Şu ara dinlemeniz gereken 6 albüm

“LP4”-Ratatat
New Yorklu Ratatat iki kişiden oluşuyor. Elektronik zımbırtıları, hazır altyapıları gitar ve baslarla birleştirip bu kadar orijinal bir şey yapmak maharettir. Ne desem boş dinlemeniz lazım. Tanışmıyorsanız tam zamanı. Hele “Mandy” diye bir şarkı var ki...
Kilit şarkı: “Bob Gandhi”
(CHP’ye seçim şarkısı da olur mu? Zor.)

“Infinite Arms” -
Band of Horses
America, Fleetwood Mac...
O kafalar. Country diyeceğim ama tam karşılamaz. Bu adamlar Amerikan tarzı klasikleşmiş bir gitar müziğinin en yeni ve en orijinal temsilcileri. İlk iki albümlerini dinleyenlere notum, bunu da seveceksiniz. Yeni tanışacaklara not: Zaman kaybetmeden dinleyin. Gereksiz bilgi: “Flash Forward” dizisinin sezon finali ilk albümlerinden “Funeral” isimli şarkıyla kapandı.
Kilit şarkı: “Dilly” (Sabah kalk pencereyi aç ve bu şarkıyı koy.)

“Sea of Cowards” -
The Dead Weather
Jack White çok uzun zamandır gitar müziğine yeni şeyler katan tek isim. Grubu White Stripes dışında The Dead Weather isimli yan projesiyle de çok faal. Katıksız 2010 model rock.
Kilit şarkı: “I Can’t Hear You” (Sağlam rock.)

“Stone Temple Pilots” - Stone Temple Pilots
Grunge tavan yaparken ben nedense Nirvana’dan fazla Stone Temple Pilots (STP) ve Soundgarden severdim. Ve bu albüme önyargılıydım doğrusu. Yıllar sonra para için birleşmeye biraz kılım. Ama bu birleşme öyle bir birleşme
değil. Dinleyince fikrim değişti.
“Samba Nova”, “Cinnamon” gibi şarkılarla hafif ezber bozuyor babalar. Ama yakıştırmışlar. STP ruhunu kaybetmemiş. Albüm bunun kanıtı.
12 yeni şarkı dört konser kaydı var. Albüm kapağı da çok şık.
Kilit şarkı: “Hazy Daze”
(Led Zeppelin grunge yapıyor gibi.)

“Rewend” - Aynur
Sesi büyüleyici. Bilen biliyordu ama çoğunluğun dikkatini Fatih Akın sayesinde çekti. Kıymeti özellikle Avrupa’da çok daha fazla biliniyor Aynur Doğan’ın. Dünya müziği alanında Türkiye’nin en büyük değerlerinden biri şu anda. “Rewend (Göçebe)” isimli albümünün kitapçığında Türkçe ve Kürtçe şarkılar İngilizce tercümeleriyle de konmuş. Gruplarımız Eurovision’dan dünyaya açılmaya çabalaya dursun Aynur çoktan dünyalı oldu bile.
Kilit şarkı: “Xewn” (İnsanın içine işliyor bu şarkı.)

“Akustik 1992-2009” - Karapaks
Mavi Sakal üyelerinden Kaan Altan yola, kurduğu Karapaks isimli grup ile devam ediyor bir süredir. Grubun yeni yayımlanan albümü Altan’ın eski ve yeni bestelerinin akustik yorumlarını içeriyor. Daha ziyade Mavi Sakal’ı hatırlayacaksınız dinlerken. “Al Beni” ile giren ve devamını merak ettiren bir albüm. “İki Yol”da Şebnem Ferah vokal yapıyor. Dinledikçe dinleyesi geliyor insanın. Özellikle akustik bir albümün sakinliği midir nedir bilmiyorum ama ben çok beğendim.
Kilit şarkı: “Al Beni”


İsrail’e “kültürel abluka” uygulanmalı mı?

İngiliz Guardian gazetesi konuyu yardım konvoyu saldırısından önce tartışmaya açmıştı. “İsrail’e konsere giden sanatçılar bu ülkenin Filistinlilere uyguladığı zulüme destek vermiş olur mu?” Geçenlerde Elvis Costello bu soruya maruz kaldı; “Amerika’da konser veren bir grup da Bush’un Irak’a girmesini mi desteklemiş oluyor?” diye soruyla yanıtladı bu soruyu. Önümüzdeki aylarda turne rotası o civara düşecek olan Elton John, Mark Knopfler, Placebo gibi isimler de dahil birçok müzisyen bu soruyu yanıtlamak zorunda kalacak. Yapmaları gereken işi rasyonalize etmek değil, ellerini vicdanlarına koymak, “Ben bu işe alet oluyor muyum, olmuyor muyum?” diye sormak.
Bu arada bölgede en anlamlı konser girişimi Pink Floyd‘un eski solisti Roger Waters‘tan geliyor uzun zamandır. Waters, Pink Floyd’un Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından orada verdiği (The Wall / Duvar) konserinin benzerini Gazze’de vermek buradaki kuşatmanın kalkması için olumlu bir süreç başlatmak istiyor. Ve elbette izin çıkmıyor bu girişime. Muhteşem olmaz mıydı?




İyi konser, kötü konser!
Sezon açıldı artık ağustosa kadar her gün konser, her gün festival. Peki bir konserin iyi ya da kötü olduğunu nasıl değerlendirmek lazım? “Değerlendirme kriterleri” denemem şöyle:
İyi konserde sahne önünde olmak istersin.
Kötü konserde köfte kuyruğunda olursun.
İyi konser bitince kendini iyi bir filmden çıkmış gibi başka bir dünyada hissedersin. Gerçeğe yavaş yavaş ve üzülerek dönersin.
Kötü konser bitince gerçeğe döndün diye şükredersin.
İyi konser eşe dosta
telefon açtırır “Bak dinle
ne çalıyor şu anda” dedirtir.
Kötü konser eşe dosta telefon açtırır geyik yaptırır,
tweet attırır.
İyi konser tedavi eder. Kafandaki düğümler bir bakmışsın çözülmüş. Resim netleşmiş.
Kötü konser hasta eder.
İçin düğüm düğüm olur.
İyi konser kötü ses sistemi, berbat bir salon ve havalandırmasız bir odada bile seni ortamdan alıp götürür, gaza getirir.
Kötü konser Boğaz kıyısında, saray bahçesinde, orman içinde de olsa kesmez, kaçacak yer aratır.
İyi konser genellikle sahnedeki adamın
enerjisini seyirciye aktarmayı başardığı konserdir.
Kötü konser sahnedeki adamın ağzıyla kuş tutsa derdini anlatamadığı konserdir.
İyi konserde dans edersin (klasik hariç).
Kötü konserde uyursun (klasik dahil).
İyi konser ses seviyesinin doğru ayarlandığı konserdir.
Kötü konser “ses az
geliyor”, ya da “ses çok geliyor” dediğin konserdir.
İyi konser tamamen o anki ruh haline bağlıdır. Eğlencenin
şartı şurtu yoktur çünkü.
Kötü konser en pozitif ruh halinle bile kurtarmayı başaramadığın konserdir.
İyi konser göz açıp kapayıncaya kadar biter.
Bir anda son şarkıya gelirsin.
Kötü konser uzadıkça uzar. Son şarkıya gelene kadar akla karayı seçersin.
İyi konser sahnedekilerin eğlendiğine ve iyi vakit geçirdiğine ikna olduğun konserdir.
Kötü konser negatif
elektriğin sahneden aşağıya veba gibi yayıldığı konserdir.

Twitter’a sorduk: Balkonda ne dinliyorsunuz?
Yaz geldi balkon sezonu açıldı ya, neden derseniz ondandır.
-“Bir Harmanım Bu Akşam” - Fikret Kızılok
-“Yine mi Çiçek” - Sezen Aksu
-“Tears Dry On Their Own” - Amy Winehouse
-“Hasretinle Yandı Gönlüm” - Göksel
-“Dreamer” -
Ozzy Osbourne
-“Wild is the Wind” -
Nina Simone
-“Karışmasın Kimseler” - Gripin
-“Kış Güneşi” - Tarkan
-“Sensiz Yıllarda” -
Ajda Pekkan
- “Bahçede” - Sertab Erener