Şipşak süperstar Chappell Roan
Yetenek yarışmalarına katılıp başarısız olunca YouTube’a videolar koymaya başladı. “Good Luck, Babe!” adlı şarkısı nisanda aniden dinlenme rekorları kırınca birkaç ayda kuşağının yeni süperstarı hâline geldi
Çağımızda her şey çok hızlı gelişiyor. Süperstar olmak, milyarlarca stream’e ulaşmak için bazen birkaç ay yetiyor. Chappell Roan’un hikâyesi biraz böyle. 11 yaşında piyano çalmaya başlıyor, 14 yaşında America’s Got Talent’a katılıyor varlık gösteremiyor. Ardından YouTube’a şarkılar koymaya başlıyor. Kayleigh Rose olarak (gerçek adı) başladığı kariyerinde beklenen başarı gelmiyor. Sony ile yaptığı anlaşma sonrası Chappell Roan karakteri ortaya çıkıyor ve ardından basamaklar hızla tırmanılıyor.
Roan’un ‘80’ler elektro pop sound’lu müziği âdeta (hatta fazlasıyla) bir ‘80’ler radyosundan ya da nostalji listesinden fırlamış gibi duruyor. 2023’ün başında kimsenin tanımadığı bir isimken Roan, “Good Luck, Babe!” ile büyük bir çıkış yakaladı. 5 Nisan’da yayınlanan şarkı Spotify’da 1 milyar dinlenmeye çok yakın.
“The Rise and Fall of A Midwest Princess” adlı 14 şarkılık albümünde büyümekle ilgili sorunlardan, hayatla başa çıkmaya çalışmaktan, cinsellikten bahsediyor. 22 Eylül’de yayınlanan bu albüm şu an pop müzikteki en heyecan verici işlerden.
Geçen hafta Amerikalı talkshow yıldızı ve programcı Bill Maher televizyonda ona hitaben küçümseyici ve aşağılayıcı bir konuşma yapınca haber kanallarının da gündemine geldi Chappell Roan. “Biz neden İsrail’e silah satıyoruz?” diye sormuştu. Sebebi bu. Haklı soruları laf salatasıyla yanıtlamaya çalışan kibirli yaşlıların mesajları yeni kuşaklara pek geçmiyor. Olsa olsa kendi yankı odalarında dönüp dolaşıyor o kadar. Biz şunu anlıyoruz bir kez daha, doğru sorular her zaman ses getiriyor. Chappell Roan statları doldururken, bakın Bill Maher kibirle nasıl bas bas bağırıyor.
Hakan Kurşun’un “ses yolu”
Müzisyen, prodüktör Hakan Kurşun’un üç yıldır üzerinde çalıştığı proje geçen haftalarda hayat buldu. Almanya’nın Hanau kentinde açılan “Klangweg Hanau” isimli sergi bir şehir yerleştirmesi. Doğum, Rüya, Yağmur, Göç, Toprak, Geniş Zaman adlı altı besteden oluşan çalışmaya (Klangweg ses yolu anlamına geliyor) şehrin farklı yerlerine yerleştirilmiş QR code tabelalarıyla ulaşılıyor. Neden Hanau? Hanau, Hakan Kurşun’un doğduğu şehir. Kurşun besteleriyle kendi hayatına ve farklı ülkelerdeki farklı kimliklerine bakarken günümüzün önemli meselesi olan göç konusuna da odaklanıyor.
Ne dinlesek?
Çok sevdiğim, ‘90’ların kült ekiplerinden Karate’nin yeni albümü sürpriz oldu. Grubun, Geoff Farina’nın işitme problemleri yüzünden sessizliğe gömülmesinden 20 yıl sonra gelen yeni albüm “Make It Fit” adını taşıyor. 10 şarkılık çalışmadan bazı şarkılar EP olarak bir süre önce yayınlanmıştı. Albümün tamamı şimdi elimizin altında. Farklı ülkelere ve şehirlere dağılan üyeler (New York, Boston, Leuven) albümü uzaktan kendi ev stüdyolarında çalışarak tamamladı. Şarkıları çalmak için belli dönemlerde bir araya gelip provalar yaptılar. Benim bu hafta dinlemekten en fazla keyif aldığım albüm oldu. Elbette herkesin her an ruh hâli farklı bir yerde. Umarım sizinkine de denk gelir bir noktada.
Post-rock’ta şu ara güzel şeyler oluyor. Mogwai’nin yeni single’ının adı “God Gets You Back”. İskoç ekip bu atmosferik rock sound’uyla kendine radyolarda hayli geniş yer buldu. Sözler gitarist Bary Burns’ün yedi yaşındaki kızına ait. Grup 2025’te turnede olacak.
Bir diğer post-rock gelişmesi, Godspeed You! Black Emperor’ın yeni albümü. Adı “No Title as of 13 February 2024, 28.340 Dead”, 13 Şubat itibarıyla başlık yok, 28.340 ölü. Ölü sayısı, albüm tamamlandığı sırada Gazze’deki tahmini ölü sayısı. Godspeed, albümde çöküş içinde olduğuna inandığı ekosistem ve sosyal yaşam çerçevesinde Gazze’deki katliama da dikkat çekiyor. Eylül’de Londra’daki Troxy’de bir konser vermiş ve büyülemişti. Bu konserde arkada dönen film, savaşlar, yangınlar ve dünyanın içinde bulunduğu olağanüstü duruma dair pek çok görüntü geçiyordu. Albümden dört şarkıyı çalmışlar ve nasıl bir müzik beklememiz gerektiğine dair ipuçları vermişlerdi. Altı şarkılık albüm rock müziğin bir tür senfoniye dönüştüğü zaman ve trendler ötesi bir çalışma. Kanadalı ekibin, başlıktan ötürü sosyal medyada İsrail yanlıları tarafından linç edildiğini de ekleyelim. Grup mesajını her zaman olduğu gibi yine müziğiyle veriyor.
“Anıl Şallıel ve Arkadaşları” adlı albümde, adı üzerinde caz müzisyeni ve saksafoncu Anıl Şallıel ve Arkadaşları, Türk klasiklerini yorumluyor. Arkadaşlar konusunu açalım, Şallıel’e albümde Melek Mosso, post-arabesk ekibi Dedublüman, Melis Fis, İlyas Yalçıntaş, Sakiler, Tuğçe Kandemir, Elif Buse Doğan, Koray Avcı, Tuğkan, Gripin, Gülçin Ergül, Selin, Sheyh Ree ve Ozbi eşlik ediyor. Rock’tan arabeske, poptan rap’e geniş bir tür yelpazesi var. Albüm, ünlü isimlerin bir araya gelip aceleyle hazırladığı benzer projeler gibi özensiz değil. Klasikleşmiş, sevilen şarkıların genç nesillere aktarılması bakımından kayda değer bir çalışma olmuş.
Kalben “Buluş Benimle” adlı yeni şarkıda iç dünyasının kapılarını aralıyor her zaman olduğu gibi. Kalben hayranıysanız “Gözlerini Aç” adlı podcast serisini takibe alın. İlk bölümde Kalben, Alper Bahçekapılı’ya hayatıyla ilgili pek çok konuda itiraflarda bulunuyor.
Emre Aydın yeni şarkısı “Herkes Mi Terk Etmiş” ile duygusal rock geleneğimizi sürdürüyor.
The Ringo Jets, “Yolun Sonunda” adlı şarkıyla funk ve disco ortamlarına göz kırpıyor.
