Tarkan bu sefer kimyayı tutturmuş

Evet, albüm daha piyasaya çıkmadı. Evet, elimizde sadece “Sevdanın Son Vuruşu” isimli bir şarkı ve bir de albüm kapağı var. Yine de işin içinde Tarkan olunca yazmadan edemiyor insan...

Yakın bir arkadaşıma Tarkan’ın şarkısını nasıl bulduğunu sordum. “Abi 15’inci saniyede amele ritim başlıyor” dedi. “İlginç” dedim. Dinledim. Bir daha, bir daha dinledim. Ve beğendim. “Sevdanın Son Vuruşu” (isim bir acayipmiş) 90’lardaki Tarkan’ı hatırlattı bana. Tarkan’ın ortalığı kasıp kavurduğu zamanlardaki hitleri yani. Bu şarkı iyi. İnsanın eşlik etmek istediği, tam Tarkan’ın sesine, huyuna suyuna yakışan bir şarkı. Damar da var, dans da var. Türk halkı olarak perişan olmayı severiz. Bu şarkı perişan bir Tarkan’ın aşk yakarışlarından ibaret. Daha ne olsun? Biraz kendinden remiksli gibi duruyor ama Ozan Çolakoğlu’nun vardır bir bildiği. Bellik dans pistleri hedeflenmiş.
Biz yıllardır Tarkan’a bakınca Justin Timberlake, Robbie Williams falan görüyoruz. Çünkü Tarkan her albümünde yeni bir trend patlatmak, giyim kuşamıyla saçıyla başıyla moda yaratmak zorunda. Hani “Boş ver Tarkan. Sen kafana göre takıl” demek ister ya insan. Artık gerek kalmayacak galiba.
Çünkü Tarkan özüne dönmüş. Avrupa’ya açılacağım diye farklı biri olmaya çalışmaktan vazgeçmiş. Müziği de öyle. Yılın en trendi numaraları falan yok bu şarkıda. Her şey normal. Bu çok stratejik ve doğru bir karar. Tarkan’ı uzun süre iki arada bir derede bırakan şey İngilizce albüm oldu. Bir türlü çıkamayan bu albüm onun kimyasını da bozdu. Zorlamayla olmuyor bu iş. Tarkan bunu anlamış olmalı. Aramıza hoşgeldin Tarkan...
Albümün kapağını da beğendim. Klasik bir portredense bu çok daha anlamlı olmuş. Bana Foo Fighters’ın 1999 tarihli “There is Nothing Left to Lose” albümünün kapağını hatırlattı. Çalıntı malıntı diye demiyorum, bence tesadüftür. Başkasından duyacağınıza benden duyun. Durun bakalım Tarkan’da daha ne sürprizler var?

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
* Kate Moss’un, sevgilisi The Kills gitaristi Jamie Hince’in yeni kuracağı grupta yer aldığını, ne çalacağının merak konusu olduğunu, söylenenlere göre ilk aşamada sadece gruba ilham vereceğini söylediğini;
* Dünyada çok iyi eleştiriler alan ve merakla beklediğim “Kick-Ass” filminin aynı isimle piyasaya çıkan tanıtım şarkısını mayısta Freshtival’e gelecek olan Mika’nın söylediğini, Mika ile tanışabilmek için millerfreshtival.com adresini takip etmeniz gerektiğini;
* Moda’daki Barış Manço müzesinin girişinde korkunç çocuk heykelleri olduğunu, bahçede de dev boyutlarda domates biber ve patlıcan heykelleri bulunduğunu;
* M.I.A.’nın yakında piyasaya çıkacak yeni albümünün adının “MAYA” olacağını ve
/ \ / \ / \Y/ \ diye yazıldığını biliyor muydunuz?

CUMARTESİ ALBÜMÜ
“Broken Bells” / Broken Bells
The Shins’i bildiniz mi? Zach Braff ve Natalie Portman’lı “Garden State” filmi sayesinde ünlü olmuşlardı. Grubun solisti James Mercer ile prodüktör Gnarls Barkley’den Danger Mouse (Gorillaz’da da tuzu vardır) grup kurdu. Grupla aynı adlı albümleri memleketimizde de var artık. Yani referanslar sağlam, albüm şahane.
Ne bayıyor ne de gereksiz gürültü var. Vokaller dozunda, şarkılar melodik, ince ince işlenmiş. Mükemmel cumartesi albümü. Sabahtan başlayın ama...

Kabin&Miles!
Shop&Miles güzel bir iş yapmış, “The Original Lounge Mix” adı altında bir albüm hazırlatmış. Lounge O2 96.0 ile işbirliği yapmışlar. Gayet güzel ve “lounge” lafına uygun bir derleme. Yani laflarken fonda çalacak, kolay dinlenen, hafif hafif kulak kabartacağınız müzikler. Keşke THY’nin, artık standartlaşan en az yarım saatlik, 45 dakikalık kabin içi beklemeleri için de o esnada uçakta çalınacak özel bir albüm hazırlatsalar. Biz de iftar müziği dinlemek zorunda kalmasak. “Kabin & Miles: THY ile pist sırası keyfi!” Gönüllüyüm şarkı listesini hazırlamaya.

Bu partiyi yazın bir kenara!
Yazmakla da kalmayın akşama gidin. Adidas Orginals Street Party bugün Karaköy Antrepo’da. Mylo var, New Young Pony Club var. FG DJ’leri çalıyor, kadro süper. Adidas reklamındaki gibi değişik güzel ortamlar olur mu bilmem. Ama anladığım kadarıyla gidişat o yönde. Büyük eğlence olacak. Benden söylemesi.

İtiraf ediyorum!
* “South Park”ın yeni sezonunda Stan’in Facebook’un içine girdiği sahne beni benden aldı.
* Kayıp gözlükler ve çakmaklar nereye gidiyor, gittikleri yerde iyiler mi diye merak ediyorum.
* Sürekli Jay Z’nin “The Blueprint 3” albümünü dinliyorum. Üzerine de Fuat ilaç gibi geliyor. Rap açılımım için hazırım galiba.
* Türkiye’den uzak kalmak insanın ruhunu dinlendiriyor. İstersen taş taşı, fark etmez.