Bugünün müzik düzeninde en büyük mesele sanatçıların bir türlü hak ettikleri gelire kavuşamamaları. Ancak yeni bir “format” bu sorunu çözmeye aday.
Bruce Springsteen New York, Manhattan’da yer alan Walter Kerr Tiyatrosu’nda 14 aylık bir süre zarfında tam 236 adet gösteri yaptı. Geçen 15 Aralık’ta sona eren bu gösteriyi her gece ortalama 975 kişi izledi.
Neydi bu gösteri? Basit: Springsteen, bir gitar, bir piyano ve bazen ona eşlik eden karısı Patti Scialfa. Springsteen 3 saatlik gösteride toplam 15 şarkı çalıyordu. Bu bir konser değildi. Bir muhabbetti. Talk show da denemez çünkü konuk almıyor. Bir stand up gösterisi denebilir mi? Belki. Ama stand up gösterilerinde bu kadar fazla şarkı yok. Konser değil, talk show değil, tiyatro oyunu değil, stand up gösterisi değil. Ne peki bu? Broadway’de “Springsteen on Broadway” başlığı altında sergilenen bu tek kişilik gösteriyi belki “concert residency” sınıfında değerlendirebiliriz.
Biletler kapış kapış
Turne gibi düşünün ama gezmek yok. Hep aynı lokasyondasınız. Olay sadece müzik de değil. Springsteen kendi hayatından hikayeler anekdotlar anlatarak üç saat boyunca seyirciyle muhabbet ediyor. İşin özü de burada. Konser değil, şarkılı / müzikli bir sohbet seansı. Dost sohbeti gibi. Son derece büyük bir başarı kazanan bu formatı Madonna da hayat geçirme kararı aldı. 2019 içinde ABD turnesine, konserlerin yanı sıra küçük mekanlarda, tiyatrolarda, bu tip mini muhabbet serileri ekledi ve sanırım anlatmama gerek yok. Biletler kapış kapış.
Bu format biraz eski zamanları hatırlatıyor. Bu ABD’nin eğlence kültüründe yeri olan ama eskimiş artık pek kullanılmayan bir format. Frank Sinatra’dan Liberace’ye Las Vegas gibi eğlence merkezlerinde bu tip dizi şovların yapıldığı biliniyor. Ama bugün acaba bu müzikte bu eski formülden yeni bir iş modeli olur mu, işte bu tartışılıyor. Neden olmasın? Türkiye için de hiç yabancı olmayan bir tür bu. Mesela benim aklım Sezen Aksu’nun muhabbetli stand up’ı andıran konser performanslarına gidiyor. Veya eski gazino muhabbeti, kabare de denen müzikli muhabbetli gösteriler… Bu geleneği yeniden formatlayın, uyarlayın. Gayet ilgi çekici bir iş.
Bugünün dünyasında müzik her ne kadar dijital mecralarda yayılıyorsa da, fiziksel temas, kişiye özel bir deneyim hâlâ en önemli şey. Konserler ve festivaller elbette devam ediyor ama sanatçıların seyircilerine daha farklı, daha samimi bir deneyim yaratma ihtiyacı doğmuş durumda. Sanatçıların dijitalden elde ettikleri gelirin yetersiz olması da bu ihtiyacı doğuran nedenlerden biri elbette. Samimiyet ihtiyacı, ekonomik olarak sanatçıları rahatlatabilecek bir kaynak oluşturuyor.
Sırada Madonna var
Financial Times’ta yer alan habere göre hayranları Springsteen’i daha küçük bir salonda daha samimi bir ortamda görmek ve muhabbetini dinlemek için bir bilete ortalama 505 dolar (yaklaşık 3 bin lira) ödemişler. En ucuz bilet 75 dolarmış (yaklaşık 500 lira). Toplam hasılat 113 milyon doları bulmuş. Şov Netflix’te de yer aldı. Buradan elde edilen gelir hesaba dahil değil. Bu rakamlara bakıldığında Springsteen mesela Broadway’de yer alan “Harry Potter and the Cursed Child” gösterisinden daha yüksek bir hasılat elde etmiş. Morrissey kendi Broadway şovunu yapmıştı. Modanna’nın sırada olduğunu söyledik. Sektörün nabzını tutan mecraları takip ettiğimizde bunun “next big thing” olduğuna dair alametler çok.
Bana sorarsanız müzikli muhabbet Türkiye’de de çok büyük talep doğuracak, doğurması gereken bir format. Şu ara yükselişte olan stand up izleme kültürünü, özel tiyatrolarımızdaki seyirci patlamasını da arkasına alarak hareket edecek yetenekli bir müzisyen/şarkıcı/star gişe rekorları kırabilir.
3 ŞARKI
- “Bırakman Doğru Mu”- Zeynep Bastık, Anıl Piyancı: Çıkış yapan sanatçılar listemdeki yeni isim Zeynep Bastık. Cover’ladığı şarkılar Youtube’da aslından daha fazla dinleniyor. Mesela Ezhel’in “Felaket” adlı popüler yaz hit’inin Youtube’daki resmi audio videosu 23 milyon izlenmede. Zeynep Bastık’ın aynı şarkıya yaptığı cover 23 milyonda ama birkaç yüz bin izlenme öne geçmiş bile. Zeynep Bastık Anıl Piyancı’yla yaptığı ve geçen hafta yayınlanan “Bırakman Doğru mu” adlı yaz şarkısıyla şu an listelerde yükselişte.
- “Yaz Yağmurum”- Şehinşah, Onur Betin: Alışık olduğumuz yaz şarkısı kalıbını gayet güzel yerlerden zorlayan bir yaz şarkısı geçen hafta Şehinşah’dan geldi. Rap, reggae işbirliği, Ezhel’in “Felaket”inde iyi çalıştığını kanıtladı. Şehinşah reggae beat’leri üzerine bina ettiği dans şarkısı “Yaz Yağmuru”yla aynı yoldan giderek güzel bir damar yakalamış.
- “Yoruldum”- Adamlar: Tamam Pink Floyd seviyorlar belli ki ne var bunda. Hemen “Ama bunlar yapıldı” falan demeye gerek yok. Gitar riff’i ve intro bir kenara, “Yoruldum” Adamlar’ın son albümü “Dünya Günlükleri”nde yer alan dikkat çekici zihin açıcı şarkılardan biri. Kayıtlara geçsin.