebilecek ya da uykuya dalmaya yardım edebilecek şarkıları listelemek çok zevkli. Çünkü uyku, hayal âlemine, rüyalara açılan bir kapı ve bir Uzun İhsan kadar olmasak da (bkz. “Puslu Kıtalar Atlası”, İhsan Oktay Anar) hepimiz hayallerimizde dolanıp duruyoruz uykudayken.
Türden, tarzdan bağımsız uyku listeleri işte bu yüzden insanların hayal âlemleri hakkında da fikir veriyor. (Thom Yorke kadar ilginç olmayabilir ama benim de böyle bir listem var. Spotify’daki hesabımda dinleyebilirsiniz.)
Uyku listeleri ve müzikleri arasında bir ortak nokta bulmak çok zor. Belki davuldan ve ağır ritimlerden arınmış daha az melodik ambiental müzikler olarak tanımlanabilir genelleme yapmak gerekirse.
Ancak bu kadar basit değil. Drum’n Bass harika bir uyku müziği tarzı olabilir mesela. Ya da klasik müzikle uyuyamayan biri Chemical Brothers dinleyerek uyuyabilir. Önemli olan listenin belli bir bütünlük içinde sizi uykuya taşıması.
Max Richter’in “Sleep” adlı sekiz saatlik eseri mesela zihin ve müzik arasındaki ilişkiye odaklanıyor. Kendi deyişiyle “farklı bir bilinç âleminde zihin ve müzik arasındaki geçişliliği” anlamaya çalışıyor. Hakikaten enfes. Ve bence uyku listelerinin kerametini de özetliyor Richter’in sözleri.
Renkli bir endüstri
Uykusuzluk çok verimli, renkli, büyüyen ve kendini yenileyen bir endüstri aynı zamanda. Eskiden uyku müziklerinin en büyük müşterileri bebekler ve çocuklarken şimdi yetişkinler de çembere dahil oluyor. Apple’ın gece olunca ekran renklerini uyku moduna ayarlayan Night Shift özelliğinden tutun da uyutmaya yardım eden uygulamalara kadar geniş bir alan var bu ekonomide.
Sleep yani uyku bugün müzikte bir janr olarak da kabul görüyor. Hem dijital ortamlarda hem de fiziksel albüm satılan dükkanlarda bu alana ayrılmış bir köşe mutlaka oluyor. Yağmur ormanı sesi, okyanus dalgası, (üç aylık kızımın sevdiği fön sesi ve uçak kabini sesi listelerinden bahsetmiştim geçen hafta), rüzgar sesi, muhtelif yoga albümleri, spa müzikleri, neler neler... Sadece müzik de değil, akıllı telefonunuzla konuşarak programlanabilen müzik çalan yastık var. Daha ne diyeyim.
Özetle bir insanlık uyumaya çalışıyor. İyi uykular, tatlı rüyalar diyeyim en iyisi...
Top 10 yeni çıkanlar
1- “Certainty” - Temples “Swedish Guns” -
2- The Radio Dept.
3- “Jungle Birds” - Flaming Gods
4- “World Horizon” - The Away Days
5- “New Song” - Warpaint (feat. Mike D)
6- “The Pressure” - Patience
7- “Hold On” - The xx
8- “We The People” - A Tribe Called Quest
9- “Snowfall” - Whyte Horses
10- “Precious Love” - Lee Field & The Expressions
Masa üstünden notlar
Barış Tut’un “İlahi Morluk” adlı romanı masamızın üzerine düşmüş. “Rock’ın düşkün kralı, sekiz yaşında bir kız çocuğu ve yirmili yaşlarında uzun saçlı genç adamların olağanüstü öyküsü” deniyor arka kapak yazısında. Bilginize sunalım.
Nilüfer Verdi, “Knidost” adlı çalışmasında (Knidos’ta tanışmış ekip) türküleri piyanonun başrolde olduğu bir aranjmanla yorumluyor. Vokallerde, kendi solo albümü de yayınlanan Ülkü Aybala Sonat var. Kontrbası Apostolos Sideris üstlenmiş. “Uzun İnce Bir Yoldayım” gibi fazlaca cover’lanmış bir parçayı orijinal bir şekilde yorumlamayı bilmişler doğrusu. “Allı Turnam”, “Kara Toprak”, “Neredesin Sen”, “Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar”, “Üsküdar’a Gider İken” diğer türküler.
Jeff Buckley’nin “You and I” adlı 2016 tarihli derleme albümü masanın üzerindeydi ne zamandır. Kapağını açıp karıştırdım sonunda. “Just Like A Woman” (Bob Dylan) cover’ıyla açılıyor albüm. The Smiths ve Led Zeppelin cover’larıyla şenleniyor. Columbia, Buckley’nin annesiyle görüşüp erken kayıtları ve demoları derleyerek hazırlamış bu albümü. Buckley’nin sağken yayınlanan tek albümü “Grace” (1994). Ölümünden sonra box set’i ve canlı kayıtları da hesaba katarsak 11 albümü var. n