8-9 Mart tarihlerinde üçüncüsü yapılacak Sonar İstanbul’a uğramakiçin bazı nedenler…
Sonar İstanbul’un bu yılki kadrosunda Modeselektor Live performansıyla başı çekiyor. Alman techno ikilisi şubatta “Who Else” adlı dördüncü stüdyo albümünü yayınladı. Altı yıldan bu yana ilk kez canlı performanslar yapmaya da yine bu yıl başladılar. Görseller Berlin bazlı görsel tararım ekibi Pfadfinderei imzalı. Sonar, hatırlatmamız gerekirse, elektronik müzik ve teknolojiye odaklandığı kadar görselliğe de odaklı bir etkinlik. O bakımdan Modeselektor’ın canlı performansını destekleyen ve estetik sanatsal dillerini tamamlayan bu şova da değinmeden geçemiyorum. Avustralya doğumlu, çalışmalarını İzlanda’da sürdüren Ben Frost bir diğer önemli isim. Frost’un müzik çerçevesi deneyselden öte endüstriyel, apokaliptik gibi tanımları da hak ediyor. Frost’u bir neo-klasik besteci ve performans sanatçısı olarak da konumlandırmak mümkün. Diziseverler, onun Nordic gerilim serisi “Fortitude” için yaptığı müzikleri belki de hatırlayacaklar. Bu dizi Frost’a o kadar uyuyor ki anlatamam. Klasik enstrümanları ve sesleri kullanmaktan çekinmeden, kendine has “nordik” ortamlarda gezinen, tüyler ürpertici ve mutlaka tanık olunması gereken bir müzik.
Çılgın bir müzik
Programdaki bir diğer techno ekibi, etkisi altına girenleri bambaşka dans ortamlarına taşıyacak Alman trio FJAAK. Her türlü müzikal etkileşime açık, techno-garaj tadında çılgın bir müzik. Ekibin “Drugs” isimli üç şarkılık yeni EP’si Sonar’da neyle karşılaşacağımız konusunda güzel bir ipucu olabilir. Çok özel sound’uyla Tunus alternatif kulüp sahnesi çıkışlı Deena Abdelwahed özel ilgiyi hak ediyor. Arabik melodiler, beat’ler, sample’lar ve techno arasında şahane bir uyum yakalamış. “Tawa”yı dinlemek sanırım durumu daha iyi anlatacak. Deena Abdelwahed “Khonnar” isimli son albümünü canlı çalacak. Belgrad kulüp sahnesinin tanınmış ismi Tijana T canlı performansıyla Sonar’da olacak. Tijana Todorovic, ‘90’ların sonundan bu yana elektronik müzik sahnesinin içinde olduğunu residentadvisor web sitesindeki profilinde anlatmış.
Belgrad’ın NATO kuvvetlerince bombalandığı dönemde, üniversite kapalı olduğundan herkes her gece Industrija adlı gece kulübüne doluşuyormuş. İsveçli Armand Jacobsson (DJ Seinfeld), DJ Kicks serisiyle tanınıyor. House müziğin öncü isimlerinin bu müziğin çıkış dönemindeki naif sound’larına benzeyen bir tarzı var. Melodik yapılar, minimal altyapılar uzun interlude’ler… Pozitif bir dans setine hazır olun.
Ayakkabı önemli!
Büyük oyunculardan Alec Guiness bir role hazırlanırken önce canlandıracağı karakterin ayakkabısını bulurmuş. Bu adam acaba nasıl bir ayakkabı giyerdi? Ayakkabıya karar verdikten sonra bir çift alır onlarla dolaşmaya başlar ve karakterini ayakkabıdan yukarı doğru inşa edermiş. The Smiths gitaristi Johnny Marr bu anekdotu ayakkabının ne kadar önemli olduğunu anlatmak için veriyor. Diyor ki “Ayakkabı önemlidir ve ben ‘90’ların büyük kısmını hangi ayakkabıyı nereye giysem diye düşünerek geçirdim.” Bu ve bunun gibi şahane anekdotlar, Q dergisinin yayınladığı bir kitapta yer alıyor. “The 10 Commandments, In Their Own Words”, Noel Gallagher, Debbie Harry, Iggy Pop’tan, The Vampire Weekend solisti Ezra Koenig’e müziğin ünlü isimlerinin 10 maddelik kişisel kurallarına yer veriyor. Ve tabii ilginç detaylara ve anekdotlara. İmkanı olan edinsin.