Maalesef konu İngiltere’de geçiyor. Türkiye’de geçmesini isterdim ama bizim ülkemizde kimsenin önceliği kültür sanat değil.
Önceki gün Britanya finans bakanı Rishi Sunak yeni bir destek paketi açıkladı. Bu paket, salgın dolayısıyla ekonomik sıkıntı yaşayan sektörlere verilen desteğin yeni bir adımı.
İlk paket küçük esnaf ve işçilere gelmişti. İşini kaybedenlere aylık 2500 pound’a kadar destek. İşi karantinadan dolayı riskli hale gelen küçük işletmelere de belli ölçülerde ve şartlara göre destek. Buna İngiltere’deki Türkleri yakında ilgilendiren Ankara Anlaşması da dahildi. İngiltere’de iş kuran Türkler krizde destek alabildiler.
Şimdi sıra sanata geldi. Dünyada ve Türkiye’de kültür-sanat çerçevesindeki meslekler, işler, firmalar, kurumlar büyük sıkıntı yaşıyor. İngiltere’de sahneler kapalı. Sinemalar kapalı. Konserler durdu. Ve bu İngiltere gibi kültürün hem ekonomik hem sosyal anlamda büyük güç olduğu ülkelerde büyük bir krize işaret ediyor. Burası dünyanın kültür başkenti. Bir bakıma kültürün ve sanatın dünyadaki en önemli ihraç noktası. Hükümet elbette bu durumun farkında. Sanat da neymiş, ne müziği, ne konseri şimdi başımıza iş çıkarmayın havasında değil kimse.
Türkiye’de durum bu sektörlerde maalesef çok kötü. Herkes büyük umutsuzluk içinde. Çünkü bizdeki klişe düşünceye maalesef herkes teslim oluyor. Yangında son kurtarılacak şey kültür sanat bizde. Krizde de adı bile anılmıyor. Fuzuli, lüks görülüyor.
Öte yandan, zaten bizde kültür ve sanat devlet tarafından değil özel sektör tarafından destekleniyor. Bizdeki uygulama hep bu şekilde olmuş. Özel sektör bu anlamda kamu görevi üstleniyor. Tiyatrolar, galeriler, konser salonları bir iki istisna dışında hep özel sektörden gelecek kaynaklara bağımlı. Yani ben şimdi oturup da kültür sanat ve entertainment sektörünün (“eğlence sektörü” demeyeceğim çünkü eğlence deyince bir sürü cahil insan konuyu yanlış anlıyor. Entertainment’ın ne zaman Türkçede doğru dürüst bir karşılığı olur o zaman kullanırım) dünyada ne kadar büyük bir ekonomik çapa sahip olduğunu falan
anlatacak değilim bu saatten sonra. Bunu bilmeyen zaten bu saatten sonra da bilemez.
İngiltere sanatını, sanatçısını ve entertainment sektöründeki emekçisini korumak için 1.57 milyar sterlin tutarındaki destek paketini açıkladı ve çok önemli bir iş yaptı. Bu Britanya tarihinde tek seferde kültüre yapılan en büyük yatırım. Sunak, bu dünyanın fikir önderlerinin yaptığı çağrılara uydu. “Sosyal mesafe”nin sanat dünyasının geleceğini belirsizliğe sürüklediği anlatılıyordu günlerdir.
Para tiyatrolar, konser salonları, milli saraylar, müzeler, galeriler ve bağısız sinemalar arasında paylaşılacak.
Pandeminin başlangıcından bu yana İngiltere’de 350 bin eğlence sektörü çalışanı izne çıkarıldı. Bu sektörde 700 bin kişi çalışıyor. Dolaylı olarak çalışanlar ve bu sektör üzerinde işini yürütenler bu hesaba dahil değil.
Şimdi oturup düşünelim. Bizim kültür sanat camiamız, değerli sanatçılarımız, yöneticilerimiz, emekçiler... Bu insanların olağanüstü fedakârlıklarla yürüttükleri işler krizden nasıl etkileniyor acaba bunu düşünen, planlar yapan insanlar var mı? Doğru dürüst bir program hazırlanıp, takvime yayılıp uygulamaya konamaz mı? Bunların hepsini bir kenara bırakıyorum, şu anda Türkiye’deki kültür sanat ve “entertainment” sektöründeki zarar ziyan
ne kadar, kaç kişi etkilendi, bunu bilen, araştıran insanlar var mı kamu kurumlarında?
Haksız çıkmayı çok isterim.