Geçen bir yılda dünya çapında pandemiden en büyük golü yiyen kesim hiç şüphesiz müzisyenler ve müzik sektörü oldu. İngiltere, müziğin dev bir ekonomi oluşturduğu ülkelerden. 2020’de rekor büyümeyle 5.8 milyar pound’a yükselen müzik gelirleri ki bunun en az 1 milyarı konserlerden geliyor, pandemide rekor ölçüde küçüldü. Kesin rakamlar henüz açıklanmamakla birlikte sektörün gelirlerinin yüzde 65 oranında azaldığı belirtiliyor. 200 bin istihdam bulunan bu sektörde konser ve festival emekçileri tek bir kuruş kazanmadılar bir yıldır.
Bu yaz yapılacağı öngörülen festival ve organizasyonların da Delta varyantıyla zora girdiği konuşuluyor. Yani pandemi ufak ufak gidiyor ama etkisi kalıcı.İngiltere’de tamamen normale dönüş Temmuz ayında gerçekleşecek gibi duruyor ancak konserlerin akibeti net değil.
Durum buyken BBC, yani halkın vergileriyle yayın yapan yayın kuruluşu, bir bakıma bizim TRT’nin dengi, boş durmayalım dedi ve bir dizi seyircisiz konser için harekete geçti bir süre önce.
Bir parantez açayım, BBC müziğe ve müzisyenlere en fazla maddi manevi yatırım yapan yayın kuruluşu belki de. 70’lerden bugüne bir sürü müzik programı, televizyon ve radyo şovuyla müziğe pop, klasik, elektronik, caz ayırt etmeden destek olmuş bir kurum. Yeni isimlere destek olmuş, onlara alan açmış, konserleri ve festivalleri desteklemiş, radyo kanallarıyla müzik sevgisini göstermiş, ülkenin müzik kültürünü yukarı taşımış bir kurum.
Yani halkın vergileriyle pahalı diziler yaptırmak yerine bütçelerini uzun soluklu planlar doğrultusunda kültüre yatırmışlar. BBC’de, ülke içindeki yayınlarda, ne radyoda ne televizyonda reklam yok. Çünkü zaten vergilerle ve televizyon lisansıyla toplanan paralar kullanılıyor. Halkın parası da dikkatle halkın tamamı için harcanıyor. Halka bir kültür kazandırmak için. BBC’nin iPlayer uygulamasını cihazlarınıza indirebiliyor, televizyonunuzda kullanabiliyorsunuz. Buradaki her program, filmler, diziler, maçlar, muhtelif spor karşılaşmaları hepsi ücretsiz. BBC’nin her alandaki müzik dahil belgesellerini burada anlatmama gerek yok. İnanılmaz bir konser arşivi var. Ne büyük bir kültürel hazine bu uygulama ile halka ücretsiz sunuluyor, anlatamam. Müzikle ilgilenen ve merak eden biri için dönem belgesellerinden, konserlere, röportajlardan filmlere ihtiyaç duyulacak her şey mevcut. Ve tekrar ediyorum ücretsiz, reklamsız.
TRT ne çalışma yaptı?
BBC pandeminin ilk günlerinden bu yana daha önce kayda aldığı Glastonbury Festivali sahnesinden efsane konserleri bu arşive dahil etti. Pandemi boyunca müzik ve konser tutkusunu canlı tutmaya çalıştı. Seyircisiz şovlar ve bir noktadan sonra sosyal mesafeli müzik şovlarına devam etti. Mayıs sonunda Glastonbury’nin yapılamayacağı anlaşılınca burada “Live at Worthy” Farm adı altında beş saatlik seyircisiz ama online yayınlanan biletli bir konser düzenlendi. BBC yayını gerçekleştrdi ve ardından burada kayda alınan konserler şu anda BBC’de yine izlenebiliyor.
Yani ne sektör ne de kamu yayıncılığı boş durmadı. Kültür ve sanat emekçilerine hükümet tarafından doğrudan para olarak verilen destekleri de ayrı tutuyorum. Sanatçılara 1.6 milyar pound’luk bir destek paketi verildi. Bugün müzik emekçilerinin yüzde 80’i gene de hükümetin yardımlarının yetersiz olduğunu düşünüyor araştırmalara göre. Ve yüzde 34’ü bu sektörü tamamen terk etti ya da etmeyi planlıyor ancak, öylece oturulmadı. Bir şeyler planlandı ve yapıldı. Müzik, kültür korunmaya çalışıldı.
Bütün bunları anlatmamın nedeni, pandemi döneminde bir kez daha kamu yayıncılığı nedir, nasıl olmalıdır önümüzde güzel bir örnek var. Türkiye’nin TRT’si bu dönemde ne gibi çalışmalar yaptı haberimiz var mı? Hükümet müzisyenlere ne tür bir destek verdi biliyor muyuz? Böyle bir şey olduysa tabii.
Kamu nedir, vergiler nasıl harcanmalı müzik üzerinden İngiltere’den söyleyeceklerim bu kadar.
Dinleyin!
Rapcore, alt rock ve benzeri alanlarla ilgili biriyseniz RockA’nın “Kül” adlı yeni şarkısını bir dinleyin.
Cover’layacak yeni Hande Yener şarkısı arayan bir rock grubuysanız Hande Yener’in yeni şarkısı “Sahte”yi bir dinleyin. Şaka bir yana Hande Yener 80’lere sound’una iyice girmiş bu şarkıyla. Bence güzel ama halkımıza geçer mi bilemedim.
Rock ve indie seviyorsanız Sufle’nin bu hafta Teoman ile yaptığı düetin meyvesi “Nasıl Güzel”i, dinleyin. Hem iyi beste hem de iyi icra edilmiş.
Pop severim, ezelden popçuyum diyorsanız, o halde Kid Laroi, Justin Bieber düeti ”Stay” size göre, mutlaka dinleyin.
Uzun zamandır sesi soluğu çıkmayan Ben Fero’yu özlediyseniz Gringo ile birlikte yaptıkları yeni şarkı “50 Kilo”yu bir dinleyin.
Ceza ve Gazapizm’i bir araya getiren proje
Hip hop aleminin sevilen isimlerinden DJ Sivo bu hafta “Griot” adında bir uzunçalar albüm yayınladı. Rap aleminin pek çok ismi bu albümde yer aldı. Albümün çıkış şarkılarından Ceza ve Gazapizm’i bir araya getiren “Baskın” sanırım şu anda listelerde yükselmeye başlamıştır. Albümde Khontkar, Anıl Piyancı, Ben Fero, Cash Flow, Yener Çevik, Defkhan, Aga B, Saian gibi tanıdık isimler bir arada. Rap dinleyici için haftanın çıkışı bu olmalı.