Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

PAZAR ALBÜMÜ

“Solaris” Photek

Madem İbiza’dan bildiriyoruz,
o halde bir dans albümü önereyim. Ama eski usül bir şeyler olsun. Photek drum’n’bass’ın öncülerinden, “Risk & Reward” albümü çoktan klasik olmuştur. Ama bence dans müziğinin klasikleri arasına girecek albümü (en azndan bir-iki şarkısıyla) Solaris. İbiza’da her yerde müzik var ve her zaman yeni şeyler değil eskiler de duyuluyor. “Solaris” albümünden “Mine to Give” sahilde oturduğum bir mekanda kulağıma çalındı. O şarkıdan başlayın dinlemeye, pazar pazar iyi gider şimdi...

Haberin Devamı

Bu hafta ‘clubbing’ kültürünün hâlâ ana akım olduğu, DJ’lerin en mühim insanlar olarak el üstünde tutulduğu yerden bildiriyorum. Peki İbiza’da bir Uluslararası Müzik Zirvesi olursa sizce mevzu ne olabilir?

Biliyorum; bir sürü şey söylenebilir, yazılabilir İbiza için. Ve çoğu da söylenmiş, yazılmış olur. Ben onları geçeyim, şunu söyleyeyim: İnanın burası belli bir anlamda 90’lar sonu Türkiye’si gibi. Hani bizde kulüp kültürü, yani şu ‘clubbing’ denen şey 90’ların ortasında başlayıp sonunda bitti ve sonra daha dar bir çevrede devam etti ya... Burada öyle değil. Burada en büyük insan hâlâ David Guetta. O yüzden buraya gelip partileyenleri görünce insan bir anda İstanbul’un Magma’lı, Switch’li dönemlerini hatırlıyor, herkesin kulüplere gittiği dönemleri. Partilerde ter içinde dans edenleri görmek zaman tüneline girmek gibi geldi bana o yüzden.


Buraya Burn Studios’un desteklediği International Music Summit (IMS) için geldim. Burn aynı zamanda global olarak düzenlediği Burn Studios RMX isimli DJ yarışmasının Türkiye’deki birincisi Ali Efe Dinç’i de burada Türkiye’yi temsil etmek üzere ağırlıyor. Her milletten DJ adayları, genç ve orta yaşlı pek çok katılımcı var. İngiltere’den biri grafik tasarımcısıyken 31 yaşında kariyerini değiştirmeye karar verip DJ olmak için Burn Studios RMX’e katılmış ve kazanmış. Bir diğeri çok genç ve DJ olarak kendine bir kariyer arıyor. Hepsinin amacı dünya dans sahnesine giriş yapmak. Çünkü o sahnede şan, şöhret, para ve göz alıcı bir yaşam var...

Haberin Devamı


İbiza’da düzenlenen bir müzik zirvesinde konu elbette elektronik dans müziği olacak. Bu türün ve oluşturduğu sektörün ileri gelenleri, menajerler, sanatçılar, firmalar ve basın bu müziğin geleceğini tartışıyor ama aslında genel anlamda müzik sektörü konuşuluyor burada. Bakın genel anlamda gelişigüzel İbiza ve IMS notlarım şöyle:


Sortaç ve Dakalın çalınmayan beach club mümkün. İnanmayanlar için, ben gittim gördüm. Beach club tarzım değil ama illa gideceksem bari böylesi olsun. Bob Marley de çalıyor, Photek de. DJ öğleden akşama kadar yormadan çok iyi idare etti durumu.


Gördüğüm İbiza’yı kısaca şöyle anlatayım: Bir adet koy. Girişindeki tepede eski kent ve tarihi kale. Karşıda beş yıldızlı oteller, aralarında kulüpler, ortada marina. Marina’da bir yat gördüm devasa türden, adına baktım “Why Worry”... Neden dert edesin ki? Öyle bir yer İbiza (Gerisine siz Wikipedia’dan bakarsınız).


Rus DJ ve prodüktör Nina Kraviz’in yeni hayranıyım. Dobra konuşuyor, lafı dolandırmıyor. Çok sevdim bu huylarını.

Haberin Devamı


İbiza’da bolca, en az Reina ve türevleri kadar sevimsiz mekan var. Bunlardan biri de Lio diye bir yer. Bilemiyorum, bana ters... Reina’cılar burada aradıklarını bulurlar.


İbiza dünyada bir DJ’e en fazla saygı duyulan yer olabilir. Ekonominin temeli eğlence ve eğlencenin temeli de DJ. Burayı yaratan da DJ’ler olduğundan onlara saygı büyük. Her yerde dans müziği çalıyor ve her otelin, sahilin, restoranın, kafenin muhtelif alanlarında farklı mekanlarda farklı saatlerde hep DJ’ler var. Ve şunu söyleyebilirim, doğru saatte doğru müzikleri çalma konusunda genellikle ustalar.


İbiza aynı zamanda hizmet sektöründekilerin özene bezene seçildiği yerlerden. Fiziğin düzgün değilse burada komi bile olamazsın yani.


Ve elbette her yerde olduğu gibi İbiza’da da limanın göbeğinde bir adet kebapçı var. Bey Kebap...
Muhtelif konferanslara katıldım ve dinledim. Benim anladığım şeylerden biri şu ki bu alemde çok büyük olmak sorunlu bir iş. Küçük kal, etkin ol, çok daha iyi yaşıyorsun. Sen büyüdükçe işler de çirkinleşiyor, müziğini muhafaza edemiyorsun, para kazanıyorsun ama daha fazlasını harcaman gerekiyor. Yani gelecekte arenaları dolduran işler giderek azalacak, süperstar DJ’ler azalacak, onu söylüyor herkes.


“Beleş müzik bitmez, zamanı geri döndüremezsiniz.” Firmaları temsil eden pek çok konuşmacının söylediği buydu; “Ama ondan faydalanmaya ve kontrol etmeye bakacağız.” Bence de haklılar. Benim çocukluğumdan bu yana su paralı, müzik bedava oldu hayatta. Ve bundan geri dönüş yok. Herkesin söylediği kendinizden yeni ürünler yaratın ve hayranlarınıza onları satın. Evet böyle konuşunca çok ‘business’ oluyor ama durum bu. Çünkü firmalara göre hayranlar paraları olmadığından değil para vermek istemediklerinden, bu alışkanlıkları olmadığından müziği bedavaya indiriyor.


En faydalı notlarımdan biri şu: “Albüm internete çıkış tarihinden iki hafta önce düşerse satışı artırır. Ama dört ay önce düşerse o albümü çöpe atabilirsin...” Yani insanların beleş müzik indirme alışkanlığını yönetebilirsen bundan fayda sağlayabilirsin. Mesela Metallica zamanında bedavacıları dava edip hapse attırdı, milletin nefretini kazandı. Aslında haklı olduğu konuda bir şekilde tepki topladı. Yakın zamandan bir örnek Beastie Boys’un son albümüyle ilgili. Albüm birkaç ay öncesinde internete sızdığında “Zaten sızdı, biz bedava verelim bari de kaliteli kaydını dinleyin” dediler. Fan’lar bunu üzerine albüme destek olmak için parayla satın aldı. Bu durumu kullanabildiler yani ve kazasız atlattılar.


Herkes Skrillex ve Deadmou5’tan bahsediyor. Dans aleminde yeni dönemin en önemli isimleri onlar belli ki...


İbiza’da genelde çok zenginler (ki onları pek görmüyorsunuz) ve Cristiano Ronaldo kılıklı adamlar var. Kadınlar iki türlü; bir kısmı çok hoş, güzel, bakımlı ve aristokrat görünümlü, diğer kısmı çok hoş, güzel, bakımlı ve aristokrat görünümsüz(!) Evet, bu bir genelleme.


Halikarnas Balıkçısı Bodrum için neyse David Guetta da İbiza için o. En azından o muameleyi görüyor. Tam bir süperstar, onun adı geçtiğinde çığlıklar, alkışlar kopuyor, sahneye çıktığında yer yerinden oynuyor, her tarafta, binaların üzerinde dev billboard’larda hep o var.


Bu billboard’lardan bahsetmek istiyorum. Bizde bir tatil yöresine yaklaşırken otel, mücevherci, köfteci, telefoncu ya da giyim kuşamcı tabelaları görürüz. Burada Pasha, Amnesia, Ushuaia gibi kulüplerin Carl Cox, Luciano, David Guetta, Pete Tong, Calvin Harris, gibi DJ’lerin resimleri var.

İbiza’da parti çok ama gürültü yok

İbiza’nın merkezindeki eski şehir Dalt Vila, tepesindeki kale ve burada bulunan kilise UNESCO Dünya Mirası listesine girmiş durumda. David Guetta’nın da çaldığı Diplo, Goldfish gibi baba DJ’lerin setler yaptığı katıldığım sezonun açılış partisi burada yapıldı. Buradaki kalede. Gürültü o kadar fazla ki bırakın çevre evler, bütün merkez ve liman zangırdıyor. Üstelik parti alanından eski kalenin duvarları ve tepedeki kilisenin duvarlarına lazer yansıtıyorlar. Herhalde bizde bir parti olsa ve yakındaki caminin duvarında lazerle ışıklı şekiller yansıtılsa birtakım insanlar ellerinde odunlar, ve döner bıçaklarıyla o partiyi basar.


Merak ettim nasıl oluyor da burada sorun çıkmıyor diye. Bir kere burada senede sadece bir ya da iki kez parti yapılıyormuş. Onlarda da müzik gece yarısı bitiyor. Gerçekten de parti 19.00’da başladı, 12.30’da bitti. İbiza’da bütün kulüpler kapalı, hiçbirinde açık bir yer yok. O yüzden burada deli gibi kulüp var ama gürültü yok.


Bu işin gürültü kısmı, diğer kısmının açıklamasını başka zaman yapalım.

Müzikte ‘uyuşturucu satıcısı’ modeli!

Müzikte yeni trend buymuş arkadaşlar.
P2P yani beleşe müzik indirenler mevzusunu artık plak şirketleri bu ismi verdikleri bir taktikle lehlerine çevirmeye çalışıyormuş. Yani önce müziğini ücretsiz veriyorsun internete ki yayılsın, dinleyiciler beğensin ve sevsin. Sonra bir anda kesiyorsun bedavayı ve para istiyorsun. Çok isteyen olursa alıyor, istemeyenler bedavaya indirmeye devam ediyor ama en azından şovlarını dolduracak kadar adama da ulaşmış oluyorsun. Garip, belki çirkin bir benzetme ama doğru. Bedava müzik indirme olduğu sürece firmalar da yeni stratejiler geliştirmek zorunda.