Güzel duygular ve dilekler paylaşmak ya da yılın en iyileri listeleri, artık görünen o ki demode şeyler. Data (veri demek yerine data diyeceğim çünkü bu yabancılaştırıcı etki hoşuma gidiyor) paylaşmak diye bir şey var. Kullandığımız akıllı uygulamalar sağ olsun yıl içinde ne dinledik, ne izledik, kaç adım attık, en çok nerelere gittik, hangi kelimeleri merak edip arama yaptık falan bunları öğreniyoruz sene sonunda.
Data çok önemli bir şey. Bunu anlamak için âlim olmaya gerek yok ama sene sonu sosyal medyasına şöyle bir bakınca insan bir iki laf etmek istiyor gene de. Yıl boyu herkesin nerelerde neler yaptığını, yediğini içtiğini gördüğümüz yetmiyormuş gibi sene sonunda da toplu datasını görüyoruz. Neden bu bilgilere sahibiz anlamıyorum.
Uzaktan tanıdığım ya da sadece sosyal medyada karşıma çıkan birinin sene sonunda en çok Dolu Kadehi Ters Tut dinlemiş olmasını bilmenin beni heyecanlandırması mı gerekiyor?
Veya sosyal medyada yazılarını, yorumlarını beğeniyorum diye takip ettiğim birinin geçen yıl ortalama kaç adım attığını neden öğreniyorum?
Yıl sonu bilançolarında bir “bağlam dışı / no context” kendini gösterme, kendiyle gurur duyma hâli var. İnsanlar neden kendileriyle bu kadar gurur duyuyor? Gerçek dünyada bulamadığımız takdiri mi arıyoruz yıl sonu datalarında, nedir? “Bütün yıl en çok Emir Can İğrek dinleyen yüzde birin içindeymişim. Hmmm bu bilgi dünya için çok ilginç olabilir, en iyisi paylaşayım.”
Bilgi saçma ve anlamsız da olsa, bir işe yaramayacak da olsa kendini önemseten bir şey. Önemi varlığında yani. “Benimle bu bilgi paylaşıldığında göre önemlidir herhalde, ben de paylaşayım.”
Kişiye özel istatistik paylaşımının daha ileri seviyeleri de var. Kişisel sağlık bilgileri paylaşılmaya çoktan başlandı. Sağlık uygulamaları konusunda çok iyi değilim ama kan değerlerini, koşu performansını (kaç kilometreyi ne kadar sürede koşmuş, hangi güzergâhı takip etmiş, nabız kaç) paylaşan bir sürü insan var. Çok normal olmasa gerek.
Yılı ufaktan bitirdiğimiz şu günlerde hepinize cümleten hayırlı kişisel datalar diliyorum. Haftaya demodeydi falan demeden yılın “en”lerini paylaşmaya başlıyorum.
‘Cover’ haftası
Cover kültürünü her zaman çok sevmişimdir. Hele ki iyi ve ustaca bir şeyler çıkıyorsa işin sonunda şarkıların tekrar tekrar yorumlanmasından güzel bir şey yok. Cover şarkılarla geçen yıl çok büyük popülerlik yakalayan Sakiler’in son cover şarkısı bu hafta gelen Seksendört cover’ı “Ölürüm Hasretinle” oldu. Şarkıda gruba, yoluna solo olarak devam eden Seksendört solisti Tuna Velibaşoğlu eşlik ediyor.
Sakiler tür ne olursa olsun arabeskin kokusunu alıyor ve arabesk tarzında yorumlayacağı uygun şarkıları iyi seçiyor. Bu da öncekiler gibi (mesela Pinhani’nin “Dünyadan Uzak”ı) başarılı olacak gibi duruyor.
Seçkin vokallerimizden Fatma Turgut son dönem rock dışında popta da arayışlarda. Bu hafta, Sezen Aksu şarkısı cover’ı “Hata”yı yayınladı. Ustaca bir iş olmuş. Anlaşılan o ki (stream rakamları da destekliyor) Türk müziğinde Sezen Aksu etkisi hiç bitmiyor.
Canozan ve Melis Yelman bu hafta daha da eskilere giderek Barış Manço’nun “Alla Beni Pulla Beni”sini yorumluyor. Yakışır.
Bu haftaki son favori cover haberim yurt dışından. DJ Snake ve Future, 2000 tarihli dance hit’i “You Are My High”ı cover’ladı. Tadından yenmez. Bu hafta bütün cover’lar orijinal şarkıların hakkını vermiş.
Ckay diye biri
Türkiye gibi neredeyse sadece yerli müzik dinlenen bir ülkede bir yabancı şarkının ya da sanatçının biraz sivrilmesi doğal olarak ilgimi çekiyor. Nijeryalı Ckay’e de şu anda dünyanın herhangi bir yerinde kayıtsız kalmak mümkün değil. Son dönemin en büyük hit şarkılarından “Love Nwantiti”yi duymayanlar varsa şimdi duymuş oldular. Ckay Warner Güney Afrika’yla imza attıktan sonra büyük bir başarı yakaladı ve Nijerya’nın zengin ve renkli müzik sahnesinden dünyaya açılan sanatçılar arasına katıldı. Türkiye’de de son dönem büyük ilgi görüyor bu şarkı, Shazam listelerinde de hep en yukarılarda. Ckay’in bu haftaki yeni şarkısının adı “Emiliana”. Bakalım başarı devam edecek mi?
“Yabancı” sanatçı demişken, elbette bir Ckay popülerliğinde değil ama sevdiğimiz bir eski dost, Band of Horses’ın yeni şarkısı “In Need of Repair”i çok beğendim.
Taylor Swift yönetmen koltuğunda
Taylor Swift, kalbi kırıklar için farklı bir yer dediği dünyayı güzelleştirmek için “Red'in Taylor's Version”uyla huzurlarımızda
Uslanmaz romantik Taylor Swift, "Yazdığım en acıklı parçalardan biri giderek daha da acıklı hâle geliyor" dediği "All Too Well"in 10 dakikalık yeni versiyonuna şarkının hüznüne yaraşır bir de kısa film çekti. Kısa filmin yönetmenliğini de üstlenen başarılı müzisyen sonbahar yaprakları dökülürken ortaya yalnızlara ağlarken eşlik edecek bir iş çıkardı.
Eski plak şirketi Big Machine Recordings ile yaşadığı sorunlar nedeniyle önce eski albümü "Fearless"ı yeniden kaydeden Swift şimdi de "Red"i yepyeni "Taylor's Version" adını verdiği versiyonuyla dinleyicilerle buluşturdu. 2012 çıkışlı "Red" albümünde yer alan "All Too Well" için yönetmen koltuğuna oturan sanatçı aynı zamanda filmin senaryosunu da kaleme aldı. Taylor Swift'in buram buram aşk ve ayrılık kokan kısa filminde "Stranger Things" dizisiyle yıldızı parlayan Sadie Sink ve "Teen Wolf" ve "Maze Runner" gibi yapımlarla tanınan Dylan O’Brien rol alıyor.
"Red Taylor's Version"da yer alan "22" şarkısı hakkında konuşan Swift, "İnsanların 22 yaşında olduğunda bu şarkıyı sosyal medya paylaşımlarına dahil etmesini ya da bu şarkıda dans etmelerini seviyorum. 32 yaşında olmak üzereyim, doğum günü partimde bu şarkıyı çalacağıma eminim" diyor. Swift, "Taylor's Version"la gündemde kalmaya da devam ediyor. Sanatçı, çok konuşulan kısa filminin ardından şimdi de yönetmen koltuğunda "Gossip Girl"ümüz Blake Lively'nin oturduğu "I Bet You Think About Me"yi kliplendirdi. Swift'in en sevilen romantik şarkılarından biri olan "I Bet You Think About Me"de şarkıcıya eşlik eden isimse "Whiplash", "The Spectacular Now" ve "Insurgent" gibi filmlerin yıldızı Miles Teller. "Eğer beni cesaretlendirmeseydiniz bu albümü yeniden kaydetmek ve yayınlanmamış parçaları eklemek mümkün olmazdı" diyen Taylor Swift, “Red”in “Taylor's Version”uyla rekor kırdı. Taylor Swift'in "Red Taylor's Version"u bir günde en çok indirilen kadın şarkıcı albümü olarak Spotify tarihine geçti. "All Too Well"de 1989 model bir arabayla yola çıkan Swift doğduğu yıla yaptığı ince atıfla yeniden doğuşunu da simgeliyor. "Her zaman söylerim, dünya kalbi kırıklar için zor bir yerdir" diyen Swift'in ve tüm kalbi kırıkların daha iyi hissetmesi için albümde biri 10 dakika olan 30 parça yer alıyor. Herkese iyi dinlemeler!