Nilipek, “Mektuplar” adını taşıyan iki albümlük bir seriden oluşan yeni albümünde yaşadıklarından hareketle daha net hikayeler anlatıyor: “Artık arkasına saklandığım bir anlam bulutu yok”
Nilipek’ten bu köşede yıllar önce ilk bahsettiğimde onun kim olduğunu daha fazla anlatmak zorundaydım. Çünkü meraklı bir kesim dinleyici dışında onu kimse tanımıyordu. Bugün aynı şeyi söyleyemeyiz. “Mektuplar I”, iki hafta önce yayınlandı. Bu hafta ikinci mini albüm “Mektuplar II” de peşi sıra geldi. Nilipek her zamanki sakin vokaliyle buna tezat güçlü mesajlar verme peşinde. Sesini yükselterek değil, kelimelerin gücüyle hikayelerini anlatmaya çalışıyor. Albümde davulları Berkay Küçükbaşlar, gitarları Can Aydınoğlu, basgitarı Umut Çetin, trombonu Işık Üstündağ, klavyeleri Alican İpek üstleniyor. Çağlar Haznedaroğlu (keman), Hakan Güven (keman), Öykü Koçoğlu (viyola), Gözde Öcal (çello) ve Taylan Aygar (kontrbas) katkıda bulunan diğer isimler.
“Mektuplar’ı hazırlarken nasıl bir dönemden geçtin” diye sorduğumda albümde yer alan şarkıların duygusal olarak çok yoğun bir dönemin sonucunda ortaya çıktığını öğrendim. “Önceki albümlerde sözler ve müzik daha durum ve duygu odaklıyken, bu albümde daha olay bazlı ve daha net diyebilirim. Arkasına saklandığım bir anlam bulutu yok, o açıdan epey çıplak hissediyorum aslında.”
“İçimde tatlı güzel bir his var”
Nilipek Fransız popundan, 1940-50’lerin film müziklerinden, 90’lar ve 2000’lerin başı pop ve alternatif müziğinden etkilenmiş. Son albümden bu yana hayatında bazı şeylerin değiştiğinden söz ediyor: “Mektuplarla ilgili söylediklerim de biraz açığa vuruyor aslında; duygusal olarak yoğun bir dönemdi. Her şey biraz daha dengelenir dengelenmez de bu defa iş olarak yoğun bir dönem başladı; çok fazla konser verdik, her yere gitmeye çalıştık, film müziği yaptık, ‘Mektuplar’ı kaydettik… Hepsi bir arada oldu, son iki senenin nasıl geçtiğini algılayamıyorum o yüzden, sadece içimde tatlı, güzel bir his var.”
Nilipek eve kapanma günlerini fırsat olarak değerlendirenlerden anladığım kadarıyla:
“Dinlenme, hem de bilgisayar başındaki işlerimi halletme fırsatı buluyorum bu süreçte. Kesinlikle böyle olmasını tercih etmezdim tabii, ama uyum sağladım hızlıca, benim için iyi oldu. Belli rutinler oturttuk, o rutinlere ne kadar ihtiyacımız olduğunu bana hatırlattı evde olmak.
Eve kapanma dönemi sona erdiğinde en çok stüdyoya dönecek olmaktan heyecan duyuyor. Ve bu albümü canlı çalmak için çalışmalara başlamaktan. “Konserlerle ilgili epey planımız vardı ve hepsini askıya aldık, tekrar çalıp söyleyebildiğimiz zamana dönmek istiyorum.”
Nilipek’in yeni şarkıları bu yaz kulaklıklarımızdan eksik olmayacak.
Yeniler arasında
Da Poet ve Barış Demirel, haftanın en cool ikilisi olarak karşımızdalar. Parçanın adı “Bi Milyon”. “Trilyon olsa da ne yazar yoksa vizyon” demiş şair. Barış Demirel’in caz dokunuşları da pek güzel.
Badly Drawn Boy’a bayılırım ya siz? Yeni şarkısının adı “I Need Someone To Trust”. Romantik romantik gezebilirsiniz bu şarkı kulağınızda… Artık şu yaşadığımız süreçte bu ne kadar mümkünse.
Bir süredir sesi soluğu çıkmayan Gripin, Ezginin Günlüğü için hazırlanan tribute albümde yer alan şarkısını yayınladı geçen hafta. Albüm pek yakında gelecek. Rock gruplarına ihtiyaç var deyip duruyorum hep. Eski ve yeni aktif rock gruplarına ihtiyaç var. Eksiklik hissediliyor müzik sahnemizde. Umarız devamı da gelir.
Teşekkürler Aylin Aslım!
Aylin Aslım bir dizi çocuk şarkısını yorumladı. Bunlar bir albüm olarak yayınlandı. Albümün adı “Annelerden Çocuklara Minik Adımlar”. Çocuk şarkılarının önemini çocuğunuz olunca anlıyorsunuz. Mesela ben, Aylin Aslım 2015’te ninnileri yorumladığında hiç ilgilenmemiştim. O zaman çocuğum yoktu. İşte insanoğlu böyle maalesef, vesaire vesaire... Sadede gelirsek, insan güzel, doğru söylenmiş ve yorumlanmış çocuk şarkılarını bulmakta hayli zorluk çekiyor bir ebeveyn olarak. İnternet pek çok ucuz işle dolu. Standartlar hep düşük. Büyük sanatçıların bu konuya ilgi göstermesi, bu şarkıları kendi seslerinden yeni kuşaklara aktarması o kadar önemli ki! Her şeyden önce önemli bir hizmet. Anne babalara duyurmuş olayım.